Geldiğinden beri Alex'e bir türlü kanım ısınmadı. Oysa nefis ara
pasları atıyor... O sol ayağı ile muhteşem goller kaydediyor... Her
serbest vuruşu gol havasına sokuyordu...
Ama yok bir eksik vardı bu çocukta...
Hayır koşmaması değildi mesele...
Takılmadım hiç o konuya...
Bazıları fizik gücü, bazıları
eforla başarılı olur...
Bazıları da Alex gibi aklı ile oynayarak...
CSKA Moskova maçında emin oldum...
Alex'deki eksiklik dışa vurmadığı o hırstı...
Alex'deki eksiklik, golden sonra bile serin kanlı
sevinciydi...
Alex'deki eksiklik, heyecandan uzak donuk yüz
ifadesiydi...
Attığı o muhteşem golden sonraki bu kare Alex'deki eksiğin
fotoğrafı... Yüzündeki şu ifadeye bakın...
Sevinç, hırs, heyecan hepsi var...
Biz Akdeniz insanı işte bunu seviyoruz...
Böyle rahat ol, sevincini doyasıya yaşa be
kardeşim...
Kendini de bizi de germe...
MAÇIN FOTOĞRAFI
Gecenin adamı tartışmasız Uğur
Boral'dı...
Tur gecesinin uğuru oldu...
İlk yarıdaki o
muhteşem şutu ve 90. dakikadaki o kafa golü ile Fener'i
coşturdu...
Gecenin fotoğrafını da bana kalırsa o verdi.
Golden sonra açıp ellerini yaptığı dua ile
zihinlere kazındı...
"İşte budur" dedirtti...
Valla biraz torpil yapacağım maçın adamı olarak;
Bütün 11'i sayacağım...
Hatta Edu'yu bile...
Onun sayesinde
yediğimiz tek gol de Fener imzası taşıyor.
Ben bir Aurelio hayranıyım...
İtiraf ediyorum...
Ya sahada ondan bir kaç tane var...
Ya da ben hayran olduğum için her pozisyonda onu görüyorum...
Gökhan Gönül'ün enerjisine imrenmemek elde
değil...
Tam orta yapacak derken, göbekten dalışları var ya...
Bu çocuk bir başka...
Semih'e kaçırdığı goller için kızacak
değilim...
Olmayınca olmuyor işte...
Bir forvet olarak pres yapması benim için değerli...
Roberto Carlos'un sevdiğim tarafı sadeliği...
Gösteriş futbolu oynamıyor, oynamaya yatkın olsa dahi...
Takımdaki ağırlığını tam dozunda tutuyor...
Egosu için değil, takım için oynuyor...
Selçuk'u uzun bir aradan sonra ilk kez gözüm
tuttu...
Ağırlığını sevmezdim onun...
Ama CSKA maçında gördük ki o ağırlıktan kurtulmuş...
Volkan 20. dakikadaki o kritik çıkışı ile tam not
aldı...
Deivid vasatın üstüne çıkamadı...
Lugano savunmadaki en aklı başında isimdi...
Fenerbahçe Türk takımları içinde en çok puanla (11) adını bir üst
tura yazdıran takım ünvanını alırken, 12. adam da
görevini tam yerine getirdi.
Ve son not maçın spikeri için...
-"Eh işte" deyip, 4 golün hatırına onu duymazdan
geldim...