İşte Albay Çiçek'in gerekçeli kararı
Abone olGenelkurmay Askeri Mahkemesi, Albay Dursun Çiçek ile ilgili gerekçeli kararını açıkladı.
Genelkurmay Askeri Mahkemesinin, "İrticayla Mücadele
Eylem Planı" başlıklı yazıyla ilgili olarak Deniz Piyade Kurmay
Kıdemli Albay Dursun Çiçek hakkındaki davayı reddine ilişkin
kararının gerekçesi açıklandı. Gerekçeli kararda, Çiçek hakkında,
yazıyla ilgili olarak, daha önce İstanbul 13. Ağır Ceza
mahkemesinde açılmış dava bulunduğuna dikkat çekildi.
Mahkemenin gerekçeli kararın sonuç ve hüküm bölümünde, Askeri
Savcılığın, sanık Albay Çiçek hakkında, "İrticayla Mücadele
Eylem Planı" başlıklı yazıyı hazırlamak suretiyle görevi
kötüye kullanmak ve yazının, belirlenemeyen bir şekilde, bazı
kişiler aracılığıyla basında yer alarak, aleniyete kavuşmasını
sağlamak suretiyle astlık-üstlük münasebetlerini zedelemeye, amir
veya komutanlara karşı güven hissini yok etmeye matuf olarak alenen
tahkir ve tezyif edici fiil ve hareketlerde bulunmak suçlarından
dava açtığı belirtildi.
"DAVA İSTANBUL'DA GÖRÜLÜYOR"
İddianamede Çiçek'e isnat edilen eylemin, "İrticayla
Mücadele Eylem Planı" adlı belgeyi hazırlamak ve kullanmak
olduğu, vasıflandırılması farklı olmakla birlikte, aynı eylem
nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca da Çiçek hakkında
dava açıldığı kaydedilen kararda, bu davanın İstanbul 13. Ağır Ceza
Mahkemesinde görülmeye devam ettiğine dikkat çekildi.
Çiçek hakkında, aynı eylemle ilgili olarak, Genelkurmay Askeri
Mahkemesinin 21 Mayıs 2010'da kabul ettiği iddianameden önce,
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29 Nisan 2010'da, İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianameyi kabul ettiği
anlatılan kararda, bu sebeple Genelkurmay Başkanlığı Askeri
Savcılığınca açılan davanın, Ceza Muhakemesi Kanununun 223/7.
maddesi uyarınca reddine karar verildiği bildirildi.
Gerekçeli kararda, davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle,
Çiçek ve avukatlarının birleştirme, görev ve olumlu görev
uyuşmazlığı nedeniyle Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulması ve
tahliyeye yönelik talepleri konusunda Askeri Mahkeme tarafından
karar verilmesine yer olmadığının kararlaştırıldığı vurgulandı.
ÇİÇEK'İN AVUKATLARI TEMYİZ ETTİ
Albay Çiçek'in avukatları, mahkemenin kararının bozulması için
Askeri Yargıtaya temyiz başvurusunda bulundu.
Temyiz dilekçesinde, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince görülen
davada asker bir kişi tarafından, askeri mahalde işlenmiş bir suç
iddiasında bulunulduğu belirtildi.
Albay Çiçek hakkında, Askeri Mahkemede de aynı olayla bağlantılı
dava açıldığı ifade edilen dilekçede, "Açılan bu davanın temelini,
(Çiçek'in) asker olması ve asker kişiler aleyhine suç işlemesi
iddiası oluşturduğundan ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde
açılan davanın iddianamesinde de müvekkilimizin, askeri mahalde,
emir konuta zinciri içerisinde bir suç işlediği ileri
sürüldüğünden, davaların açılış tarihlerine bakılmaksızın, bu
davanın Genelkurmay Askeri Mahkemesince görülmesi gerekmektedir"
değerlendirmesinde bulunuldu.
Genelkurmay Askeri Mahkemesinin, davayı ret kararında, derdestlik
konusunu çözmeyi öncelikli olarak görüştüğü, yetki ve görev
konusuna ise girmediği anlatılan dilekçede, şöyle denildi:
"Esasen mahkeme, Askeri Savcılığın hazırladığı iddianameyi kabul
etmekle, bu konuda zımmen de olsa bir karar vermiş bulunmaktaydı.
Bu bağlamda mahkeme, kendini yetkili ve görevli görerek davanın
esasına girmişti. Bu çerçevede sorun hangi kuralın önce
uygulanacağı noktasının saptanmasıdır. Öncelikle yetki ve görev mi,
yoksa derdestlik mi karara bağlanacaktır?
Askeri Mahkeme yanlışı seçmiş ve öncelikle derdestliği karara
bağlamıştır. Oysa, yetki ve görevi sivil yargı yolunun mu, yoksa
askeri yargı yolunun mu seçeceğini saptaması gerekirdi.
Derdestliğin öne alınması, görevsiz ve yetkisiz bir mahkemeye
yargılamanın bırakılması sonucunu doğurmuştur."
Dilekçede, Askeri Mahkemenin, davayı redde ilişkin kararının
bozulması ve görevli yargı yerinin belirlenebilmesi amacıyla,
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava ile Genelkurmay
Askeri Mahkemesinin dava dosyasının, görevli yargı yerinin
belirlenebilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesi
istendi.