İşte 'Akil Adam' listesindeki isimler
Abone olAbdullah Öcalan'ın mektubundan, İsrail'in özrüne kadar bir çok soruyu yanıtladı Erdoğan... Gündeminde 'akil adamlar komisyonu' da vardı... İşte merak edilenler...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Ankara-Eskişehir hızlı
treniyle Eskişehir’e giderken Milliyet Ankara Temsilcisi Fikret
Bila’nın sorularını yanıtladı. Erdoğan yolculuk sonunda makinist
koltuğuna oturarak, treni gara soktu ve “Eskişehir’e hoş geldiniz”
anonsu yaptı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Eskişehir-Konya Yüksek Hızlı Tren seferlerinin başlaması törenine katılmak üzere Ankara’dan hızlı trenle Eskişehir’e giderken, İsrail’in Mavi Marmara baskını nedeniyle dilediği özürden çözüm sürecine, kurulması tartışalan ‘Akil adamlar’ komisyonundan, süreçte atılacak adımlara kadar Milliyet’in sorularını yanıtladı.
Hükümetin teröre çözüm arayışında gündeminde olan 'Akil Adamlar Komisyonu'nun haftaya kurulması ve çalışmaya başlaması planlanıyor. 7'şer kişiden oluşan 3-4 komisyon kurulacak. Erdoğan 'isimler hazır' dedi.
İşte Erdoğan'a yöneltilen soru ve cevaplar;
OBAMA DA HATTAYDI
İsrail Başbakanı Netanyahu, Türkiye’den özür diledi.
İsrail, bu aşamaya nasıl geldi?
Yaklaşık, tabii 3 yıllık bir süreçti. Bu süreç içerisinde tabii
birçok görüşmeler yapıldı. Birçok aracı oldu, gelen gidenler oldu.
Sayın Obama da bu işin üzerinde hassasiyetle duruyordu. Gerçekten
Clinton’ın da bu konuyla ilgili olarak sürekli bize bazı ricaları
olmuştu. Biz, bu üç başlığımızı her zaman kendilerine ifade ettik.
‘Özür, tazminat ve ambargo kaldırılmadıktan sonra normalleşme
sürecine giremeyiz’ dedik. Hatta özür ifadesi yerine üzüntü
beyanını gönderdiler. ‘Hayır olmaz kesinlikle apology olacak’
dedik.
ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin gönderdiği metinde mi üzüntü
ifadesi vardı?
Öyleydi ama ‘üzerinde çalışacağım özür için’ dedi. Bu arada
metinler geldi gitti, tüm hassasiyetlerimizi dile getirdik. Son
olarak ambargo üzerinde durdular. ‘Hayır ambargoyla ilgili
talebimiz de yer alacak’ dedik. Çünkü, o gemi ve insanlar, insani
yardım için gidiyorlardı, yardım götürüyorlardı. Bu yardım giderken
olay patlak verdi. Olayın buradaki muhatabı bir yerde hem onlar hem
Türkiye. Dolayısıyla bunun ikisini de bizim çözmemiz gerekiyor.
İkisi çözülmediği sürece biz sadece kendimize çalışmış gibi oluruz
ki biz böyle bir şey yapmayız. Tarihi sorumluluğumuz var. Obama’nın
Ortadoğu seyahatinde gündeme geldi. Biz de, ‘bir telefon görüşmesi
olabilir’ dedik. Eğer mutabık kaldığımız şekilde olursa telefon
görüşmesini yapabiliriz.
Obama’nın son İsrail ziyareti öncesinde de bu konu
konuşuldu mu?
Evet, kısa bir süre önce son ana kadar devam etti. Kelimeler
üzerinde bile hassasız. En son anda yazılı olarak da istedik,
‘yazılı olarak görmem lazım’ dedim. En son metin geldikten sonra da
‘tamam’ dedik. Bu metin bu şekilde olursa ki telefon görüşmemizi
yapacağız, Sayın Obama ile de görüşeceğiz. Obama da bizzat şahit.
Biz de zaten telefon görüşmemizi kayda alıyoruz.
Siz Netanyahu ile görüşürken Obama da hatta
mıydı?
Tabii üçlü yapıldı. Önce Obama’nın sesini duydum. Bitirince tekrar
Obama’yı istedim. Tekrar görüştüm. Karşılıklı selamları
ailelerimize ilettik. Mayısın ilk haftası Amerika seyahatim söz
konusu. Amerika’ya dönünce de telefonlaşacağız.
‘SIRADA TAZMİNAT VAR’
Üçlü telefon görüşmeniz ne kadar sürdü?
Yarım saat... Dikkat ederseniz, biz sitemize, konuşmanın hem
İngilizce hem Türkçe metnini koyduk. Benim konuşmamın da
İngilizcesini ve Türkçesini koyduk. Özellikle dünyaya mesajı bu
şekilde verelim, dedik. İsrail’in deklarasyonu oldu malum. Metinde
zaten mutabık kalmıştık. Aynı şekilde Türkiye’nin de deklarasyonu
oldu, aynı şekilde onu da kayda geçtik. İş, görüşmeler noktasında
her yönüyle sağlama bağlandı diyebilirim. Şimdi bundan sonrası
uygulamadır. Özür safhası aşılmıştır, şimdi tazminat ve ambargo ile
ilgili adımlar atılacaktır. Burada tabii İsrail-Türkiye arasında
Filistin konusunda da Türkiye ile işbirliği konusu önemli bir şey.
Metnin içerisine girmiştir, bu da önemli bir aşamadır.
Bu durumda yakın zamanda bir Gazze seyahati var
mı?
Olabilir... Yani nisan ayı içerisinde olabilir.
‘ESAS OLAN UYGULAMA’
Büyükelçilerin atanması yakında söz konusu mu?
İlk adım tabii diplomatik olanağı için. Büyükelçiler bir anda
atanmıyor. Bunun bir prosedürü var. Bunlar belli bir zaman alıyor.
Hem uygulama hem adımların atılması belli bir zaman alacak.
Diplomatların atanması da belli bir zaman alacağı gibi bunlar bu
işi bitirmiyor tabii. Esas olan uygulama. Uygulamayı görmemiz
lazım. Mısır kapısından istifade ediliyor. Biz diyoruz ki tüm
kapılardan Filistin’e girilebilmeli. Sükunet devam ettiği sürece,
notunu koyduk. Bu konuyu Mısır Cumhurbaşkanı ile konuştum. Aynı
şekilde Katar Emiri ve Mahmud Abbas ile paylaştım. Hamas lideri
Halid Meşal ile konuştum. Çünkü ben daha önce Sayın Kerry’ye
söyledim. Hamas’ın olmadığı bir masadan güçlü bir barış çıkmaz.
Bunu kabul etmek gerekir. Ben, bunu daha önce olaylı Davos’ta Tony
Blair’e ilettim. ‘Başarılı olamayışınızı hiç düşünüyor musunuz’
dedim. ‘Başarılı olamayışınızın en önemli sebebi Hamas’ı masaya
oturtmamanız’ dedim. Hamas güçlüdür ve dolayısıyla bu masada olması
lazım. Hamas’ı bir terör örgütü olarak görmek yanlıştır. Hamas, bir
terör örgütü değildir. Bush’a da Obama’ya da söyledim. Senato’dan,
temsilcilerden gelenler olmuştur, hepsine söyledim. Bu insanlar,
kendi topraklarının savunmasını yapıyorlar. Verdikleri mücadele
bunun mücadelesi. Farklı yerlere benzetmek yanlış olur. Asırlardır
o topraklarda yaşayan, orada doğmuş büyümüş insanların çocukları.
Zannediyorum, bu kapılar da açılacak.
NATO’da İsrail’le ilgili bazı vetolarımız vardı onlar
kalkacak mı?
O ayrı bir konu. Birbirine karıştırmamak lazım. Şu andaki
gündemimiz, uluslararası sularda 9 vatandaşı şehit edilmiş bir
Türkiye var. Biz, bunun onlarla anlaşmasını yaptık. Diğer konular
ayrıdır. O olayların hiçbiri olmadığı zaman da bizim NATO ile
ilgili tavrımız vardı İsrail’e.
İsrail eğer uymazsa, tavrımızda bir değişme olur
mu?
Aynı olur. Burada şu anda mutabık kaldığımız anlaşma üzerinde, bu
bir telefon anlaşması. Bu şekilde devam ettiği sürece sözümüzde
dururuz. Buna uyulmazsa eğer buradan herhangi bir geri adım atma
söz konusu olursa tekrar eski tavrımızı alırız.
‘Süreç Suriye’yi etkileyecektir’
Yeni süreç Suriye’yi etkiler mi? Esad’ın gidişini
hızlandırır mı?
Ben etkiler diye düşünüyorum. Çünkü atacağımız çok farklı adımlar
olabilir. Nitekim Amerika’nın dikkat ederseniz açıklamaları da
farklı. Onun için tabii Ürdün seyahati boşuna değil. Onun için
bölgede Suriye süreci, bence olumlu istikamette çok daha
hızlanacaktır.
‘DAVOS BİZE GELİYOR’
Obama’nın Türkiye’ye gelmesini bekler
miydiniz?
Bu süreç içerisinde temenni ederiz, yine gelir. İnşallah.
Suriye’deki sürecin hızlanması İsrail’le ilgili
mi?
Hayır değil.
Davos’a ilişkin ambargonuzu kaldıracak
mısınız?
Onun bir değerlendirmesini yaparız. Şimdi nasıl olsa Davos,
Türkiye’ye gelmeye başladı.
‘ŞAHİT AMERİKA’
Ambargonun denetimi için uluslararası bir mekanizma
kurulacak mı?
Bu işin şahidi Amerika. Bu zaten uluslararası camiaya deklare
edildi. Ama işin zaten tarafları belli. İsrail ve Türkiye. Uyulduğu
takdirde mesele yok. Uyulmadığı takdirde diyeceğiz, şu şu
olmadı.
Gözlem gücü oluşturulabilir demiştiniz daha önce
Kahire’de?
O, bu süreçle ilgili değil.
‘Gündemde şimdi Irak var’
PKK ve Kürt sorununun çözümü süreci, ardından İsrail’le
özür sorununun çözülmesi gündeme geldi. Şimdi gündeminizde hangi
konu var?
Şimdi bakın çevrede Irak var. Çevrede Suriye var. Maliki’den
sinyaller geliyor tabii ama Irak’ta kendi içinde çok ciddi sorunlar
var. Mesela Mukteda el Sadr’ın son açıklamasını gördünüz mü?
Korkunçtu. Acayip bir tehdit vardı orada. Bu, bir şeyleri
gösteriyor. Maliki samimi davranmıyor. Öyle bir gayreti hiç yok.
Yaranma gayreti yok. Şimdi samimi olsa, gerçekten demokrat bir
düşüncesi olmuş olsa yerel seçimlerin zamanı belli. Bunu 6 ay
ertelemeden bahsediyorsun. Bu ne demektir? Demek ki bazı endişeler
var. Yargıya bakıyorsunuz, çok açık, net. Yönlendirme gibi bir şey.
Bu da tabii gözüküyor. Parlamento noktasında farklı bir durum söz
konusu. Temenni ediyoruz ki Irak, bu sıkıntılı süreci kısa sürede
aşar. Hakikaten toplu ölümler, çevremizde bizi üzen süreçler...
Bunları da böylece aşma imkanı buluruz.
HALKI SÜRECE HAZIRLAMAK ÖNEMLİ
21 Mart’ta Diyarbakır’da Öcalan’ın mesajı okundu. Çözüm
sürecinde şu anda hangi aşamaya gelindi?
Bu konuyla ilgili tabii gelinen nokta çok çok önemli bir nokta.
Burada benim özellikle medyadan beklentim, doğrusu çok çok büyük,
onu söyleyeyim. Eğer bu işi taçlandıracaksak bunu medya ile
birlikte taçlandıracağız. Medyanın olayın üzerine benzinle değil
suyla gelmesi lazım. İnşallah bu ateşi söndürelim. Bu barış ateşi
olursa yakalım.
Çekilme ne zaman başlar?
Karşınızda eninde sonunda bir terör örgütü var. Bu terör örgütüyle
böyle bir süreci yaşayacaksınız. Çözüm sürecinde çok açık net bazı
sözlerim var. Hiçbir eyleme bulaşmamış olanlar. Zaten ana
ocaklarına dönmek isteyenlere kapı açık. Çok rahat çözülmüş olur,
diğerlerinin durumu da zaten çözümün yolunu gayet iyi biliyorlar.
Benim sözüm şudur; geçmişteki bazı yargısız infazlara bizim
iktidarımız girmez.
BDP tarafından çekilme için komisyon kurulması önerisi
gündeme getirilmişti? Bu konuda bir çalışma var mı?
Hakikatları Araştırma Komisyonu ifadesi bizim kabul edeceğimiz
yaklaşım değil. Biz daha önce akil adamlar konusunu söyledik akil
adamlar gündemdeydi. Böyle bir komisyon olabilir. Ama akil
adamların oluşması toplumsal psikoloji için önemli.
‘MUHATAP HÜKÜMET’
Çekilmenin denetlenmesi ile ilgili yetkili bir komisyon
olacak mı?
Böyle bir şey olmaz. Böyle bir yetkiyi neyle vereceksiniz? Bu işin
muhatabı Meclis değil hükümettir. Hükümet bu adımı atar. Biz de
diyoruz ki siyasi coğrafyamızı özellikle bilgilendirme, hazırlama
noktasında arkadaşlarla üzerinde çalışıyoruz. Burada yani 7’li bazı
gruplar oluşturabiliriz. Bu 7’li gruplarla, içinde akademisyenler,
iş dünyası STK’lar, medya olabilir.
‘7’Lİ GRUPLAR OLACAK’
Bu 7’li gruplar süreci halka anlatmak için migörev
yapacak?
Tabii. Halkı buna hazırlamak önemli. Eskiden o psikolojik harekât
denen ifadeler vardı ya. Bu toplumsal algıyı akil adamların
hazırlaması lazım. Bu eğer hazırlanırsa birisi Meclis’te kürsüye
gelip bayrak açmaz, mikrofona bayrak asmaz. Bunların hepsi
tahriktir, şovdur. Sen Hakkari’ye Türk bayrağı ile giremiyorsun,
sen Hakkari’ye hiç gidemiyorsun. Ondan sonra geliyorsun Meclis’te,
Ankara’nın göbeğinde, parlamentonun içinde öyle şov yapıyorsun.
Mesele bu değil. Bayrak çok önemli. Yola çıkarken tek millet, tek
bayrak, tek vatan, tek devlet dedik. Ben bunun hiçbirini bugüne
kadar dile getiremedin. Mesela Çanakkale’ye on yıldır giderim, bu
MHP daha Çanakkale’ye bir gün gelmemiştir.
‘YASA GÜNDEMDE YOK’
Akil adamlar konusunda aklınızda isimler var
mı?
Tabii. Havuzumuzu oluşturduk.
Pişmanlık yasası dışında yeni bir yasal düzenleme düşünüyor
musunuz?
O yasa zaten çok verimli, güzel bir yasa. Bazıları Meclis diyor,
ama zaten var.
Çekilme ile ilgili bir yasa söz konusu olabilir
mi?
Şu anda gündemimizde yok ama konuşulabilir.
İŞTE LİSTEDE YER ALACAK İSİMLER
Hükümetin teröre çözüm arayışında gündeminde olan 'Akil Adamlar Komisyonu'nda kimlerin yer alacağı büyük oranda belirlendi.
Edinilen bilgiye göre, Hasan Cemal, Oral Çalışlar, Yaşar Kemal, Kadir İnanır, Tarhan Erdem, Ali Bayramoğlu, Rıfat Hisarcıklıoğlu, Jülide Kural, Fazıl Hüsnü Erdem, Vahap Coşkun, Mithat Sancar gibi isimler, komisyonda yer alacak isimlerden bazıları.
Akil Adamlar Komisyonu, 25 ile 30 kişiden oluşacak ve yedişerli gruplar halinde alt komisyonlar kurarak belli bölgeler ile konularda çalışacak.
Bu komisyonlar kendi iç mekanizmalarını oluşturacak. Başkan, sözcü gibi görev dağılımını da kendi bünyelerinde kuracaklar. Ayrıca, akil adamlar oluşumunun bir sivil toplum örgütü şemsiyesi altında çalışması da gündemde.
PEKİ KOMİSYON NASIL BİR İŞLEV ÜSTLENECEK?
Akil Adamlar Komisyonu'nun temel işlevi çözüm sürecinin sağlıklı işleyişini temin etmek olacak. Çıkabilecek sorunlar, bu komisyon aracılığıyla giderilecek. Komisyon, sürece toplumsal desteği artırıcı çalışmalar yürütecek.
Akil adamlar, PKK'nın sınırdışına çekilme sürecini sekteye uğratacak sorunlar yaşanmaması için gözlemci statüsü olacak. Çekilmeyi sekteye uğratacak sorunlar yaşanmaması için çalışacak.