İşte AK Parti'deki krizin iki sebebi!
Abone olAK Parti ile Cumhurbaşkanı arasında yaşanan krizin perde arkasında ne var? Adil Zozani açıkladı.
NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
HDP Hakkari milletvekili Adil Zozani, AK Parti ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında yaşanan krizin iki sebebi olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti'nin seçim deklarasyonuna ve milletvekili listelerine müdahale etmek istediğini söyledi.
BU TARTIŞMALAR ÇÖZÜME KATKI SUNMUYOR
Biz çözüm süreci eksenli böyle bir tartışmanın olmasını arzu etmiyoruz. Devletin tüm mekanizmalarının Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümüne dair bir fikir birliği içerisinde olması herkesin yararınadır. Cumhurbaşkanının son dönemde başlattığı bu tartışmalar şüphesiz çözüme katkı sunmuyor. Tabii ki burada hükümetle arasındaki ayrılığın kaynağında ne var tam bir fikir sahibi değiliz. Ama şurası açık ki; sanki hükümetin birkaç gün sonra AK Parti'nin açıklanacak seçim deklarasyonunun içeriğinde neler olup olmayacağına dair bir tartışma gibi görünüyor. Sanki Sayın Cumhurbaşkanı bu tartışmayı başlatmakla eski partisinin seçim deklarasyonuna doğrudan bir müdahalesi gibi görünüyor.
HALKIN UMUDU ZEDELENMİŞTİR
Cumhurbaşkanı son açıklamalarında Başkanlık konusunda bir angajman yarattı, bu angajmanı da AKP üzerinden uyguluyor, dolayısıyla onun açısından şu anda Türkiye'de en temel tartışma konusu Başkanlık sistemidir. Öyle görünüyor ki, AK Parti içerisinde bu angajmana karşı bir itiraz var. Yani, biz böyle bir taahhüdün altına girersek toplum nezdindeki karşılığı farklı olabilir diyen bir kesimin varlığı kendisini hissettiriyor. Bunu Cumhurbaşkanına da hissettiriyor. Cumhurbaşkanı doğrudan doğruya AK Parti'nin açıklayacağı seçim deklarasyonunun tüm unsurlarını kendisi belirlemek istiyor ve onun üzerinde bir etkisinin olmasını arzu ediyor. Aynı şekilde listelerle ilgili de bir angajman durumu söz konusudur. Buna karşı itirazlara bir şekilde farklı bir perdeden farklı bir duruş ortaya koyuyor gibi görünüyor. Hal böyle ise bu Türkiye'nin demokrasisine katkı sunan bir tutum değildir. Böyle bir yöntemi tercih edeceklerine bu tartışmayı çözüm süreci ve çözüm sürecinde atılacak adımlar üzerinden yapmak yerine doğrudan doğruya bu konudaki itirazlarını kendi aralarında paylaşabilirlerdi. Ama Cumhurbaşkanının özellikle Türkiye kamuoyunun, hele hele Newroz'la birlikte umut bağladığı çözüm süreci üzerinden böyle bir bindirme yapmış olması doğrusu Türkiye'de halkın umutlarını, en azından kısmen de olsa zedelemiştir, hayal kırıklığına uğratmıştır.
NE PAHASINA OLURSA OLSUN BU SORUNU ÇÖZECEĞİZ
Cumhurbaşkanının böyle müdahaleleri, toplumun "biz bu sorunu çözeriz" noktasındaki özgüvenini zedeliyor. Ama kamuoyunun şunu bilmesi gerekir; bu süreç cumhurbaşkanının bu beyanıyla ya da bu beyanlarıyla sekteye uğratılmayacak kadar değerli bir süreçtir. Bunun önündeki güç Cumhurbaşkanı d aolsa, bu halk, bu toplum bunuaşmak durumundadır. Çünkü konuştupumuz şey, gençlerimizin hayatıdır, geleceğidir. Dolayısıyla bundan daha değerli hiçbir şey yok, Erdoğan'ın başkanlığı bundan daha değerli değildir. Dolayısıyla biz, konuştuğumuz şey bir seçim aritmetiğine etki edecek unsurlar değil, bizim üzerinde konuştuğumuz ve müdahale ettiğimiz alan gençlerimizin yaşamının kendisidir, bunun zeval görmemesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Bu nedenle Cumhurbaşkanının yarattığı tartışmalar üzerinden bu tartışmalara katılmak hevesinde değiliz. Biz Türkiye halklarına bir söz verdik, biz bu sorunu çözeceğiz, bu sorunun çözümü için varız, ne pahasına olursa olsun çözeceğiz. Çünkü bu sorunu çözdüğümüz zaman Türkiye prangalarından kurtulmuş olacak, Türkiye'nin büyüme safhası başlamış olacak.
BİZİM İÇİN İKİ RECEP VAR
Biz Türkiye'de iki Recep tanırız, Biri AK Parti'nin Recep Tayyip Erdoğan'ı, diğeri de Ermenek'teki Recep amca. Ya, Recep amcanın sorununu çözeceğiz, ya da AK Parti'nin Recep'inin sorununu çözeceğiz. Biz Ermenek'te yırtık ayakkabıyla oğlunun cenazesini kaldıran Recep amcanın sorununu çözmekten tarafız.