İşte AK Parti ile CHP arasındaki fark!
Abone olAK Parti Grup Başkanvekili ve Giresun Milletvekili Nurettin Canikli'nin söyledikleri muhalefeti bir hayli kızdıracak...
Canikli, partisinin Giresun 4. Olağan İl Kongresinde
yaptığı konuşmada, Türk siyasi tarihinde herkesi üzen, milleti
yaralayan, millet iradesini ayaklar altına alan faaliyetlerin
yaşanmaması, darbe ve muhtıraların araştırılması için TBMM'de bir
araştırma komisyonu kurduklarını belirtti.
İlk darbenin yapıldığı 1960 yılından bu yana çok uzun süre
geçtiğini, bu süre içinde onlarca hükümet ve başbakanın görev
yapmasına rağmen hiçbirinin böyle bir komisyon kurulması için uygun
ortam sağlayamadığına değinen Canikli, ''Bu iradeyi geçmiş
hükümetlerin hiçbiri gösteremedi. Milletin kendilerine verdiği gücü
kullanamadı. Bu AK Parti'ye nasip oldu. 27 Nisan'da hükümetimize
yönelik e- muhtıra olarak bilinen bir muhtıra verildi. Buna benzer
adımlar geçmiş dönemlerde de ortaya çıkmıştı. Geçmişte herhangi bir
hükümet böyle bir muhtırayla muhatap olduğunda görevdeki genel
başkanlar ve başbakanlar ya şapkalarını alıp ya da şapkalarını
bırakarak gittiler. Biz milletimizin bize verdiği destekle dimdik
karşılarında durduk. Bu da Türkiye siyasi tarihinde bir ilkti ve bu
nedenle bugün böyle bir komisyon kurulabiliyor. 12 Haziran'da
yapılan referandumda yüzde 58 destek verilmeseydi biz bunu
yapamazdık'' diye konuştu.
CHP, darbe sever bir partidir
Canikli, AK Parti'nin darbelere karşı mücadele verirken bazı siyasi
partilerin darbenin destekçiliğini yaptığını, bunların başında da
CHP'nin geldiğini savunarak, şunları söyledi:
''CHP darbeleri savunuyor, darbecilerin avukatlığını yapıyor. CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha önce 'neden 28 Şubatın
üzerine gitmiyorsunuz' diyordu. Bunun için hep bizi suçladı,
yargılamalar başladı şimdi 'Niye yapıyorsunuz?' diyor. Ne zaman
darbe ve darbecilere yönelik bu milletin evlatları, milletin
temsilcileri bir adım atmaya kalksa karşımızda ilk önce CHP'yi
buluyoruz. CHP'nin eski ve şimdiki yönetimleri arasında bir fark
yok. Deniz Baykal'ın dönemiyle Kılıçdaroğlu dönemi arasındaki tek
fark, biri yontma taş, diğeri cilalı taş devri. Aralarındaki tek
fark bu... Ama ikisi de taş devri. CHP darbe sever, AK Parti ise
darbe savar bir partidir, aradaki fark budur. CHP, millet
iradesiyle hiç barışık olmadı. Her zaman milletle problem yaşadı.
Milletin özgür idaresiyle, tek başına göreve gelemedi. Tam aksine
CHP, faşizmin, diktatörlüğün temsilcisi oldu. Türkiye'de faşizm ve
diktatörlük dendiğinde akla gelen isim CHP'dir. Faşizm ve
diktatörlüğün tescilli markası, patenti CHP'ye aittir. Darbenin
yapılabilmesi için bugüne kadar gereken desteği hep CHP vermiştir.
Bugün de hala desteğe devam ediyor. Bizi sivil diktatörlükle
suçluyor. Eğer bir sivil diktatörlük varsa onun da patenti de
CHP'ye aittir. AK Parti'nin geçmişinde ve geleceğinde sadece millet
iradesi vardır. Çünkü biz gücü milletten alıyor, hizmeti millete
veriyoruz.''
Hedef, darbe zihniyetini yargılamak
Türkiye'nin darbeler konusunda inanılmaz bedeller ödediğini, o
süreçler yaşanmasaydı en az 3 kat daha güçlü bir ülke konumuna
geleceğini ifade eden Canikli, ''Bundan sonra bu talihsiz
süreçlerin yaşanmaması için tedbirlerin alınması gerekir. Bundan
sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Darbe ve muhtıra gibi son
derece çağ dışı, milleti geriye götüren, genel yapısını tahrip eden
bu uygulamalar olmayacaktır. Böyle bir teşebbüste bulunmaya
niyetlenenler bir değil bin defa düşüneceklerdir. 32 yıl sonra 12
Eylül yargılanıyor. Hedef 2 yaşlı generalin yargılanması değil,
hedef zihniyetin, o sürecin yargılanmasıdır. Hiç kimsenin 2 yaşlı
generalle bir işi yok. Eğer herkesin yaptığı yanına kar kalırsa bu
bir sonrakine destek olarak algılanır, teşvik eder'' diye
konuştu.