İşte AB'nin güldüğü Türkiye fıkrası
Abone olBağımsız Türkiye Komisyonu'nda konuşan Fin eski Cumhurbaşkanı Ahtisaari'nin Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili anlattığı bir fıkra salondakileri gülmekten kırıp geçirdi.
Eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari başkanlığındaki
Bağımsız Türkiye Komisyonu, Türkiye raporunu Avusturya'nın başkenti
Viyana'da dün akşam tanıttı. TÜRKİYE FIKRASI Ahtisaari, AB'nin
Türkiye'den üyelik ile ilgili istekleri konusunda da şu fıkrayı
anlattı: - AB kapısındaki ilk adaya soruyoruz, ''İlk atom bombası
ne zaman atıldı?'' - ''1945 yılında...'' - Tamam bildiniz, içeri
buyurun. - İkinci adaya soruyoruz, ''İlk atom bombası nereye
atıldı?'' - ''Hiroşima'ya...'' - Tamam siz de bildiniz, içeri
buyurun. - Türkiye'ye soruyoruz, ''Atom bombasının atıldığı
Hiroşima'da kaç kişi öldü ve ölenlerin isimlerini alfabetik sırayla
söyleyiniz...''. Ahtisaari'nin anlattığı bu fıkra salondaki 400
dinleyici tarafından uzun süre alkışlandı. Viyana kuşatması!..
Avrupa'nın önde gelen siyasetçi ve devlet adamları tarafından
Türkiye'nin AB'ye katılımının olumlu ve olumsuz yanlarını
araştırmak üzere kurulan komisyonun raportörü Avusturya Dışişleri
Bakanlığı'nın eski genel sekreteri Albert Rohan, Türkiye hakkında
çeşitli çevrelerin verdiği bilgilerin gerçekçi olmadığını söyledi.
Rohan, ''Türkiye'nin AB'ye tam üye olmasıyla iddia edildiği gibi 3.
Viyana kuşatması olmayacak ama bizler Kostantinopolis'i barışçı
olarak kuşatacağız'' dedi. ''3. Viyana kuşatması'' sözlerine
açıklık getiren Rohan, ''AB'de en büyük korku, Türkiye'den çok
büyük bir göç olması. Araştırmalarımıza göre, Türkiye'nin tam
üyeliğiyle Türkiye'den yaklaşık 2,7 milyon kişi AB ülkelerine göç
edecek. Ayrıca Türk hükümeti olası aşırı bir göçü önlemek için
gerekli önlemleri alacaktır'' diye konuştu. Eski Fransa
Cumhurbaşkanı Giscard D'Esteing'in, ''Türkiye'nin üyeliği AB'nin
sonu olur'' görüşüne katılmadığını belirten Rohan, ''Tam aksine
alınacak her yeni üye, AB'nin daha da homojen olmasına katkıda
bulunacaktır. Ayrıca Türkiye'nin üyeliği gelecekte AB'de çok şey
değiştirmeyecektir. NATO içindeki en önemli askeri güç olan
Türkiye'nin katılımı AB'yi askeri bakımdan güçlendirecektir. AB
içindeki olumsuz görüşleri bertaraf etmek için müzakere süreci
içinde halkımızı aydınlatmalıyız'' dedi. Alman Hıristiyan Demokrat
Birlik (CDU) partisi Genel Başkanı Angela Merkel başta olmak üzere
bazı batılı politikacıların Türkiye'ye imtiyazlı ortaklık
önerilerinin kabul edilemez olduğunu ifade eden Rohan, hiçbir
hükümetin böyle bir ortaklığı kabul edemeyeceğini, ayrıca
Türkiye'nin zaten 1963 yılından buyana AB içinde özel bir statüye
(1963 tarihli Ankara anlaşması) sahip olduğunu söyledi. AB üyesi
ülkeler içinde Türkiye'nin üyeliği ile ilgili Avusturyalıların çok
olumsuz görüşlere sahip olduğunu anımsatan Rohan, ''Merak etmeyin,
sürekli 3. Viyana kuşatmasından söz etmeyin. Bu olmayacaktır. Ama
bizler Kostantinopolis'i barışçı olarak kuşatacağız'' dedi.
ARALIK'TA TARİHİ KARAR Komisyon başkanı Ahtisaari de konuşmasında,
Türkiye'nin NATO, Avrupa Konseyi, OECD, UNESCO, BM gibi çok sayıda
uluslararası örgütün üyesi olduğunu hatırlatarak, AB hükümet ve
devlet başkanlarının Aralık ayında yapacakları zirvede tarihi bir
karar alacaklarını, bu kararın aynı zamanda tüm İslam alemine
verilecek önemli bir mesaj olacağını söyledi. Ahtisaari, kimsenin
müzakerelerin başlamasıyla Türkiye'nin hemen tam üye olacağını
söylemediğini belirterek, müzakere sürecinin 10 yıl sürebileceğini,
Türkiye'nin 2015'te tam üye olabileceğini kaydetti. Kaynak:
Milliyet