İşte Abdullah Çatlı'nın sırları
Abone olAbdullah Çatlı, 8 yıl sonra Sedat Bucak’ın mahkemeye verdiği belge ve fotoğraflarla gündeme geldi. Star, Çatlı ile ilgili bütün sırları kardeşi Zeki Çatlı'dan öğrendi.
‘Abdullah, İpekçi’nin öldürüldüğünü duyduğunda çok kızdı. Lider
kadrodan olduğu için hep onun adı ortaya atıldı. Ağca’yı yurt
dışına abim kaçırdı ama cinayetle ilgisi yoktu’ Susurluk kazasında
yaşamını yitiren Abdullah Çatlı'nın adı, 8 yıl sonra Sedat Bucak’ın
mahkemeye verdiği belge ve fotoğraflarla gündeme geldi. Çatlı’nın
generaller de dahil, kamu görevlileriyle birlikte fotoğrafları da
kasaya kilitlendi. Kimisinin ‘Kahraman’ olarak nitelediği Abdullah
Çatlı’nın kardeşi Zeki Çatlı, ağabeyine ilişkin bilinmeyenleri
star’a açıkladı. İşte Zeki Çatlı’nın söyledikleri: Hep susmayı
tercih ettiniz. Bu söylenen ve yazılanlara karşı sözünüz ne? n
Abimle ilgili konuşanların çoğu 12 Eylül öncesinin ideolojik
saplantılarından kaynaklanan öc alma duygusuyla heraket ettiler.
Onlara göre abim çete mensubu. Bana göre ise vatan için savaşan bir
kahraman. Tüm iddialar bir yalan mı? n Acılarla dolu bir dönemin
bütün faturasını ödetmeye çalışıyorlar. Zamanında onu görünce
saygıdan düğmelerini ilikleyen ya da korkudan sokak değiştirenler,
kazadan sonra bol bol ahkam kestiler. Buna bazı üst düzey
siyasilerde dahil. Bucak kader arkadaşıydı Sedat Bucak’ın mahkemeye
sunduğu belgelerden haberiniz var mıydı? Abimin içinde bazı önemli
belgeleri taşıdığı açık kahverengi bir çantası vardı. Kaza
sırasında muhtemelen bu çanta her zaman olduğu gibi yanındaydı.
Sedat Bucak’ın abimle kader birliği yapmış bir insan olarak elinde
olan bir takım bilgi ve belgeleri kendini koruma refleksi adına
mahkemeye veya başka bir yere sunma hakkına haiz olduğunu
düşünüyorum. Yani Bucak’ın böyle davranmasının sizce herhangi bir
sakıncası yok... Yok çünkü bu insanlar gerektiğinde ölümü
paylaştılar. Peki neden 8 yıl bekledi? Bucak’ta da devlet terbiyesi
olduğu için kanımca bugüne kadar bunları vermemek için dişini
sıktı, ama iş son haddine gelince gene de gizli kalması şartıyla
mahkemeye sunmaya mecbur kaldı. Ağca’yı yurtdışına kaçırdı
Genarellerin de yer aldığı fotoğrafları siz daha önce görmüş
müydünüz? Vatan için kurşun atanlar, hainleri yok etmek isteyenler,
başta kahraman mehmetçik ve onların komutanlarıyla, değerli emniyet
mensuplarının yoluyla elbette başka bir şekilde bu yolda koşan abim
gibi insanlarla kesişecektir. O nedenle beraber fotoğraf
çektirmelerinden daha doğal birşey yok. Ama abiniz aranan bir isim!
O çok önemli değil. Çünkü üniformalı veya üniformasız, resmi yada
gayri resmi olsunlar amaçları aynı. Vatan için canını ortaya
koymak. Abdullah Çatlı’nın adı geçtiğinde ilk akla gelen
Bahçelievler katliamı. Size bu olayla ilgili neler anlatmıştı?
Bahçelievler olayıyla bir ilgisinin olduğunu hiç sanmıyorum. Zaten
kendisi bir keresinde bu işe karışmadığını söylemişti. Başkanlık
makamındaki bir kişinin öyle bir olaya gireceğine hiç ihtimal
vermiyorum. Yazılanların hiçbirisi doğru değil. 12 Eylül öncesinin
en karanlık sayfalarından olan bu acı olayın bugüne kadar doğru
dürüst araştırıldığını sanmıyorum. Peki mahkeme tutanakları...
İşkenceyle alınmış ifadelere ne kadar inanabilirsiniz ki! Ya İpekçi
suikastı? Bu olaya karışması bir yana İpekçi’nin öldürüldüğünü
duyunca çok kızdığını ve öyle şeylere gerek olmadığını söylediğini
biliyorum. Madem abinizin ilgisi yok öyleyse neden bu olaylara hep
adı karıştı? Lider kadrodan olmasının bunda payı olduğunu
düşünüyorum. Herkes kafasına göre bir senaryo yazıyor. Ve en uygun
rollere de abimin ismini yazdılar. Hayali senaryolara karşı nasıl
bir cevap verilebilir ki! Ağca’yla ilişkisi yok muydu yani? 12
Eylül darbesinden sonra biz bir an önce yurt dışına çıkması için
baskı yaparken o önce arkadaşlarının kaçması için çalışıyor,
‘kimseye herkesten önce Çatlı kaçtı dedirtmem’ diyordu. Yurt dışına
kaçmasını sağladığı arkadaşlarından birisi de evet Ağca’dır.
Ağca’ya bizzat pasaport sağlayan ve onu yurtdışına kaçıran kişi
abimdir. Ağca’nın abinizin gözündeki farkı neydi? İpekçi
suikastıyla ilgisi var mı? Hayır hayır hiçbir ilgisi yok. Ağca abim
için sadece aranan herhangi bir ülkücüydü. Yoksa kaçırdığı tek kişi
o değildi. Ama yolları daha sonra Papa suikastında kesişti! Papa
olayında abimin hiçbir katkısı olmadığı gibi mahkemede de Ağca’yı
çok sert bir şekilde azarlamıştır. Hatta abim hakimin ‘sen bunun
Türkiye’den kaçmasına yardımcı oldun. Papa’yı öldürseydi burdan da
kaçmasına yardımcı olur muydun’ şeklindeki sorusuna ‘hayır önce
Ağca’yı ben vururdum’ diye cevap vermiştir. Bir yıl Nevşehir’de
saklandı Ağca’yla ne zaman tanışmışlar? Ağca’nın kaçması sırasında.
Ondan önce bir tanışıklıkları yok. Kaçmasına yardım ettiği bir
kişiyi daha önce tanımaması tuhaf değil mi? Ağca’nın bir özelliği
yok ki abim için. Sadece yardıma ihtiyacı olan herhangi bir
ülküdaşı. Özel ilişki aramanın anlamı yok. Ağca’nın Maltepe Askeri
Cezaevi’nden kaçırılmasında rolü yok muydu? Var da demiyorum, yok
da. Onu sadece bilmesi gerekenler biliyordur. Kim onlar? Hiçbir
bilgim yok. Abiniz ne zaman yurtdışına çıktı? Yengeniz TBMM
Susurluk Komisyonu’na ‘darbeden 20 gün sonra’ demişti. Hayır o
bilgi yanlış. 20 gün değil 1 yıl sonra, 1981’de. Çünkü abim tüm
kaçak arkadaşlarının sağsalim yurtdışına çıkmasını sağladıktan
sonra ancak kendisinin ülkeyi terk edeceğini düşünüyordu. Ama
bıçağın kemiğe dayandığını düşündüğü, ülkede rahatça gezemediği ve
yakınlarına darbe yönetimince yapılan baskı dozunu artırdığı zaman
ülkeyi terk etti. 81’in kurban bayramını bizimle geçirdikten sonra
gitti. 1 yıl boyunca nerelerde sakladı? En az Nevşehir olmak üzere
çeşitli vilayetlerde tanıdıklarının yanında. Yurtdışına hangi
yollardan çıktı? Net bir bilgim yok. Yalnız mıydı? Eşi ve
çocukları... Tekti. Onlar sonra yanına gittiler. Trenden atlayarak
kaçtı İlk gittiği ülke neresiydi? Avusturya’dan başladı, sonra
İsviçre ve Fransa’ya geçti. İngiltere’ye geçme teşebbüsü olmuş ama
başaramamış. Bir ara polis cebindeki kimliği ve paraları alıp
yanına da 2-3 güvenlik mensubunu katarak trene bindirip yollamış.
Ama abim trenden atlayarak onları Yugoslavya’da atlatıyor ve
arkadaşlarını arayarak kendisini almalarını söylüyor. Sonra başka
ülkelere geçiş yapıyor. Abinizin yurt dışında ilk zamanlardaki
yaşamı hakkında neler biliyorsunuz? Örneğin geçimini nasıl sağladı?
Tarlada, benzincide çalışmış İlk yıllarda bir kaç kez babam para
gönderdi. Abim oradaki tanıdıklardan para alıyordu, onların
yakınlarına da biz buradan paralarını veriyorduk. Bir nevi takas
yani. Kendisi bir işte çalışmadı mı? Bir benzinlikte tanker
yıkarken ve tarlalarda çalışırken kendisini görenler var. Yani öyle
lüks içinde bir yaşamı falan yok. SEDAT Bucak’ın Susurluk davası
kapsamında geçen hafta mahkemeye sunduğu delilleri hatırlattığımız
Zeki Çatlı, abisinin vatan mücadelesine birlikte çalıştığı
generaller ve emniyet görevlileriyle birlikte fotoğrafının olması
çok doğal olduğunu söyledi. Kayıp günlük iddiasını hatırlattığımız
Zeki Çatlı şunları anlattı; ‘Hayır kayıp bir günlüğünün olduğunu
sanmıyorum. Abim öyle oturup günlük yazacak kadar romantik bir
insan değildi. Zaten zamanı da yoktu. Günlük değil ama abimin bütün
ilişki ve dostluklarını not ettiği bir not defteri vardı. O yüzden
abimi tanımadıklarını söyleyenler biraz daha dikkatli
konuşsunlar...’