İşte 2023'te Türkiye'de eğitim!
Abone ol2023 yılında Türkiye'de eğitim ve öğretimle ilgili kararlar açıklandı. Bakın 2023'de eğitimde neler değişecek?
MEB, "Eğitimde 2023 Vizyonu"nun
belirlendiği 1-5 Kasım 2010 tarihleri arasında yapılan şurada
alınan kararlara yayımlayarak, "resmiyet" kazandırdı. Kararlar,
Bakanlığın bundan sonraki eğitim politikalarını belirlenirken göz
önünde bulundurulacak.
Şura’da öğretmen yetiştirilmesi ile ilgili konuda öne çıkan bazı
kararlar şöyle.
- Öğretmen yetiştirilmesi üniversite bazında ele alınmalı,
öğretmenlik veya eğitim üniversitesi kurulmalıdır.
- Öğretmen alımında uygulanan sınavlarda, adaylara öğretmenlik
meslek bilgisi ve genel kültür alanları yanında mezun oldukları
özel alanlara ilişkin sorular da sorulmalıdır.
- Öğretmenlerin gelir düzeyi ve statülerinin
yükseltilmesine yönelik çalışmalara hız verilmeli; öğretmen
istihdamında kadrolu, sözleşmeli, ücretli, vekil öğretmenlik gibi
farklı uygulamalar kaldırılarak tüm öğretmenlerin kadrolu olarak
istihdamı sağlanmalı; mevcut sözleşmeli öğretmenler kadroya
geçirilmeli; başarılı öğretmenler ödüllendirilmeli ayrıca zorunlu
hizmet bölgelerinde çalışanlara “zorunlu bölge hizmet tazminatı"
ödenmelidir.
- Öğretmenliğin bir ihtisas mesleği olduğu gerçeğinden hareketle,
uzaktan veya açıköğretim yoluyla okul öncesi öğretmenliği,
İngilizce öğretmenliği vb. alanlarda öğretmen yetiştirilmesine izin
verilmemelidir.
- Ortaöğretim alan öğretmeni ihtiyacı, öncelikle eğitim
fakültesi ortaöğretim alan öğretmenliği programları mezunlarından
karşılanmalı ve bu programların 5 yıllık öğretim süresi 4 yıla
indirilmelidir.
- Öğretmenlik mesleğinin yıpratıcı bir meslek olması nedeni ile
bazı meslek gruplarında olduğu gibi yasalarca belirlenecek
ölçülerde özel eğitim öğretmenleri başta olmak üzere tüm
öğretmenlere meslek güçlüğü zammı verilmeli, bazı özendirici
önlemler alınarak öğretmenlerin istemeleri halinde erken
emeklilikleri sağlanmalıdır.
- Eğitimde niteliğin artırılması amacıyla özel okullar
teşvik edilerek sayıları artırılmalı, teşvik kapsamında çocuklarını
özel okullara gönderen ailelere resmî okullardaki bir öğrenci
maliyetinin yarısı kadar destek verilmeli ve bu yolla devletin
eğitim harcamaları azaltılmalıdır.
- Aday öğretmenler, tek başlarına derse girmemeli ve bir okula tek
olarak atanmamalıdır.
- Öğretmen ve yöneticilerin ekonomik durumlarının iyileştirilmesi
amacıyla her yıl kasım ayında bir maaş tutarında ikramiye
verilmeli, ek ders ücretleri 12 liraya çıkarılmalı, görev aldığı
projeler için ek ders ücreti tahakkuk ettirilmeli, yöneticilere ek
ders ücreti yerine makam tazminatı ödenmeli ve ek ders ücretinin
maaşlara yansıtılmasına yönelik düzenlemeler yapılmalıdır.
EĞİTİM ORTAMLARI
Şura’da eğitim ortamları ve kurum kültürünün ele
alındığı bölüme ilişkin kararlar da şöyle.
- Öğrencilerin, çalışmalarından örnekler saklayacağı,
sonraki sınıflara taşıyacağı bir e-portfolyo sistemi oluşturulmalı,
okulda ve sınıfta çalışmalarını sergileyecekleri köşelere yer
verilmeli; öğrenciler bu konuda özendirilmelidir.
- Okullar yapılırken daha verimli kullanılabilmesi için
kullanıcıların fikirleri mutlaka alınmalı; akademik, sosyal ve
kültürel alt yapısı olmayan binalar okul olarak açılmamalı,
illerdeki her eğitim bölgesinde bölge okullarının ortak kullanımına
elverişli en az birer adet spor salonu, yüzme havuzu, tiyatro,
gösteri ve etkinlik salonu inşa edilmelidir.
- Okul binaları için geliştirilen tip projeler, bölgesel
şartlara ve ihtiyaçlara uygun olarak tasarlanmalı; Türk mimari
sanatının özelliklerini yansıtmalı. Estetik yönden çeşitli
motiflerle süslenmiş mimari tasarımlarla öğrencilerde milli
kimliğin oluşumuna katkı sağlanmalıdır.
- Sınıflarda klasik sıra düzeninden esnek ve modüler bir yerleşim
düzenine geçilmelidir.
- Okulların, kendine özgü bir kimlik, hafıza, aidiyet
duygusu ve güçlü okul kültürü geliştirebilmeleri için geniş
katılımlı özel günler, haftalar gibi etkinlikler düzenlenerek ortak
kültürel değerlerin güçlendirilmesi sağlanmalıdır.
- Güçlü okul kültürleri geliştirebilmek için okullara özgü logo,
amblem, rozet, marş, kahraman, hikaye, gazete, tablo, slogan vb.
semboller oluşturularak okulların ortak kültürel değerlerini
güçlendirmeleri desteklenmelidir.
- Ulusal ve resmi bayram törenleri ile belirli gün ve
haftalarda yapılacak toplantılar ve kutlamalar; toplumda
bütünleşme, paylaşma, denetim ve kontrol mekanizmaları olup
yönetimlerce bu faaliyetler şenlik ve festival şeklinde kutlanmalı,
yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının desteği
sağlanmalıdır. Bu faaliyetler kültürü etkilemeyi ve yeni
değerlerden etkilenmeyi, ortak duygu ve değerlerin devamlılığını
sağlayacak, ancak öğrencilerin derslerinden uzun süre ayrı
kalmayacakları şekilde düzenlenmelidir.
- Güçlü okul kültürleri, okula dış çevreden gelebilecek olumsuz
etkilere karşı koruyucu bir kalkandır. 2023 yılına kadar
ülkemizdeki demokratikleşme eğilimlerini de dikkate almak suretiyle
okulların kendilerine özgü kimlik ve okul kültürleri
oluşturabilecekleri ve ’okula dayalı yönetim’ anlayışı
doğrultusunda özerk yapılara kavuşturulmaları sağlanmalı, okul
yönetimleri yetkilendirilmeli ve güçlendirilmelidir.
- Okulların kurumsal kültürlerine kaynaklık eden,
kendilerine özgü bir tarihi olan okul adları, gerek olmadıkça
geçmişle bağı koparacak şekilde değiştirilmemelidir.
- Okul müdürlerinin rotasyonu yeniden değerlendirilmeli, söz konusu
uygulamaların başarılı okul yöneticilerinin motivasyonunu olumsuz
şekilde etkileyen bir cezalandırma yolu olarak algılanmaması
sağlanmalıdır.
ZORUNLU EĞİTİM VE ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ
"İlköğretim ve Ortaöğretimin Güçlendirilmesi,
Ortaöğretime Erişimin Sağlanması" başlıklı bölüme ilişkin Şura
kararları da şöyle sıralandı.
- Zorunlu eğitim öğrencilerin yaş grupları ve bireysel
farklılıkları göz önünde bulundurularak; 1 yıl okul öncesi eğitim,
4 yıl temel eğitim, 4 yıl yönlendirme ve ortaöğretime hazırlık
eğitimi ve 4 yıl ortaöğretim olmak üzere öğrencilere farklı
ortamlarda eğitim almaya fırsat verecek şekilde 13 yıl olarak
düzenlenmelidir.
- İlköğretim ve ortaöğretimde orta vadede ikili öğretimden normal
öğretime geçilmeli, öğle yemekleri okulda verilmeli, birleştirilmiş
sınıf uygulamalarının sistematik bir değerlendirmesi yapılarak
birleştirilmiş sınıf uygulaması mümkün olan en alt düzeye
çekilmeli, okullarda sınıf mevcutları çağdaş ölçütlere göre (20-25)
düzenlenmeli, 2023 Vizyonu’na uygun olarak özel öğretimde okullaşma
oranının yüzde 25’e çıkarılması için gerekli tedbirler
alınmalıdır.
- Ortaöğretime geçişte öğrencilerin ilgi ve yetenekleri
dikkate alınarak rehberlik ve yöneltme esas alınmalı, SBS bir plan
dahilinde sadece özelliği olan ortaöğretim kurumlarını kapsayacak
şekilde düzenlenmeli, diğer ortaöğretim kurumları ile yüksek
öğretime öğrenci yerleştirmede okul başarısı ve süreç
değerlendirmeye yönelik yaklaşımlar esas alınmalıdır.
- Kız öğrencilerin ortaöğretime devamlarına ilişkin teşvikler
artırılarak sürdürülmeli, bu konuda 1739 sayılı Yasanın 15. maddesi
daha etkin hale getirilmelidir.
- Genel ortaöğretim ile mesleki ve teknik ortaöğretim
kurumlarındaki dersler ve haftalık ders saati sayısı azaltılmalı,
teneffüs süreleri artırılmalı, ayrıca mesleki ve teknik
ortaöğretimde uygulama derslerine daha fazla ağırlık
verilmelidir.
- Ortaöğretime erişimle ilgili daha sağlıklı politikalar
geliştirebilmek için öğrencilerin devamsızlık ve terk nedenleri
tespit edilerek öğrenciyi sistem içinde tutacak tedbirler alınmalı,
okula devamı, okulu bitirmeyi, okuldan ayrılmayı, mezunları
izlemeyi ve değerlendirmeyi sağlayacak sistem kurulmalı,
ortaöğretim kurumlarını erken bitirme imkânı sağlayan düzenlemelere
yer verilmeli, ilköğretimden mezun olanların e-okul üzerinden
takibi yapılmalıdır.
- Mesleki ve teknik ortaöğretim öğrencileri için ÖSS
akademik ve mesleki alanda yapılmalı, öğrenciler alanı ile ilgili
yükseköğretim kurumlarına yerleştirilirken sonuçlar birlikte
değerlendirilmeli, mezunların kendi alanlarındaki yükseköğretim
programları yeniden belirlenerek yüksek öğretime geçişte ek puan
verilmelidir.
- Milli güvenlik bilgisi dersi müfredatı diğer derslerin program
mantığına paralel olarak yenilenmeli ve bu dersin kadrolu
öğretmenlerce okutulması ile ilgili yasal düzenleme
yapılmalıdır.
- Örgün, yaygın ve açık öğretim sisteminde genel
ortaöğretim ile mesleki ve teknik ortaöğretim kurumları arasında
bütün sınıflarda yatay ve dikey geçişlerin yapılmasına imkan
sağlanmalıdır.
- Milli Eğitim Şurası Yönetmeliği değiştirilmeli ve şura
katılımcılarının en az yüzde 25’i eşit sayıdaki kız ve erkek
öğrencilerden oluşmalı ve öğrencilerin katılımı demokratik süreçle
sağlanmalıdır.
- Öğrencilerin kitap taşıma yükünün azaltılması amacıyla;
e-kitap, fasikül, kopartılabilir sayfalı kitap, her kitaba MEB’in
internet sayfasından ulaşılabilmesi vb. uygulamalar
yapılmalıdır.
- Ülkemizde bütün derslerin eğitimi Türkçe olmalı, bazı derslerin
yabancı dille eğitiminden vazgeçilmelidir.
"DERS SAATLERİ AZALSIN, SPOR ARTSIN"
"Spor, Sanat, Beceri ve Değerler Eğitimi" konulu
bölüme ilişkin kararlar da şöyle.
- Üst düzeyde sportif başarıya ulaşmak için yetenekli öğrenciler
erken yaşta tespit edilerek bu öğrencilere ait bilgiler
oluşturulacak merkezi bilgi sistemine işlenip takip edilmeli,
il/ilçelerde bu sporcularla ilgili ortak eğitim planları
hazırlanmalıdır.
- Şans oyunlarının hasılatından, okul spor ve sanat
faaliyetleri için pay ayrılması konusunda mevzuatta düzenleme
yapılmalıdır.
- Okul içi spor yarışmalarına katılan sporcu-öğrencilerin
sigortalanması ile ilgili düzenlemeler yapılmalıdır.
- Normal eğitim yapan sosyal bilimler, fen ve Anadolu
liseleri gibi ortaöğretim kurumlarında 45 dakika olan ders
saatleri, spor, sanat ve beceri eğitimine daha fazla zaman
ayrılması için 40 dakika olarak düzenlenmelidir.
- Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, çocuklarımızın ve
gençlerimizin sahip olduğu değerleri belirlemeye yönelik ülke
çapında alan araştırması yapılmalı ve bu araştırma her 4 yılda bir
güncellenmelidir.
- Değerler eğitimine, okul öncesinden başlayarak yaygın
eğitim dahil olmak üzere eğitim-öğretimin her kademesinde, tüm
dersler ve okul kültürü içerisinde yer verilmeli ve bu konuda
öğretmen, yönetici, öğrenci, aile ve çevre ile iş birliğine
gidilmeli, farkındalık oluşturulması için kitle iletişim
araçlarından faydalanılması amacıyla gerekli düzenlemeler
yapılmalıdır.
- Ödüllendirme kriterlerinde, değerler eğitimi açısından örnek
davranışlar sergileyen öğrencilere yönelik düzenlemeler
yapılmalıdır.
- Değerler eğitimi konusunda önemli işlev gören "Din
Kültürü ve Ahlak Bilgisi" dersi çoğulcu bir anlayışla tüm öğretim
kurumlarında daha etkin olarak okutulmalıdır.
- Anayasa’nın 24. maddesinin "Din kültürü ve ahlak eğitimi-öğretimi
devletin gözetimi ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak
öğretimi ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu
dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitimi-öğretimi
ancak kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni
temsilcilerinin talebine bağlıdır" hükmü gereğince isteyen anne ve
babaların çocuklarının ahlaki ve manevi değerlerini
geliştirmelerine yardımcı olmak amacıyla seçmeli din eğitimi
verilebilmesi için düzenlemeler yapılmalıdır.
"PSİKOLOJİ EĞİTİMİ 5 YIL OLMALI"
Şura’da "psikolojik danışma, rehberlik ve
yönlendirme" konusunda şu kararlar alındı.
- Ortaöğretim ve yükseköğretime geçişte, öğrenim süreci boyunca
sürekli ve sistematik bir biçimde derlenen nesnel bilgilere dayalı
olarak kurulacak bir yöneltme, yönlendirme modeli hayata
geçirilinceye kadar; SBS ile YGS ve LYS;de ezber bilgileri ölçen
sorular yerine, yenilenen ortaöğretim programlarını da kapsayan;
ortak düşünme becerileri ile derse özel sorun çözme becerilerini
ölçen sorular düzenlenmelidir.
- Psikolojik danışma ve rehberlik alanında; üniversitelerin
destek verdiği, kültürümüze özgü psikolojik ölçme araçları
geliştirecek, "Ulusal Test Geliştirme" veya "Ulusal Ölçme ve
Değerlendirme" olarak isimlendirilebilecek akademik ve bağımsız bir
birim kurulmalıdır.
- Risk altında ve dezavantajlı konumda olan çocukların tespiti
yapılarak bu çocuklara yönelik eğitim çalışmaları artırılmalı;
terör, göç, madde bağımlılığı, parçalanmış aileler, iletişim
araçlarını kötüye kullananlar vb. risk faktörleri göz önünde
bulundurularak önleyici rehberlik çalışmalarına ağırlık verilmeli,
bu konuda bölgenin ve yörenin özelliğine uygun olarak disiplinler
arası ekip çalışmaları mülki amirlerin koordinesinde hayata
geçirilmelidir.
- Psikolojik danışma ve rehberlik mesleği, ciddi bir
uzmanlık eğitimi gerektirdiğinden ve mevcut eğitim süresi talep
edilen uzmanlığı sağlamada yetersiz kaldığından, psikolojik danışma
ve rehberlik alanında verilen eğitim süresi, son bir yılı uygulama
ağırlıklı olmak üzere 5 yıla çıkarılmalıdır.