İstatistikler İsviçre'den yana

Cumartesi günü İsviçre'ye 2-0 yenilen A Milli Takım, 2006 Dünya Kupası'na gidebilme şansını zora soktu. Ay yıldızlıların Almanya vizesi alabilmesi için, çarşamba günü rövanş maçında en az üç farklı galip gelmesi şart. A Milli Takım, 1923'ten beri yaptığı 416 karşılaşmada 142 galibiyet ve 179 yenilgi alırken, 95 kez de sahadan beraberlikle ayrıldı. Milli takım bu maçlarda 522 gol atıp, kalesinde 656 gol gördü. Milliler, Türkiye'de oynadığı 185 maçta ise 77 galibiyet ve 65 yenilgi aldı, 43 kez de berabere kaldı. Milliler bu maçlarda 273 gol atıp kalesinde 239 gol gördü. A Milli Futbol Takımı, daha önce iki kez katıldığı Dünya Kupası Finalleri'nden önce yer aldığı elemelerde şimdiye dek 97 maç yaptı. Elemelerde 33 galibiyet alan Türkiye, 17 kez beraberliği bozamadı, 47 kez de sahadan yenik ayrıldı. İsviçre deplasmanda daha başarılı 2006 Dünya Kupası eleme grubunda yenilgi yüzü görmeyen İsviçre, topladığı puanların yarısını dış sahada kazandı. 2002 ve 2006 Dünya Kupası ile 2004 Avrupa Şampiyonası elemelerinde oynadığı son 14 deplasman maçında sadece iki kez Rusya'ya boyun eğdi. 14 karşılaşmada rakip sahada beş galibiyet, yedi beraberlik alan İsviçre, Rusya'ya 2002 Dünya Kupası elemelerinde 4-0, Euro 2004 elemelerinde de 4-1 mağlup oldu. Bu maçlarda toplam 22 puan çıkaran İsviçre, 19 da gol attı. Teknik Direktör Kuhn yönetiminde İsviçre, 42 maçta kaydettiği 65 golün 37'sini rakip sahalarda buldu. Euro 2004 ikinci turunda Fransa'ya 3-1 yenilen İsviçre, son 14 maçta kalesinde üç gol görmedi. İsviçre ile 14'üncü maç Türkiye bugüne kadar İsviçre ile 13 maç yaptı. A Milli Takım, bu maçlardan altısını kazanırken, dördünü yitirdi, üç maçta da eşitliği bozamadı. Toplam 15 gol atan ay-yıldızlı ekip, kalesinde 17 gol gördü. Türkiye ile İsviçre A milli futbol takımlarının yaptıkları toplam 13 maçın yedisini resmi karşılaşmalar oluşturdu. Üçü Dünya Kupası Eleme Grubu, dördü de Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu maçı olmak üzere geride kalan yedi resmi maçta Türkiye üç, İsviçre ise iki galibiyet alırken, iki maç da eşitlikle sonuçlandı. Resmi maçlarda Türkiye sekiz, İsviçre yedi gol attı. Türkiye ayrıca, 82 yıllık geçmişinde oynadığı 415 maç içinde en fazla galibiyeti, altı kezle İsviçre karşısında aldı. Spor yazarları da umutsuz İsviçre'de cumartesi gecesi oynanan maçı izleyen spor yazarları ve teknik adamlar Türkiye'nin performansını kötü buldu. Yazarlara göre bu oyun İstanbul'daki maçta da tekrarlanırsa Almanya hayal olur. Erman Toroğlu: "İsviçre'yi bu kafayla eleyemeyiz. Rakibimiz bugünkü neticelere dört yılda geldi. Biz hala kendi oynayacağı takımın maçını, rakibin galibiyetine bahis oynayan futbolcuyu, yani 'Gökdeniz'i nasıl affederiz, nasıl Milli Takım'da oynatırız' zihniyetinde olan bir ülkeyiz. Tekmeye kafa sokarsak, inanılmaz derecede yardımlaşırsak, sinirlenmez oyundan atılmazsak, belki ama belki inşallahla maaşallahla eleyebiliriz." Esat Yılmaer: "Bu takıma üç gol birden atmak çok zor. Umarız İsviçre'de olmayan disiplinli bir mücadele İstanbul’da ön plana çıkar. Eğer bu olguları yerine getiremezsek o zaman Dünya Kupası'na ancak uzaktan bakarız." Vedat Okyar: "Oyuna bakıp, şu iyi top oynadı diyeceğim kaleci Volkan'ın dışında oyuncu yok. İyi futbolculardan kurulu takımsanız, bu kadar pasif oynanmaması lazım. Ama hesap ikinci maç hesabıysa, bekleyip göreceğiz." Can Bartu: "Gerek Fatih Terim, gerekse milli futbolcular beklentilerimize cevap veremedi. Hem taktik, hem oyuncu seçimi, hem de oyun tarzı olarak kötüydük. Aynı oyunu tekrarlarsak, yine hüsrana uğrarız. Bundan sonrasını antrenörler belirleyecek. Acele etmeden daha mantıklı oynamalıyız. Topun bizde kalmasını sağlamalıyız. Ortada 2-0'lık bir dezavantaj var. Bu skor geçilmez mi? Geçilir, ama bu kafayla biraz zor." Altan Tanrıkulu: "Öncelikle maç 0-0 gibiymiş gibi oynamamız lazım ve kesinlikle oyun planımızı gol yememek üzerine kurmalıyız. Sabırlı oynamamız şart. İlk maçta rakip, kanatları çok iyi kullandı ve etkili oldu. Bu maçta, oraya ekstra önlem almamızı bekleyecekler. İstanbul'daki rövanşta çift santrforla göbekten yüklenmeliyiz. Formsuz Tümer ve Nihat'ın da ilk 11'de olmaması bizim lehimize olur diye düşünüyorum."