İstanbul'un ormanları tehdit altında
Abone olYapılaşma tehdidi altındaki İstanbul’un bu yeşil damarları, koruma altına alınması gereken Türkiye ormanlarının dokuz sıcak noktası arasında yer alıyor.
İçtiğimiz suyun, soluduğumuz havanın sigortası ormanlar
İstanbul’un yüzde 44’ünü kaplıyor. National Geographic Türkiye,
dergiyle birlikte tüm okurlarına Dokuz Sıcak Nokta dizisinin
dördüncüsü olan "İstanbul Ormanları" ekini armağan ediyor. Yaklaşık
540 bin hektarlık bir yüzölçümünde 2 bin çiçekli bitki ve eğrelti
türünün yanı sıra pek çok hayvan türüne de yaşam alanı sağlayan
İstanbul’un ormanları, “taşıyla, toprağıyla, suyuyla” yoğun
kentleşme baskısı altında... İstanbul deyince aklınıza ne gelir?
Boğaz Köprüsü, Taksim, Topkapı Sarayı mı? Yoksa; Geyikler,
kartallar ya da çınarlar mı? National Geographic Türkiye, sizi
bambaşka bir İstanbul’a davet ediyor: İngiltere ve Hollanda’nın
toplamından fazla bitki türünü barındıran; taşı, toprağı, suyu
altından bile değerli İstanbul ormanlarına... İstanbul’un iki
yarımadası, kuzeyden inerek Karadeniz’i saran “Avrupa-Sibirya” ile
Anadolu’nun güney ve batı kıyılarını kuşatan “Akdeniz” bitki
coğrafyası bölgelerinin dar bir geçitten ince bir boğum yaparak
geçtiği stratejik bir bölge. Bu nedenle İstanbul, kayın, gürgen,
kestane gibi tipik Karadeniz; kocayemiş, defne, katırtırnağı gibi
Akdeniz maki elemanları ile Doğu Avrupa’nın elde kalan son
fundalıklarını birarada bulunduran ormanların yer aldığı özel bir
coğrafya. Acil olarak korunması gereken Türkiye ormanlarının dokuz
sıcak noktasından birine sahip olan İstanbul, 540 bin hektarlık
yüzölçümü ile 2 bin adet çiçekli bitki ve eğrelti türünü
barındırıyor. Bu rakam Hollanda ve İngiltere’deki türlerin
toplamından fazla. Nesli tükenmekte olan pek çok bitki ve hayvan
türünün yer aldığı İstanbul ormanları yoğun kentleşmenin baskısı
altında. Ağaçlar, kuşlar, çiçekler, ve börtü-böcek de artık 10
milyonu çoktan aşan bir sayıyla ifade edilen İstanbullularla
birlikte bu topraklarda büyüyor, bu topraklardan besleniyor, yeri
geldiğinde bu topraklara konup zamanı geldiğinde de bu topraklardan
göçüyor. İşte bu nedenle İstanbul ormanları, kent insanı için
olduğu kadar, İstanbullularla aynı yaşam alanını paylaşan bu türler
içinde yaşamsal önem taşıyor. Ve yine bu nedenle, orman, doğal yapı
ve ekolojik işleyişin korunması ile birlikte değerlendirildiğinde,
iyi niyetle yapılan ağaçlandırma çalışmalarının dahi bir tehdit
unsuru olabileceği gerçeğinin de göz önünde tutulmasını
gerektirecek kadar titiz bir ilgi bekliyor. İstanbul ormanları,
WWF’ nin (Dünya Doğayı Koruma Vakfı), III. binyıla girişin bir
işareti olarak, 1999 yılında başlattığı “Yaşam İçin Ormanlar”
kampanyası için seçtiği ve dokuzu Türkiye’de bulunan “Avrupa
Ormanlarının 100 Sıcak Noktası” arasında yer alıyor. Sıcak
noktaların korunması için ülkelere çağrıda bulunan WWF, bunun
gerçekleştirilmesini, o ülkenin “Dünyaya Armağan”ı olarak sunuyor.
Kaynak: www.ntvmsnbc.com