İstanbul'un 3 genç başkanı

Tülin Türkoğlu tulindindar@hotmail.com

Şu sıralar sıcak savaş gündeminden siyasi gündeme geçiş yapmak çok da mümkün olmuyor. Yerel seçimlere az bir süre kaldı. Başkan adayları netlik kazandı. En çok merak edilen de AK Parti'nin İstanbul ve Ankara adayları.

Bu arada İstanbul'daki AK Partinin 24 ilçe belediye başkanlarından bazıları var ki çok ciddi işlere imza atıp iz bırakıyorlar. Çok gençler, çok enerjikler ve de çok mütevaziler.
Kâğıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin  (43),

Bağcılar Belediye Başkanı  Abdullah Özdemir (37), 

Güngören Belediye Başkanı Bünyamin Demir  (42) yaşındalar.

Oldukça başarılı işlerin baş mimarlığını yapıyorlar. Görünen o ki yapmaya da devam edecekler. O enerji ve potansiyeli yapmış oldukları işlerde, vatandaşa yansıyan enerjide ve ilçelerin nabzında görmek mümkün. Her bir başkan kendi ilçesinde çok seviliyor. Farklı siyasi görüşlere sahip vatandaşlarda başkanlarına sahip çıkıyor. Sosyal belediyeciliği yaşatan genç başkanların sayısı önümüzdeki seçimlerde artmalı. Yeni kuşak siyasetçilerin yolu açılmalı.

VİCDANİ SORUMLULUK 12 ASKER VE FİLİSTİN MESELESİ

Oysa ki 12 şehidimiz vardı. 12 ayrı evin baba ocağından ağıtlar yükseldi, 12 ayrı ilimizde gencecik askerlerimiz toprağa düştü. Bizler rahatça yaşayalım diye.

Hepimiz o derin hüznü yaşamak, hissetmek yerine yeni yılı eğlencenin zirvesinde karşıladık.

“Şehitlere Rahmet, Filistin'e Destek” mitinginde sabahın seher vaktinde bir araya gelerek Ayasofya, Sultanahmet ve Yeni Cami'yi doldurup taşıranlar, sonrasında Galata Köprüsünde eklenenler…

250 bin kişilik bir insan seli…

Çocuk arabasında uykusuyla beraber gelenler,

Pusetteki bebekler,

Eli bastonlu amcalar, teyzeler,

Ellerinde bayrakla ve balonla soğuğa aldırmadan yürüyen çocuklar,

Çeyiz parasını, düğün parasını kendine değil Filistin’e destek için veren gelin ve damatlar,

Genç yaşlı demeden,

7'den 70'e herkes…

Vicdani sorumluluk bilincini yüreğinde taşıyanlar,

Haklının, mazlumun yanında olmak için oradaydı.

Dikkat çeken diğer bir nokta kadınlar…

Çok çok fazlaydı. Hatta erkek sayısından da fazla.
Beraberlik ve birlik hali, bu duruş tabi ki birilerini rahatsız etti. Siyonistler ve ortakları en çok rahatsız olanlar, uykuları kaçanlar. Milliyetçiymiş gibi duranlar, 10 bin çocuğun ve 7 bin kadının sorumsuzca öldürülmesine, yapılan soykırıma ve 12 askerimizin şehit edilmesine karşın taşlaşmış kalpleriyle yoklardı.

Gazze artık yok, bu bir soykırım.

Dünya bu soykırımı izliyor.

Tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan kıyıma karşın dilsizleşenlere ve kalpleri sızlamayanlara karşı 2024’ün ilk saatlerinde verilen mesaj anlaşılır ve netti.  Zalimin yanın da değil, Filistin’in haklı davasının destekçisi olmaktan asla vaz geçmeyeceğiz.

Vatanımıza hain eller değmesin, şanlı bayrağımız özgürce dalgalansın diye canlarını siper eden koç yiğitleri her daim başımızın üzerinde taşıyacağız.  


Oysa ki vakti zamanında onları kabul eden tek ülke bizdik.

Oysa ki Pençe-Kilit Operasyonunun kahraman koç yiğitleri girilemez, ulaşılamaz denilen yerlerde kontrolü sağlamıştı bizler için, ülke için, bayrak için…

Gabar’da, Derecik’te ve İkiyaka Dağları’nda hain teröristlerin soyunu kurutup Irak’ın kuzeyinde mücadele vermeye devam ediyor. Dünyanın hiçbir ordusu bu adanmışlığa ve cesarete sahip değilken

Her şey vatan için nidalarıyla ilerleyen Türk ordusuydu…

Organizasyonda emeği olanlara teşekkürler.