İstanbul’u dönüştürme azmiyle fethetti
Abone olMarmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Bozlağan, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u dönüştürme azmiyle fethet...
Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Recep Bozlağan, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u dönüştürme
azmiyle fethettiğini söyledi.
Bağcılar Belediyesi tarafından “Yerel Yönetimler ve Kentsel
Dönüşüm” konulu uluslararası panel Mehmet Akif Ersoy Kültür Sanat
Merkezi’nde düzenlendi. Panele Marmara Üniversitesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Bozlağan’da moderatör
olarak katıldı. Fatih Sultan Mehmet’in “Hüner, bir şehir bünyad
itmekdür; Reaya kalbin abad itmekdür” sözünü hatırlatan Bozlağan,
“Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethetmiş bir hükümdar böyle bir
söz söylüyor. Yani hünerin aslında bir şehir inşa etmek olduğunu
söylüyor. Yani Fatih Sultan Mehmet döneminde İstanbul’da yapılan
kültür ve sosyal- ekonomik tesislere bakmak lazım. Fatih Külliyesi
gibi dünyada hiçbir ülkesinde bulunmayan son derece iddialı mimari
şaheser inşa edilmiştir. Kapalıçarşı’nın çekirdeği inşa edilmiştir.
Sayısız cami, han, hamam gibi eserlerde inşa edilmiştir. İstanbul’u
fethetmiştir ama İstanbul’u dönüştürme azmiyle düşüncesiyle
fethetmiştir” ifadelerini kullandı.
KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN 5 FARKLI DÖNÜŞÜMÜ
Kentsel dönüşümün 5 farklı dönüşümü olduğunu ve bunlardan bir
tanesinin de fiziksel ve mekansal dönüşüm olduğunu dile getiren
Bozdoğan, “Dönüşüm kentsel dönüşümün ilk yüzüdür” diyen Bozlağan,
“Bir şehre gittiğinizde binaların, caddelerin, kaldırımların düzeni
orada iyi bir kentsel düzenin olduğunu gösterir. Türkiye’de ki 6300
sayılı kanuna baktığımız zaman sağlamlık söz konusudur. En önde
gelen şey fiziksel doğal afetlere karşı sağlam mekanlar üretmek ve
estetik, güzellik ve fonksiyonelliktir. Bunların arısında öncelik
ve sonralık yoktur” dedi.
Kentsel dönüşümün ikincisi sosyal ve psikolojik dönüşüm olduğunu
söyleyen Bozlağan, “Kentsel dönüşüm yaşanırken o mahallede
insanların psikolojisi ve komşuluk ilişkileri çok önemli. Üçüncüsü
ekonomik dönüşüm, dördüncüsü ise hısım akraba ilişkileri, son
olarak da kültürel sanatsal dönüşümdür” diye konuştu.
(İHA)