İstanbullu'yu ferahlatan deprem haberi!
Abone olJeofizik mühendisi Ahmet Ercan İstanbullu'yu ferahlatan bir haber verdi. Depremi önceden bileceğiz.
Jeofizik mühendisi Prof. Dr. Ercan, "İstanbul depremini
2 hafta önceden tahmin edeceğiz" dedi.
Türkiye’nin önde gelen jeofizik mühendislerinden Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Elazığ’daki 6.0’lık depremden önce, 12 ve 21 Şubat’ta yine Elazığ’da gerçekleşen öncü depremler için kendi web sitesinde uyarı yapmıştı.
Vatan'a göre; ünlü jeofizikçi, depremi önceden tahmin etme
konusunda gelinen noktayı şöyle anlatıyor: “4 saat önceden
değil, deprem gelmeden 1-2 hafta önce bile depremin olacağını
söyleyebileceğiz. Ancak tek başına ’piezo elektriğe’ bakarak deprem
olacağını kestirmek yanlış. Biz 8-9 parametreyi birden
kullanacağız. Japonya, Çin ve ABD’de deprem tahmini işi
böyle yapılıyor. Ama biz burada tek veriye bakıp ’deprem olacak’
diyoruz.”
DOKUZ FARKLI PARAMETREYE BAKACAĞIZ
Önce Haiti, ardından Şili, son olarak da Elazığ’da yaşanan
depremler bir “deprem ülkesinde” yaşadığımız gerçeğini bize tekrar
hatırlattı. 1999’da yaptığı “2010 yılına kadar İstanbul’da
deprem olmayacak” tahmini doğru çıkan, 2007’de de bu
tahminini 2015’e çeken Türkiye Jeofizik Kurumu Onursal Başkanı
Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, İstanbul depreminin
yakın olduğu iddilarını reddediyor. İstanbul’un yer kabuğunun
kalınlığının yaklaşık 28-30 km. arasında değiştiğini söyleyen
Ercan, İstanbul’da her yıl bir atom bombası gücünde bir gerginliğin
biriktiğini vurguluyor: “İstanbul’un yer kabuğunun en
üstteki 10 kilometresi çok gevrek ve kırılgan, daha altındaki kısım
ise sünek (esnek). Dolayısıyla, sünek cisim kırılmaz,
sadece bükülür.
En üstteki 10 kilometreyi kırmak için gereken güç 6.5 milyar
gigatondur. Böyle bir güç gelmedikçe, İstanbul kabuğunu kırmak ve
biriken gerginliği boşaltmak olasılığı yoktur. Ancak
yaklaşık 45-65 atom bombası gücünde bir enerji yerin içinde
toplandığı zaman, İstanbul kabuğu kırılmaya yakın, deprem olabilir
diyebiliriz.”
İşte ünlü deprem profesöründen korkulan İstanbul
depremine yönelik kehanetler...
9.0 BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR DEPREM TÜRKİYE'DE ASLA
GÖRÜLMEZ
9.0 büyüklüğünde veya 8.0 büyüklüğünde bir deprem İstanbul’da
asla olmaz, çünkü Türkiye’nin kırık davranışları çok büyük deprem
üretmeye uygun değil. Kırık boyları daha küçük ve kırıkların işleme
mekanizmaları genellikle yanal atımlı oluyor.
İSTANBUL'DA 7.5 DEPREM OLASILIĞI SADECE BİNDE
1
İstanbul’da beklenen en büyük deprem 7.5’tir. Bunu Bayındırlık
ve İskan Bakanlığı 40 yıl önce söyledi. Bu rakam şu an için doğru.
Ancak bu veri “7.5’lik bir deprem olacak” anlamına
gelmez. “İstanbul’daki yapılaşmanın 7.5’lik bir depreme
dayanacak şekilde yapılması gerekir” anlamına gelir.
İstanbul’da 7.5’lik bir deprem olma olasılığı ise binde
1’dir. 7.5’lik bir depremde İstanbul’daki yapıların sadece
yüzde 2’sinin göçmesi bekleniyor. Başka bir deyişle, İstanbul’da
insanların yüzde 98’i evlerinden yürüyerek çıkacak. Ama Gölcük’te
yüzde 6’sı göçmüştü. Fakat o zaman da yapılar yapılırken, yüzde
98’inin göçmeyeceği hesaplanmıştı.
EMİNÖNÜ'YLE BÜYÜKÇEKMECE ARASINDAKİ BÖLÜM 6.3 İLE 6.7
ARASINDA KIRILACAK
Araştırmalarıma göre, İstanbul’da, Marmara’nın önünde boşalması
gereken gerginlik aslında 7.3’tür. Ama bana göre, bu gerginlik bir
seferde boşalmayacak. İstanbul’un yer kabuğunun fiziksel
özelliklerine baktığımızda, yapısının heterojen olması nedeniyle
tek parçalı kırılma olası değil. İstanbul’da daha önce kırılmayan
bir bölüm olan Eminönü’yle B.Çekmece arasındaki bölüm, aşağı yukarı
6.3 ile 6.7 arasında bir depremle kırılacaktır. Diğer kalan
parça, yani B.Çekmece’den Marmara Ereğlisi ve oradan da Mürefte’ye
uzanan kısım ise, 7.0- 7.2 büyüklüğünde bir depremle
kırılacaktır. Birincinin deprem odağı aşağı yukarı
Bakırköy ve B.Çekmece’nin önünde olacaktır. Ama diğer deprem
İstanbul’dan 10-15 km. uzakta, Marmara Ereğlisi’nin önünde denizin
içinde olacaktır. Yani, İstanbul’un içinde kırılma olmayacak.
EN KÖTÜMSER ÖLÜM SAYISI 120 BİN
Eğer güçsüz yapılar yıkılıp yeniden yapılmazsa, 7.5’lik bir
depremde ölüm sayısı aşağı yukarı 10 bin ile 120 bin arasında
değişir. Yaklaşık 30 bin ile 400 bin kişi de orta ve ağır yaralı
olur. En az 1 milyon kişi depremden etkilenir. İstanbul’da bir
felaket olur. Bir anlamda kentte kaos yaşanır. Şimdi bile sokak
içlerinde gidemezken, deprem zamanında ara sokaklardaki
yıkıntılarda kimse kimseyi kurtaramaz.
ŞİŞLİ'NİN ARKA SOKAKLARINDAKİ ÇOĞU EV AYAKTA
KALMAZ
Zeytinburnu ve Bakırköy gibi bölgelere gitmeye hiç gerek yok.
Şişli, Türkiye’nin gözdesi bir yer. Ancak Şişli’nin arka
sokaklarında bile evlerin çoğu ayakta kalmaz. Mecidiyeköy, Şişli
gibi yerler, İstanbul’da en sağlam yerler arasında ama konutlar
sağlam değil. O zaman bizim TV’lerde, “Fay tek parça mı
olacak, çok parça mı olacak” gibi konuları tartışmayı bırakıp sanki
İstanbul’da 7.5’lik deprem olacakmış gibi hazırlık yapmamız
gerekiyor.
TSUNAMİ DALGALARI 2.5-3 METREYİ GEÇMEZ
* İnsanlar kendi kendilerine deprem için evlerini iyileştiremez.
Çünkü sadece İstanbul’un en varlıklı ilçelerinden olan Bakırköy’ün
yüzde 49’unun aylık geliri 500 TL’dir. Dolayısıyla, aylık geliri
500 TL olan bir insan deprem için önlem alamaz. Yapısını
güçlendiremez ya da yıkıp yeniden yapamaz. O zaman yapılması
gereken bu işin TOKİ aracılığıyla yapılmasıdır. Elazığ’daki
insanların günlük geliri sadece 2 TL. Şimdi günde iki ekmek parası
kazanan insanlara gidip “Siz kerpiç evlerde oturuyorsunuz,
bu yanlıştır” demek, aymazlıktır. İnsanların kerpiç ya da
yığma taşlı evlerde oturması kendi tercihleri değil. Deprem
vergilerinden gelen 45 milyar doları kullanarak, yoksulları borç
yüküne sokmadan evlerine kavuşturmalıyız.
* Tsunami dalgası, dipten gelen bir süprüntü dalgasıdır. Bunun
olabilmesi için fayda düşey bir kırık olmalı. Tekirdağ civarında bu
tür bir bileşen var. Ama Sumatra’da olduğu gibi yıkıcı dalgalar
oluşturmaz. İstanbul’da tsunami dalga yüksekliği en çok 2.5-3 metre
olur. 1894 depreminde süprüntü dalgaları Yeşilköy’ün 50 metre içine
girmiştir. Ama Sumatra’daki gibi şiddetli bir çarpma olmamıştır.
7.5’lik deprem olursa tsunami dalgaları Yeşilköy’e, Aksaray’a kadar
girebilir ama yapıları yıkmaz. Beşiktaş’ta ise kanalizasyonlar
patlar. Ortaköy’de de kanalizasyon suları dere içine girer.
İSTANBULLU DEPREMİ İKİ HAFTA ÖNCEDEN
BİLECEK
* Marmara’nın çevresinde çeşitli jeofizik gözlemler yapılıyor. Bu
jeofizik gözlemler su sıcaklığı ve basıncının ölçülmesi, su
kimyası, sismik dalga geçiş hızları, suların elektrik özdirenci,
radon gazı çıkışı, sismik dalga hızlarındaki değişimler, depremcik
algılamaları gibi yaklaşık 8-9 parametre ölçülüyor. Bu
parametrelere hep yenileri ekleniyor. Bu konuda çalışan aşağı
yukarı 40 bilim adamı var. Yüzde 60 olasılıkla depremi gelmeden
önce söyleyebileceğiz. Gölcük depremi de bizim için bir deneyim
oldu. Ben bu konuda “Deprem Önceden Nasıl Bilinir” adlı bir kitap
yazdım. Orada da Gölcük depreminin birçok belirteçleri vardı. Aynı
belirteçleri biz İstanbul depreminden önce de göreceğiz ve
söyleyeceğiz. Depremi sadece 4 saat önceden değil, deprem olmadan
1-2 hafta önce söyleyebileceğimize inanıyorum.
JAPONYA'DA HALK UYARILIR
* Deprem olacağının halka açıklanması kararını sadece Bakanlar
Kurulu verir. Biz sadece uyarırız. Maalesef, bugüne kadar bilim
adamları hep gazetecileri muhatap aldı. Ancak “Deniz kabarıyor,
deprem olacak” anlayışı doğru değildir. Japonya’da 12 kişiden
oluşan bir deprem kurulu var. Bu kurulun 9 üyesi Jeofizik
mühendisidir. Eğer 9 parametre birden çakışırsa “deprem uyarısı”
verirler. Bizde böyle bir kurul yok. Çin’de de 9 parametre
çakışmadan deprem uyarısı vermenin bilimsel olmadığı söyleniyor.
ABD’de de durum aynı... Ama bizde bir parametre bile değişse
“deprem olacak” denilebiliyor.
* Berk Üstündağ, çok iyi bir bilim adamı. Elazığ’da “piezo
elektrikle” çok iyi veriler elde etti. Şimdi onun projesine destek
olmak gerekiyor. Ancak, “piezo elektrik” parametrelerden sadece
biridir. Bunun dışında 15 parametre daha var. Pioza elektrik,
deprem olmadan önce yerde oluşan gerginliğin yarattığı doğal
elektrik akımlarının ölçülmesine dayanıyor.