İstanbul'la ilgili korkutan açıklama geldi! Korona sonrası yüzde 12 arttı
Abone olİstanbul'da hava kirliliği, pandemi dönemine göre yüzde 12 artış gösterdi. Kirliliğin daha yoğun olduğu bölgeler ise Kadıköy, İkitelli ve Kağıthane olarak sıralandı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sürekli İzleme Merkezi tarafından
güncel olarak paylaşılan hava kirliliği raporlarına göre,
İstanbul'da hava kirliliği oranı, pandemi dönemi yani Mart, Nisan
ve Mayıs aylarına göre yüzde 12 artış gösterdi.
Raporu değerlendiren İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji
Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros,
"İstanbul'da hava kirliliği değerlerinin pandemi sürecine göre
yüzde 12 arttığını görüyoruz. Normal şartlarda bunun yaz döneminde
düşmesi gerekirken artmış olması, aslında bunun çok daha fazla
arttığı anlamına geliyor. İşte burada da hem meteorolojik şartlar
önemli, topoğrafya önemli hem de pandemi sonrasında normalleşme
süreci ile İstanbul'daki araç sayısının artışı önemli bir faktör
olarak gözükmektedir" diye konuştu.
4 bölgeyi uyardı
Prof. Dr. Hüseyin Toros, "Hava kirliliği tabii bölgeden bölgeye,
ilçeden ilçeye farklılık gösterebilir. Kirliliğin daha yoğun olduğu
bölgeler Kadıköy, Göztepe bölgeleri, İkitelli bölgesi, Kağıthane
bölgesi bu bölgeler daha göze çarpıyor. Bu bölgelerin daha yoğun
kirli olduğunu görüyoruz. Dikkat ederseniz bu bölgelerde araç
sayıları daha fazla. Yoğun geçiş güzargahları var" ifadelerini
kullandı.
"Pandemi hava kirliliğini olumlu yönde
etkiledi"
Pandemi döneminde hava kirliliğinin önemli oranda azaldığını
söyleyen Prof. Dr. Toros, "Tüm dünyada Mart Nisan Mayıs aylarında
pandemi sebebiyle önemli oranda tedbirler alındı. İnsanlar
hayatlarını daha çok evde geçirmeye başladılar. Trafikte ciddi
anlamda azalmalar meydana geldi. Üretim tesislerinde azalmalar
meydana geldi. Bütün bunlar hava kirliliğini olumlu yönde etkiledi.
Yani insanların faaliyetleri azaldığı için, hava kirliliği de
azalmış oldu. Normalleşme süreci ile hava kirliliği değerleri de
hızlı bir şekilde artışa geçti. Çünkü trafikteki araç sayısı arttı,
sanayi tesislerinde üretim arttı. Bunlar da doğal olarak hava
kirliliğini arttırdı" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Toros sözlerine
şöyle devam etti; "İstanbul'da 38 farklı noktada hava kirliliği
ölçümleri yapılmaktadır. Dolayısıyla artık şu kültürü kazanmamız
gerekiyor. Nasıl evden çıkarken trafik güzargahında trafik var mı
diye bakıyorsak veya meteorolojik olarak hava yağmurlu mu değil mi
diye bakıyorsak, aslında gideceğimiz güzargahta hava temiz mi değil
mi diye bakabiliriz."
"Alınacak önlemlerle kirliliği en aza indirmek
mümkün"
Hava kirliliğini alınacak önlemlerle en aza indirmenin mümkün
olduğunu belirten Prof. Dr. Hüseyin Toros, "Bu hava kirliliği
hepimizin sorunu olduğuna göre, hepimiz bu hava kirliliğini nasıl
azaltabiliriz şeklinde çalışmalar yapmamız gerekiyor. Önerim,
büyükşehirlerde eğer yapabiliyorsanız işinizi evinizden yapınız.
Böylece yakıt kullanılmadığı için atmosferde daha az kirli hava
salınmış olacak. Çocuklarımızı okullara gönderiyoruz. Mümkün
mertebe imkanınız varsa evinizin yakınındaki okula gönderin. Çünkü
diğer türlü hem atmosferin kirlenmesine yol açıyor hem de zamanı
kayboluyor. Artık kış dönemine de giriyoruz havalar soğudu. Isınma
kaynakları devreye girmeye başladı. Evimizde kullandığımız enerji
giderlerini azaltmanın yollarını aramalıyız. Bunun için binalarda
ısı yalıtımı son derece önemlidir" dedi.
"Nefes aldığımızda böyle genzi yakan bir şey
var"
Hava kirliliğindeki artışı hissettiğini ifade eden Sibel Karakaşlı,
"Hissediyoruz. Sabah kalktığımız zaman gökyüzünde bir is bulutu
gibi görüyorum. Ben de hatta kendi kendime düşünmüştüm. Bence ondan
olabilir. Bir de nefes aldığımızda böyle genzi yakan bir şey var.
Demek ondanmış. Pandemide hepimiz oturduk. Bütün her taraf
temizlendi. Şimdi tekrar aynı yere geldik. Çok üzüldüm. Umarım
bunun bir çaresine bakarlar. Bu konuda önlem alınırö dedi. Ayşegül
Altaylı ise, "Yeniden trafik başladığına göre artmıştır zaten diye
düşünüyorum. Hava tazelendi pandemi sürecinde. Yeniden kirlenmiş
olabilir çünkü herkes normale dönmüş zannediyor. Ama şu anda
hastalık çok daha ciddi oranda seyrediyor diye düşünüyorum"
şeklinde konuştu.