İstanbul’da yeni riskler kapıda Valilik çalışmalara başladı
Abone olİSTANBUL’da toplu ulaşım araçlarını sınırlı sayıda insan kullanırken, normalleşme ile ortaya çıkacak manzara ise uzmanları endişelendiriyor.
Corona virüs vakalarının en çok görüldüğü şehir olan İstanbul,
Ramazan Bayramı sonrasında tüm Türkiye gibi normalleşme sürecine
adım atacak. İstanbul’da, şu an için Kovid-19 önlemleri
kapsamında sınırlı sayıda yolcu taşınan toplu ulaşım araçlarında,
normalleşme ile ortaya çıkacak manzara ise uzmanları
endişelendiriyor.
Milliyet'te yer alan habere göre; normal zamanlarda ortalama 13 milyon yolculuk hareketi gerçekleşen toplu taşımada yeni dönemde sosyal mesafe kuralının nasıl uygulanacağı ve özel araç sayısındaki artışa bağlı trafik sıkışıklığı tartışılan konuları arasında yer alacak.
Yeni risk kapıda
Uzmanlara göre pandemi döneminde, yüzde 85’in üzerinde yolcu kaybı
yaşanan toplu ulaşım araçlarında, eskiye dönüş sosyal mesafe
kurallarının ortadan kalkması ve yeni bir salgın riski anlamına
geliyor. Ancak aynı uzmanlara göre toplu ulaşımdaki yolcu
sınırlamasının normalleşme döneminde de sürdürülmesi imkansız.
Acil eylem planı
Özel araç tercihinde yüzde 15’lik artış yaşanacağı ve kentteki
trafik sıkışıklığının önümüzdeki dönemde krize dönüşeceği ortak
kanaat olarak vurgulanırken, İstanbul Valiliği bünyesinde kurulan
Ulaşım Bilim Kurulu ise acil eylem planı üzerinde çalışmalara
başladı.
''Toplu taşımadan kaçış söz konusu''
İstanbul Valiliği bünyesinde kurulan Ulaşım Bilim Kurulu’nu başında
bulunan Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, “Karantinanın kalktığı tüm
şehirlerde bireysel araçlara yöneliş, toplu taşımadan kaçış söz
konusu. Toplu taşıma ve trafikteki duruma yönelik her hafta
ölçümler yapıyoruz. Günler geçtikçe yolcu, yolculuk ve araç
sayısında artış yaşanıyor” dedi.
''Çok ciddi trafik sıkışıklığı bekliyoruz''
İstanbul’da 4 milyon 200 bine yakın araç bulunduğunun dile getiren
Prof. Dr. Ilıcalı, “Normalleşme ile özel araç yöneliminde yüzde
15’lik artış ve beraberinde çok ciddi trafik sıkışıklığı
bekliyoruz. Toplu ulaşımdaki kişi sayısında yarı yarıya azalma
olabilir. Normal zamanda, trafik sıkışıklığının yüzde 85’i otomobil
kaynaklı. Yüzde 15’lik ilave artış demek. 15 kilometre saat olan
trafik hızının iki katına çıkması anlamına geliyor. 15 kilometrelik
bir mesafeyi bir saat yerine iki saatte gideceğiz. Bunun adı
ulaşım krizi demektir. Toplu taşımanın insan sağlığını riske
atmadan mutlaka eskisi gibi cazip hale getirilmesi gerekiyor” diye
konuştu.
''Tıp dünyası İstanbul özelinde ortaya çıkacak tabloya
göre bu durumu yeniden ele almalı''
Normal dönemde günde 8 milyon kişinin kullandığı toplu taşımadaki
sayısının geçtiğimiz Nisan ayında 900 bin seviyesine gerilediğini
sözlerine ekleyen Prof. Dr. Ilıcalı uyarılarını şöyle
sıraladı: “Mayıs ayında bu rakam 1 milyon 100’e çıkmış
durumda. Hıfzıssıhha kararına göre toplu taşıma araçlarındaki
doluluk oranını yüzde 25’i geçemiyor. 100 yolcu kapasiteli bir
araca 25 kişiden fazla kişi binemez durumda. Tıp dünyası İstanbul
özelinde ortaya çıkacak tabloya göre bu durumu yeniden ele
almalı.
''Bir kısım insanın evden çalışması
gerekiyor''
Normalleşme döneminde araçların yüzde 25 kapasite ile çalışması,
bir kişinin ancak 5-6 saatte işyerine gitmesi anlamına gelir.
Sosyal mesafe ve maske zorunluluğu, dezenfektan kuralları ile
kademeli olarak yüzde 25 kotası artırılabilir. Özel araçlardan
kaynaklanacak hava kirliliği de sorun olarak karşımıza çıkacak.
Yeni dönemde, bir kısım insanın evden çalışması, bir kısım insanın
da esnek saat uygulaması ile işyerine ulaşması
gerekiyor. Toplu ulaşımın yüzde 35’inin öğrencilerden oluştuğu
düşünülürse, uzaktan eğitim modelinin yaygınlaşması da elzem. Vali
Bey, gerekli tedbirlerin uygulanması noktasında çok titiz
davranıyor. Tüm bu sorunların nasıl aşılabileceğine yönelik eylem
planı üzerinde İBB ile koordineli çalışacağız.
''Bisikletin hayatımıza girmesi gerekiyor''
Toplu ulaşımın aksamaması için otobüsler için tercihli yol ile
bisikletin hayatımıza girmesi gerekiyor. Ulaşımın yüzde 30’u, beş
kilometrelik mesafede gerçekleşiyor. Beş kilometrelik mesafe
için bisiklet yolları ve bisiklet kullanımı teşvik edilebilir.
Taksileri için mutlaka mobil uygulama dönemi
başlatılmalı. Sokakta boş taksi dolaştırma devri sona ermeli.
Normalleşme döneminde anormal trafik olacak. Vatandaşın eskisi gibi
toplu taşımayı tercih etmesinin formülleri
aranmalı. Kovid-19’un neden olabileceği riskleri ortadan
kaldırmak için tüm kurumlarla birlikte eylem planı hayat
geçirilmeli. Geleceğin taşıma öngörüsü olarak kabul ettiğimiz
paylaşımlı seyahat sistemi maalesef salgın ile rafa kalkacak.
Önümüzdeki dönemde ulaşım maliyetleri pahalılaşacak.”
Örneğin Kovid-19 öncesinde zirve saatler denilen sabah 07.00-09.00 ile akşam 17.00-19.00 arasında metroya binişler sırasında metrekareye dört kişi, metrobüslere binişlerde dokuz kişi düşüyordu. Pandemi öncesi, 100 kişinin bindiği bir otobüs 10 dakika arayla sefer yapması durumunda tek yönde 600 kişi taşırken, raylı sistemlerde sekizli vagon olması durumunda bir saatte 80 bin yolcu taşınabilirken, İstanbul’da normal zamanlarda 13 milyon yolculuk hareketi gerçekleşiyor. İstanbul’daki her bin kişiye 200 otomobil düşerken, otomobillerdeki ortalama doluluk oranı 1.7 olarak tespit edilmiş durumda. Kent genelinde şahsi araca erişim oranı yüzde 40, toplu taşımaya gereksinim duyanların oran ise yüzde 60 seviyesinde. Normal zamanda günde yaklaşık 1.5 milyon araç yollarda boy gösteriyor.