İstanbul'da toplu haciz seferleri
Abone olİstanbul'da günlük haciz sayısı 1200'e ulaştı. Adliyelerde bekleyen 80 minibüs her gün 'toplu haciz' seferleri yapıyor. Görevliler dramatik görüntülerle karşılaşıyorlar.
Özellikle son aylarda ödenmeyen kredi kartı borçlarıyla birlikte
Türkiye'yi iflas ve haciz furyası sardı. İcra müdürlüklerindeki
işler o kadar arttı ki eskiden taksiyle tek tek gidilen hacizlerin
yerini minibüsle gidilen toplu hacizler aldı. İstanbul'da her gün
24 adliyenin önünden kalkan yaklaşık 80 minibüs, gün batımına kadar
İstanbul'u gezerek haciz işlemlerini gerçekleştiriyor. Minibüslerle
gidilen toplu hacizlerin sayısı günde 1200'e yaklaşıyor. Haciz
minibüslerinin her birinde bir icra memuru ve en az 6-7 avukat
bulunuyor. VE YOLA ÇIKIYORUZ SABAH Haber Merkezi muhabirlerinden
İnci Döndaş, bir haciz minibüsüne binerek, kimi zaman komik kimi
zaman dokunaklı hikayelere tanıklık etti. İşte Döndaş'ın kaleminden
bir toplu haciz günlüğü: Haciz minibüsüne gazeteci kimliğimle
girmem mümkün olmadığı için bir avukat arkadaşımın yardımıyla
kendimi stajyer avukat olarak tanıttım. Diğer avukatlarla birlikte
bizimle gelecek olan icra memurunu beklemeye başladık. Bu esnada
avukatlar kimin kaç dosyası olduğunu, nerelerde hacze gideceğini
konuşmaya başladılar. Biraz sonra bu sohbetimze minibüs şoförü de
dahil oldu. İcra memurunun gelmesiyle haciz minibüsümüz; bir icra
memuru, sekiz avukat, bir şoför ve 35 icra dosyası mevcuduyla
hareket etti. 'HEPSİ KARIMIN SUÇU' Gittiğimiz adreslerden birinde
dosyanın avukatı borçlunun apartmanı olduğunu ama bin 800 YTL'lik
sigorta borcunu ödemediğini anlatıyordu. Belirtilen adrese
ulaşıldığında borçlunun kapısı çalındı ama açan olmadı. İcra memuru
avukata, "Çilingir çağırıp polis gözetiminde açtırayım mı?" diye
sordu. Avukatsa, "Gerek yok" diyerek cep telefonundan borçluyu
aramaya başladı. Avukatın, "Bu kez ciddiyim. Kaç ay oldu borcunu
ödemedin, pazartesi gününe kadar sana müddet" şeklindeki
ültimatomunun ardından uzun süre sessizce karşı tarafı dinlemeye
başladı. Telefonu kapattığında avukat şaşkınlığı yüzünden
okunuyordu. Arkadaşlarına dönüp yaşadıklarını anlatmaya başladı.
Meğer avukata para konusunda sıkışık olduğunu anlatmaya çalışan
borçlu sözü başka bir yere getirmiş. Eşinin dükkandaki her şeyi
götürdüğünü şimdi de boşanmak istediğini söyleyen borçlu avukata
ilginç bir teklif yapmış: "Avukatım ol ve beni bu kadından kurtar!"
Avukatın ağzından ise şu sözler döküldü: "Güleyim mi, ağlayayım mı
bilemedim... Ben borcunu almaya geldim adam benden eşinden boşanmam
için yardım istiyor." 'OLSA DA ÖDESEM...' Haciz olaylarında
dramatik öyküler de çıkıyor insanın karşısına. Gidilen bir evde
kapıyı borçlunun eşi açtı. Kadın eşinin şehir dışında olduğunu ve
cep telefonu kullanmadığını söyledi. Avukat, "Biz buraya 18 bin 600
YTL'yi tahsil etmek için geldik" deyince kadın ödeme imkanın
olmadığını söyledi. İcra memuruyla göz göze gelen avukat yanıtladı:
"Maalesef eşiniz hiçbir şey ödemiyor muhafaza yapmaya mecburuz."
CAN YAKAN MİNİBÜSLER Kadın ağlamaklı, "Eşim pazartesi geliyor.
Ödeyecektir" diyerek haczi durdurmaya çalıştıysa da avukat
kararlıydı: "Eşiniz yıllardır bu borcu ödemedi, üzgünüz ama mahkeme
kararını uyguluyoruz." Beyaz eşya, televizyon ve müzik seti için 2
bin 500 YTL değer biçildi. Göz açıp kapayıncaya kadar da eşyalar
kamyona yüklenmeye başlamıştı bile... İstanbul halkı toplu haciz
minibüslerine can yakan minibüs ismini verdi. Haber: İnci Döndaş
Kaynak: www.sabah.com.tr