İstanbul'da mezarlık duvarını gören şaştı kaldı! Pes dedirten görüntü
Abone olİSTANBUL'un Şile ilçesinde Osmanlı dönemi 16-17 yüzyıla ait kitabeli mezar taşları ve taşların kavukları, örülen mezarlık duvarında kullanıldığı ortaya çıktı.
Şile'de bulunan Çavuş Mahallesi Mezarlığı, 1970'li yıllarda
kurulmuş olmasına rağmen bölge çok eski bir yerleşim yeri olduğu
için mezarlıkta çok sayıda Osmanlı dönemine ait mezar taşı
bulunuyor. Ancak mezar taşları korunmak yerine, Çavuş Mahallesi
Mezarlığı'nın duvarlarında kullanılmış. Duvarların içinde 16-17
yüzyıla ait çok sayıda mezar taşı bulunuyor. Tarihi talanda bununla
da yetinilmemiş duvarların üstü, tarihi mezar taşlarının
kavuklarıyla süslenmeye çalışılmış. Duvarların bazı bölümlerinin
içinde de kavukların kullanıldığı görülüyor. Duvarların belli
bölümlerinde tarihi mezar taşlarının kitabelerini de açıkça görmek
mümkün. Mezarlığın içinde ise az sayıda da olsa bu tarihi mezar
taşlarının kıyıda köşede durduğu görülüyor. Mezar taşlarının
neredeyse tamamı kırık ya da parçalanmış durumda. Tarihçi
Mehmet Dilbaz mezarlıkla ilgili olarak, "Bizim tespit ettiğimiz
taşlar 350 yıllık fakat duvarların içi komple eski taş dolu. Belki
orada 700 yıllık taş da var. O yüzden buradaki durum tarihçiler
için çok önemli" ifadelerini kullanıyor.
Tarihçi Mehmet Dilbaz, Çavuş Mahallesi Mezarlığı'nın duvarlarının
söz konusu mezar taşlarıyla dolu olduğunu belirterek, "Şile aslında
pek bilmediğimiz bir yer, iyi bir tanıtıma çok ihtiyacı var. Çünkü
bu bölge Osmanlı İmparatorluğu'ndan önce Türklerin yerleştiği bir
yer. Daha Anadolu Selçukluların son zamanında buralarda, bu bölgede
Türk köyleri kuruluyordu. O dönemde zaten Şile'nin tarihi 2 bin yıl
geriye gidiyor. Bu bölgede yaklaşık olarak 800-900 yıldır Türk
varlığı biliniyor. Şile'deki mezarlıklarda büyük bir kısmı günümüze
kadar gelmese de çok eski tarihli mezarlar var. Bu bahsettiğimiz
mezarlıkta bizim içinde yaptığımız tespitte bulabildiğimiz en eski
taş 350 yıllık. Ama Şile'nin merkezinde olması burasının aslında
daha da eski bir mezarlık olduğunu gösteriyor. Bizim tespit
ettiğimiz taşlar 350 yıllık fakat duvarların içi komple eski taş
dolu. Belki orada 700 yıllık taş da var. O yüzden buradaki durum
tarihçiler için çok önemli. 1970'lerde dönemin belediyesi bir
temizlik, düzenleme yapıyorum kafasıyla içerideki Osmanlı mezar
taşlarını sökmüş. Ve o mezar taşlarını tutup mezarlığın
çevresindeki duvarın içine işlemiş yani taşları döşemiş, üst üste
yığmış, sonra da bir komik bir şey bu o taşların kavuk kısımlarını
duvarların üzerine süs olarak döşemiş. Bir Avrupalı arkeolog için
ya da sanat, kültür tarihçisi için o duvarın içinde bir medeniyet
yatıyor, duvarların içi mezar taşı dolu" dedi.
"Şile çok önemli bir noktadır tarihsel açıdan"
Dilbaz, Şile'nin tarihsel açıdan önemli bir bölge olduğundan da
bahsederek, "Mezar taşları üst üste yığılmış ve üzeri de kapanmış.
Bu ilk etapta çok fark edilmiyordu ama geçtiğimiz yıllarda o
sıvalar döküldü, onlar dökülünce taşlar ortaya çıkıyor. Yoksa kimse
bu tarih katliamının farkında değil. Burada yapılması gereken; acil
olarak duvarın arkeologlar eşliğinde sökülerek, yavaş yavaş
fırçayla temizlenerek, o taşların çıkartılıp Şile'de kurulacak bir
Osmanlı mezarlığı müzesine nakledilmeli. Orada hepsi çok kıymetli
ve sergilenmesi gereken taşlar. Şile ve civarındaki Türk yerleşimi
Anadolu Selçuklu dönemine kadar gidiyor. Hala günümüzde Şile ve
Beykoz'un arasında bazı köyler var, bunların 1260'larda, Osmanlı
1299'da kuruldu ondan önce kurulmuş Türk köyleri var. Şile'nin
köylerinde yapılacak tarih çalışmalarında çok eski dönemlere ait
bilmediğimiz kayıtlar ortaya çıkarılabilir. Şile çok önemli bir
noktadır tarihsel açıdan" şeklinde konuştu.
"Çok önemli kadılar var"
Mehmet Dilbaz, duvarların içinde kullanılan mezar taşlarının hangi
döneme ait olduğu konusunda ise, "Mezar taşlarındaki yazılarda bir
nevi evrim geçiriyor. Mesela Fatih Sultan Mehmet dönemindeki mezar
taşı kitabelerindeki yazım üslubuyla, 17. yüzyıldakiler aynı değil,
19. yüzyıla geldiğinde daha çok istifli yani süt üste yazı şeklinde
dönüyor. Bu taş muhtemele 17. yüzyıl yani 1600'ler, 4. Murat
dönemine ait duruyor çünkü o dönemin üslubuyla yazılmış. Bu taşta
yine üslup olarak 17. yüzyıl ortalarına tarihlenen bir taş. O
dönemde Şile'de büyük bir kadılık var, kadılığa bağlı bir yerleşim
var. Aynı zamanda Rumlar içinde çok önemli bir yerleşim. O yüzden
Osmanlı'nın devlet kurumlarının farklı boyutlarda bulunduğu bir
yer. Şile basit bir balıkçı köyü değildi. O yüzden bu kadar
detaylı, bu kadar güzel yazıların bulunduğu taşlar var. Çünkü çok
önemli kadılar var" dedi.