İstanbul'da ikinci heykel tartışması
Abone olİstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın Sivriada’ya 110 metrelik semazen heykeli projesinden sonra Fatih heykeli de uzmanlardan veto yedi.
‘İstanbul’un simgesi var, heykel gereksiz’ Kültür ve Turizm
Bakanlığı’nın New York’taki Özgürlük Anıtı’na benzer bir şekilde
İstanbul’a Fatih Sultan Mehmet heykeli dikme projesi otoritelerin
tepkisiyle karşılaştı. İstanbul’un yeterince simge esere sahip
olduğunu belirten uzmanlar, öncelikle bunların çirkin yapılardan
kurtarılarak yeniden görünür hale getirilmesi gerektiğini
savunuyor. Heykelcilik kültürü açısından da Türkiye’nin yeterli
estetik birikimi olmadığını vurgulayan otoriteler, öncelikle var
olan eserlerin kıymetinin bilinmesi gerektiği görüşünde. İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın Sivriada’ya 110
metrelik semazen heykeli projesinden sonra Fatih heykeli de
uzmanlardan veto yedi. Bakanlığın 7 metrelik heykel projesi için
yer tespit çalışmaları devam ediyor. Haydarpaşa Limanı mendireğinin
en şanslı yer olduğu belirtilirken Taksim Gezi Parkı ve Sultanahmet
Meydanı da alternatifler arasında bulunuyor. İstanbul Valiliği ile
Büyükşehir Belediyesi’nin de onay verdiği heykelin nereye
yapılacağı tartışıladursun, uzmanlar heykele karşı çıkıyor.
Heykeltıraş Necati İnci ise projeye destek veriyor ve imkan
sağlanırsa Sarayburnu’na dikeceği heykeli 2 yılda bitirmeyi vaat
ediyor. Türkiye’nin hemen hemen her il ve ilçesine Atatürk
heykelleri yapan İnci, semazen heykeli yerine Fatih’in heykelinin
dikilmesinin anlamlı olduğunu; ancak yer seçimi ve heykelin
büyüklüğünün yanlış olduğunu vurguluyor. Haydarpaşa ya da Kadıköy
Mendireği’ne yapılacak 7 metrelik heykelin büst gibi kalıp
kaybolacağına dikkat çeken İnci, buraya yapılacak heykelin en az
25-30 metre olması gerektiğini belirtiyor. Heykelin diğer tarihi
yapıların ağırlığını bozmaması gerektiğini de vurgulayan İnci,
“Semazen heykelini 120 metre düşünenler Fatih’i neden 7 metre
düşünüyorlar? Bunun Fatih semtindeki heykelden farkı kalmaz.”
diyor. İstanbul’a sembol olacak ve ses getirecek heykelin
Sarayburnu’nun Kumkapı’ya bakan alanına en az 100 metrelik
ölçülerde yapılması gerektiğini savunan İnci, heykelin bir platform
olarak tasarlanması ve buranın müze, kütüphane ve satış
reyonlarıyla birlikte ele alınması gerektiği görüşünde. Heykeltıraş
İnci, “İddia ediyorum ki bu heykeli en iyi ve en çabuk ben yaparım.
Ücret istemiyorum. Eleman seçimini bana bıraksınlar ve malzeme
noktasında yardımcı olsunlar, 2 yılda bitireyim. Hem ses getirsin
hem de devlet para kazansın.” şeklinde konuşuyor. Mimarlar Odası
İstanbul Anakent Şube Başkanı Eyüp Muhçu’ya göre İstanbul’un bir
simge problemi yok. Muhçu, “Böyle bir projeye tarihçi, mimar, şehir
plancısı ve diğer otoritelerden oluşan heyet karar vermeli.
Konsensüs sağlanmalı. Bize başvuran olmadı.” diye sitem ediyor. Bu
proje İstanbul’a hiçbir şey kazandırmaz Projeye sert eleştiri
getirenlerin başında Sorbonne Üniversitesi Şehircilik Enstitüsü
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Aykaç Erginöz geliyor. Paris’teki
Türk mahallesinde kaçak yapılar bulunduğunu, Paris Belediyesi’nin
bu yapıları yıkmaya çalıştığını anlatan Prof. Erginöz, “Oraya kaçak
yapıları diken kafayla İstanbul’a bu projeyi yapmaya çalışan kafa
aynı kafa.” şeklinde ağır bir eleştiri yöneltiyor. Aynı zamanda
yüksek mimar olan Erginöz, “Her önüne gelen İstanbul’a bir şeyler
dikmeye çalışıyor. Bu proje İstanbul’a hiçbir şey kazandırmaz. Bu
tür fikirleri kim buluyor hayret ediyorum.” sözleriyle tepkisini
dile getiriyor. “Amaç nedir? İstanbul’a bir simge mi aranıyor?”
sorularını soran Prof. Erginöz, şöyle devam ediyor: “İstanbul’un
zaten birbirinden güzel sembolleri var. Başta Kız Kulesi olmak
üzere tarihi camilerimiz var, meydanlarımız, çarşılarımız,
anıtlarımız, kulelerimiz var. Hiçbirini değerlendirememişiz,
pazarlayamamışız. Onları elimizin tersiyle bir kenara itmişiz;
şimdi yenilerini bulmaya çalışıyoruz. Allah’ın Fransız’ı Eyfel
Kulesi adlı bir demir yığınını her yıl 50 milyon insana satıyor.”
Haber: Ahmet Dönmez - H. Salih Zengin Kaynak: Zaman