İstanbul'da filmli günler başlıyor
Abone olİstanbul, en yeni ve kaliteli filmlerle yine sinema severleri buluşturuyor. "Sonbahar Film Haftası-Filmekimi", 8-14 Ekim tarihlerinde Beyoğlu Emek Sineması'nda başlayaca
İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen “Sonbahar Film Haftası-Filmekimi”, 8-14 Ekim arasında Beyoğlu Emek Sineması'nda gerçekleştirilecek. Etkinlik kapsamında çoğu ödüllü, gişe rekorları kıran filmlerin gösterilecek. Gösterilecek 20 film arasında Pedro Almodovar'ın Kötü Eğitim, Walter Salles'in "Motosiklet Günlüğü" gibi filmlerin yanısıra çekimleri aşamasında da büyük ilgi gören Şişir Beni adlı belgesel de yer alıyor. Beyoğlu Emek Sineması’nda 7 gün boyunca, 20 filmin gösterileceği filmekimi’nin programında, geçtiğimiz yılın en çok ses getiren filmlerinden bazıları, bu yıl Cannes ve Berlin gibi önemli film festivallerinde gösterilen 2004 yapımı filmlerden seçmeler ve önümüzdeki günlerde Türkiye’de vizyona çıkacak bazı ilginç filmlerin ilk gösterimleri yer alıyor. 'CHE'NİN UZUN YOLCULUĞU Filmekimi kapsamında beş filmin Türkiye galası yapılacak. Pedro Almodovar'ın Kötü Eğitim (La mala educación), John Crowley'in Yanlış Hesap (Intermission), Iciar Bollain'in Gözlerimi de Al (Te doy mis ojos), ChanZ Woo Park'ın İhtiyar Delikanlı (Oldeuboi) ve Walter alles'in Motosiklet Günlüğü (Diarios de motocicleta). “Kötü Eğitim", İspanyol yönetmen Pedro Almodóvar'ın son filmi. Cannes Film Festivali'nin açılışında gösterilerek büyük ilgi toplayan "Kötü Eğitim", özellikle sıra dışı konusu, alışılmadık bir rolde karşımıza çıkacak olan Meksikalı genç yıldız Gael Garcia Bernal ve Almodóvar'ın eski tarzını anımsatan havasıyla dikkat çekiyor. "Motosiklet Günlüğü" de çağdaş Brezilya sinemasının ünlü temsilcilerinden Walter Salles'in, Che Guevara'nın günlüklerine dayanarak çektiği bir yol filmi. Meksikalı aktör Bernal bu filmde Che rolünde. Bu yıl Cannes'da Jüri Büyük Ödülü'nü alan "İhtiyar Delikanlı" şiddeti bir sanat olarak sunan gizemli ve sarsıcı bir film. Yönetmen Chan-wook Park, bu filmde, 15 yıl boyunca bir odada nedensiz yere tutulan bir adamın intikamını ele alıyor. Bu yılki İstanbul Film Festivali’nin programından son anda çıkarılmak zorunda kalınan John Crowley’nin yönettiği "Yanlış Hesap" İrlanda sinemasının son dönemde dünyaya ihraç ettiği en popüler filmlerden biri. Bu yıl İspanyol Oscar'ları sayılan Goya ödüllerinin çoğunu toplayan ve dünya festivallerinde ödüle doymayan "Gözlerimi de Al" Iciar Bollain imzalı bir yapım. Bir hafta boyunca Beyoğlu'nu hareketlendirecek olan filmekimi’nin programında, gala gösterimleri dışında, ikişer kez gösterilecek olan, birbirinden dikkat çekici 15 film var. Japon usta Takeshi Kitano'nun efsanevi bir kör savaşçının öyküsünü keyifli bir muziplikle anlattığı son filmi "Zatoichi", Japon Akademisi Ödülleri başta olmak üzere birçok uluslararası festivalde ödülleri topladı. Masaj ustası, kör samuray Zatoichi, 1962 yılından itibaren Japonya'nın en ünlü film karakterlerinden biri sayılıyor. Başrolü de üstlenen Kitano'nun, "yaptığım en eğlenceli film" dediği "Zatoichi", hem sürükleyici hem komik. UZAKDOĞU'DAN GERİLİM Japonya'da neredeyse bütün akademi ödüllerini toplayan ve bu yıl Japonya'nın Oscar adayı olan "Samurayın Onuru" (Tasogare Seibei), 2004'te Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscar adayı 5 filmden biri olan "Zelary", bu yıl Cannes Film Festivali'nde Gençlik Ödülü alan "Kontrol" (Kontroll)Control", Fransız sinemasının yaratıcı yönetmeni Patrice Leconte'un "Bay Hire"de şans tanıdığı Sandrine Bonnaire ile yıllar sonra yeniden buluştuğu son filmi "Mahrem İtiraflar" (Confidence trop intimes), Sandrine Kiberlain ile Fransa'nın en komik aktörlerinden Daniel Auteuil ve José Garcia'yı ilk defa bir araya getiren "Siz Buyurun" (Après vous), Taylandlı kült yönetmenler Oxide ve Danny Pang biraderlerin iki yıl önce İstanbul Film Festivali'nde büyük ilgi gören "Göz" filminin bir tür devamı olan "Göz 2" (Jian Gui) fesivalde yer alan filmlerden bazıları. Korku ve gerilim sinemasından bir örnek de Kore'den: bu yıl Cannes'da büyük ilgi gören "Karanlık Sırlar" (Janghwa, Hongryeon). Ji-woon Kim'in yönettiği bu film, akıl hastanesinden eve döndükten sonra, kötü yürekli üvey anneleri, ilgisiz babaları ve evdeki tuhaf olaylarla başa çıkmak zorunda kalan iki kız kardeşin ürkütücü öyküsünü yüksek sesler, ani hareketler, tuhaf görüntüler ve huzursuz edici bir tempoyla anlatıyor. Fransa’dan gelen “Annem" (Ma mère) babasının ölümünden sonra, fazlasıyla serbest bir kadın olan annesinin kaygısız ve cinsel tabuları yıkan yaklaşımıyla ergenliğin çalkantılarını aşmaya çalışan Pierre'in öyküsü üzerine kurulu. "Koro: Mösyö Mathieu'nün Asi Çocukları" (Les Choristes) Fransa'da bu yıl tam 7 milyon seyirciyle gişe rekoru kırmış, çocukluk ve müzik gibi evrensel iki konuyu harmanlayan, Christophe Barratier imzalı bir başyapıt. Başrolündeki Philip Seymour Hoffman'ın, saplantılı tutkuyu en ince ayrıntılarına kadar sergileyen çarpıcı performansıyla parlayan "Kumar Tutkusu" (Owning Mahowny) 1982'de dünyayı sarsan gerçek bir hikâyeden uyarlanmış. Kumar borçlarını kapatabilmek için çalıştığı bankadan para çalan, bu paralarla yine kumar oynayan Dan Mahowny'nin açgözlü kumarhane müdürleri tarafından pohpohlanması ve zamanla Kanada tarihinde en büyük banka dolandırıcılığını gerçekleştiren kişi haline dönüşmesi, bu hareketli filmde gözler önüne seriliyor. Japonya’dan gelen ve kadın cinselliğini açıksözlülükle ifade eden “Vibratör" (Vibrator) bu yılki filmekimi’nin üzerlerinde en fazla tartışılacak filmlerinden biri olmaya aday. Yazar Akasaki Mari'nin, çağdaş kadının özgürlüğünü savunan feminist romanından uyarlanan bu filmde, kadın bir yazar ile bir kamyon şoförü arasındaki ani aşk işleniyor. BELGESEL FİLMLER DE VAR Filmekimi'nin bu yılki yeniliği proğramına belgesel filmlerin de katılmış olması. Geçtiğimiz aylarda gösterildiği tüm ülkelerde ses getiren üç ilginç belgesel İstanbul seyircisiyle buluşuyor. Hazır yemek kültürünü eleştirirken McDonald's'a savaş açan "Şişir Beni" (Super Size Me) eğlenceli olduğu kadar da düşündürücü ve biraz da korkutucu bir film. Katıldığı uluslararası festivallerde seyirci ödüllerini toplayan "Ağlayan Devenin Öyküsü" (The Story of the Weeping Camel), Moğolistan'daki Gobi Çölü'nde, göçebe bir ailenin, beyaz yavrusunu reddeden bir anne deveyi, geleneklere uyarak müzikle iknâ etme çabalarını işleyen bir yarı belgesel. Yıllar önce kaybettiği, dünyaca ünlü bir mimar olan babasının izini süren Nathaniel Kahn'ın filmi "Mimar Babam: Bir Oğlun Yolculuğu" (My Architect: A Son's Journey)geçen yıl En İyi Belgesel dalında Oscar'a aday gösterilmişti. BİLETLER BİLETİX VE BEYOĞLU EMEK SİNEMASI'NDA * Biletler, 3 Ekim saat 10:30’dan itibaren Biletix ve Emek Sineması gişelerinde satışa sunulacak. Biletix çağrı merkezi (0216 556 98 00) ve www.biletix.com. * Dileyenler Beyoılu Emek Sineması gişesinden de bilet alabilecek. * Seanslar: 11:00, 13:30, 16:00, 19:00 ve 21:30. * Gösterimlerin tam bilet fiyatı 10 milyon TL olarak saptandı. Öğrenciler ile 65 yaş ve üstü izleyiciler, kimlik göstererek, gala gösterimleri hariç tüm seanslarda filmleri 7,5 milyon TL’lik indirimli biletlerle izleyebilecekler. * Sabah 11:00 seanslarının biletleri de herkese indirimli olarak 7,5 milyon TL’den satılacak. Gala Gösterimleri'nde ise tüm biletler 12,5 milyon TL.