İstanbul'a gelen Ukraynalı doktor 'Türkiye’de çalışacağım' dedi! En korkunç olan şu ki...
Abone olRUSYA'nın Ukrayna'ya başlattığı savaşın ardından 2 çocuğu ve hasta annesiyle yürüyerek Ukrayna sınırını geçen doktor Iryna Porobok, yaşadığı zorlu süreci anlattı. Savaşın bir an önce bitmesini istediklerini kaydeden Porobok, “Saldırılar artınca mecbur ülkemizden çıktık. Yürüyerek sınırımızı geçtik. Oradan da Türkiye’ye geldik” dedi.
Ukrayna'daki savaştan kaçıp Türkiye'ye sığınmak için hasta
annesi ve iki çocuğuyla sınırdan yürüyerek çıkan doktor Iryna
Porobok (33), önce Romanya'ya geldi. 5 gün Romanya'ya kalan aile,
Avrupa'ya gidemeyeceklerini anlayınca rotalarını değiştirerek
Türkiye'ye gelmeye karar verdi. Porobok, ailesiyle birlikte 10
saatlik bir otobüs yolculuğunun ardından İstanbul'a ulaştı.
Büyükçekmece Belediyesi tarafından misafir edilen aile
yaşadıklarını anlatırken, 59 yaşındaki Roman Vira ise savaş
bölgesinde kalan oğlu, gelini ve iki torunu için gözyaşlarına
boğuldu. Ülkesinde gönüllü doktor olarak görev yapmak istediğini
ancak iki çocuğu olduğu için yedeğe aldığını belirten Porobok, İHA
muhabirine yaşadıklarını anlattı.
Ukrayna’nın Chernivtsi şehrinde epidemiyoloji doktoru olarak görev
yapan Iryna Porobok, “Savaşın başladığı 24 Şubat’ta eski eşim,
çocukları okula göndermemem için bana mesaj gönderdi. Çünkü
bombalar atılmaya başlanmıştı. Kiev’den, Harkov’dan girmeye
başladılar. Ben o gün işe gittim çocuklar evde kaldı. Bizim
taraflar sakindi, 4 saat işte kaldım. Doktor olduğum için gönüllü
doktor olarak başvurdum. Yardım edeceğimi düşündüm ama beni
almadılar. Eski eşimde başvurdu gönüllü olarak savaşa gitmek
istedi. Bizim ikimizi de yedeğe aldılar. 2 gün sonra sirenler
çalmaya başladı." diye konuştu.
"Sakin olunca yukarı çıkıyorduk"
Porobok "Bizim taraflara da sesler gelmeye başladı çok yüksek.
Oralara da bomba atılıyordu. Öğlen, akşam bombalar atıldığında hep
bodrum katlarına iniyorduk. Sakin olunca yukarı çıkıyorduk. Sesler
artmaya başladı, sirenler çok uzun çalıyordu. Bizim yakınlara bomba
düşmeye başlayınca 9 yaşındaki kızım, 14 yaşındaki oğlum ve annemle
yürüyerek Ukrayna sınırından çıktık. Romanya’ya vardık. Oradan
trene bindik başka bir şehre geçtik. 5 gün otelde ağırladılar. Ama
Romanya’da kalamazdık Ukrayna’ya çok yakın ve Avrupa’ya gitmek uzun
sürüyordu. Annemin tansiyon hastalığı vardı, stresliydik” dedi.
“Eğer çalışabilirsem Türkiye’de çalışacağım”
İstanbul’a gelişlerini anlatan Porobok, “Bize dedikler ki indirimle
Türkiye İstanbul’a giden otobüs var. İstanbul 10 saatlik yoldu ve
bizim için en kısa yol buydu. Çok zordu bizim için bavullarımız
çoktu ve bizde yol yorgunuyduk. Sabah saat 05.00’te İstanbul’a
vardık. Polisler bize yardım etti Ukrayna Konsolosluğu’nun adresini
bulmak için. İlk önce doktor yardımı istedik. Her şey bize burada
çok uygun. Her gün yemek veriyorlar bize çok teşekkür ediyoruz.
Ukrayna’ya dönmek için korkuyorum. Savaş çok korkunç kendi hayatın
için korkuyorsun. Ailenin ve çocuklarının hayatı için tedirginsin.
Çünkü yarın ne olacak bilmiyorsun. En korkunç olan şu ki; sen
koruma altında değilsin. Bunlar kolay değil. Ülkemi vatandaşlarımı
çok seviyorum. Ben Ukrayna’dan çıkmak zorundaydım çünkü
çocuklarımın hayatını riske atamazdım. Eğer çalışabilirsem
Türkiye’de çalışacağım. Savaş ne zaman biterse Ukrayna’ya o zaman
dönerim. Ama savaş ne zaman bitecek bilmiyoruz. Çok teşekkür ederim
iyi insanlara, Büyükçekmece Belediyesi’ne sıcak karşıladıkları
için. Ukrayna’da abim kaldı eşi ve iki kız çocuğuyla onlar için çok
tedirginiz. Her gün orada durumlar daha kötüleşiyor, sirenler daha
uzun çalıyor. Çok uzaktayım onlardan” diye konuştu.