İstanbula dair bir kehanet
Abone olİki çılgın ihtiyar. Biri 82, diğeri 94 yaşında. Pankart ile eylemdeler. Ve Fatih'in dinlediği İstanbul kehaneti...
İNTERNETHABER
Türkiye her ikisini de çok iyi tanıyor. Biri TEMA Vakfı Başkanı Hayrettin Karaca... Namı diğer Toprak Dede... Diğeri de ünlü Sümelog Muazzez İlmiye Çığ... O da Türkiye'nin canlı tarihi diye tanımlanıyor...
Toprak Dede'yi biliyorsunuz...82 yaşında, gönüllü bir doğa savaşçısı... Türkiye'nin dört bir yanında yaptığı ağaçlandırma çalışmaları ve erozyonla mücadele ile "toprak dede" ismini aldı...
Türkiye'nin bir numaralı Sümeloğu 94 yaşındaki Muazzez İlmiye Çığ ise Türkiye'nin canlı tarihi olarak niteleniyor...
İKİ ÇILGIN İHTİYAR EYLEMDE
Bu iki çılgın ihtiyar kolkola girip Meclis'in önüne oturma eylemi yapmaya gittiler... Yanlarında iki sandalye ve ellerinde pankartları vardı.
Yağan kara aldırmayıp, sandalyelerini Meclis'in önüne koydular. Soğuğa karşı sıcak su torbalarını kucaklarına yerleştirdiler. Dizlerine de battaniyeleri sardılar...
HAKKI BEKLİYORUZ...
Peki neydi bu iki çılgın ihtiyarı kar altında oturma eylemi yapmaya iten neden? Onlar toprakların yabancılara satılmasını protesto etmek için oradaydılar...
Peki vekillerden umudunuz var mı diye sorduğunda gazeteciler, Toprak Dede şöyle diyordu;
"Hiç ama hiç imidim yok... Hakkı bekliyorum ben burada..."
ŞEHİT KANI İLE ALDIK
Toprak Nine ise biraz kızgın biraz sitemliydi;
"Bu topraklar şehit kanları ile alındı. Bir karışı bile yabancılara satılamaz. Buna nasıl sessiz kalınır" diye isyan ediyordu.
Meclis'den bu iki çılgın ihtiyara kulak veren çıktı mı diye soracak olursanız... Elbette ne duyan daha doğrusu duymak isteyen vardı ne de bir selam veren... İki çılgın ihtiyar eylemlerini karın altında sessizce yapıp, evlerinin yolunu tuttular.
BİR KEŞİŞİN İSTANBUL KEHANETİ
Bu noktada sizlere Muzaffer Gökman'ın Fatih İstanbul'un kapılarında isimli kitabından bir kehaneti aktaralım... Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u alınca Bizans imparatorunun "İstanbul fethedilecek" dedi diye hapse attırdığı keşişi zindandan çıkartır...
Fatih keşişe ;
-"İstanbul'un Türkler'in elinden çıkıp çıkmayacağını" sorar...
Keşiş şu yanıtı verir;
-"İstanbul, Türkler'in elinden savaşla çıkmayacak. Lakin öyle bir zaman gelecek ki ellerindeki toprak ve gayrimenkul azalacak, İstanbul Türkler'in olmaktan çıkacak"
Keşişin söylediklerine çok üzülen Fatih Sultan Mehmet ellerini gökyüzüne kaldırır ve ;
-"İstanbul'da ellerindeki yerleri yabancılara satanlar Allah'ın gazabına uğrasın" diyerek beddua eder...
Türkiye her ikisini de çok iyi tanıyor. Biri TEMA Vakfı Başkanı Hayrettin Karaca... Namı diğer Toprak Dede... Diğeri de ünlü Sümelog Muazzez İlmiye Çığ... O da Türkiye'nin canlı tarihi diye tanımlanıyor...
Toprak Dede'yi biliyorsunuz...82 yaşında, gönüllü bir doğa savaşçısı... Türkiye'nin dört bir yanında yaptığı ağaçlandırma çalışmaları ve erozyonla mücadele ile "toprak dede" ismini aldı...
Türkiye'nin bir numaralı Sümeloğu 94 yaşındaki Muazzez İlmiye Çığ ise Türkiye'nin canlı tarihi olarak niteleniyor...
İKİ ÇILGIN İHTİYAR EYLEMDE
Bu iki çılgın ihtiyar kolkola girip Meclis'in önüne oturma eylemi yapmaya gittiler... Yanlarında iki sandalye ve ellerinde pankartları vardı.
Yağan kara aldırmayıp, sandalyelerini Meclis'in önüne koydular. Soğuğa karşı sıcak su torbalarını kucaklarına yerleştirdiler. Dizlerine de battaniyeleri sardılar...
HAKKI BEKLİYORUZ...
Peki neydi bu iki çılgın ihtiyarı kar altında oturma eylemi yapmaya iten neden? Onlar toprakların yabancılara satılmasını protesto etmek için oradaydılar...
Peki vekillerden umudunuz var mı diye sorduğunda gazeteciler, Toprak Dede şöyle diyordu;
"Hiç ama hiç imidim yok... Hakkı bekliyorum ben burada..."
ŞEHİT KANI İLE ALDIK
Toprak Nine ise biraz kızgın biraz sitemliydi;
"Bu topraklar şehit kanları ile alındı. Bir karışı bile yabancılara satılamaz. Buna nasıl sessiz kalınır" diye isyan ediyordu.
Meclis'den bu iki çılgın ihtiyara kulak veren çıktı mı diye soracak olursanız... Elbette ne duyan daha doğrusu duymak isteyen vardı ne de bir selam veren... İki çılgın ihtiyar eylemlerini karın altında sessizce yapıp, evlerinin yolunu tuttular.
BİR KEŞİŞİN İSTANBUL KEHANETİ
Bu noktada sizlere Muzaffer Gökman'ın Fatih İstanbul'un kapılarında isimli kitabından bir kehaneti aktaralım... Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u alınca Bizans imparatorunun "İstanbul fethedilecek" dedi diye hapse attırdığı keşişi zindandan çıkartır...
Fatih keşişe ;
-"İstanbul'un Türkler'in elinden çıkıp çıkmayacağını" sorar...
Keşiş şu yanıtı verir;
-"İstanbul, Türkler'in elinden savaşla çıkmayacak. Lakin öyle bir zaman gelecek ki ellerindeki toprak ve gayrimenkul azalacak, İstanbul Türkler'in olmaktan çıkacak"
Keşişin söylediklerine çok üzülen Fatih Sultan Mehmet ellerini gökyüzüne kaldırır ve ;
-"İstanbul'da ellerindeki yerleri yabancılara satanlar Allah'ın gazabına uğrasın" diyerek beddua eder...