İstanbul’da ‘bağımsız film’

!f İstanbul 3. AFM Uluslararası Bağımsız Film Festivali 12-22 Şubat 2004 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Film gösterimleri, AFM Fitaş salonlarında ... Festivalde bu yıl Oscar adayı, Berlin, Toronto, ve Sundance gibi önemli film festivallerinin ödüllü filmlerinden, son 2 yıl içerisinde yapılmış en ilginç bağımsız film örneklerine toplam 40 film gösteriliyor. Bu yılın yeni bölümlerinden, Shubuo’nun sponsorluğunu üstendiği Genç Avrupa bölümü, Avrupa sinemasının yeni yeteneklerini ve en renkli filmlerini bir araya getirecek; Amerika? bölümü ise, globalleşen dünyanın öncelikli sorularına ve Amerika’nın sosyal ve kültürel yapısına farklı yorumlar getiriyor. Yeni sinema tekniklerinin ve sinemaya yeni bir bakış getiren filmlerin öne çıktığı Yeni Bakışlar bölümü Biletix sponsorluğunda !f’in kıdemli izleyicilerini bile şaşırtabilecek filmlere yer veriyor. Her yıl olduğu gibi, gece yarısı kuşağını sevenler için uyku kaçıracak Nöbetçi Sinema filmleri de mevcut. Ayrıca bu sene !f’te bir de Türkiye’den özel gösterim var: ’Bir Tuğra Kaftancıoğlu Filmi’. !f iki genç yönetmenin ve ‘habersiz’ oyuncularının bu farklı çalışmasını da sinemaseverlerle buluşturuyor. Bilet Bilgileri Biletix tarafından satılacak biletlerin fiyatları tam 9.500.000 TL, öğrenci 7.500.000 TL. Not: Detaylı bilgi için festivalin resmi adresi olan www.ifistanbul.com ziyaret edilebilir. HİT FİLMLER Tanıyıp sevdiğiniz ünlü bağımsız film yönetmenlerinin son yapıtları ve dünya festivallerinden ödüllerle dönen son dönem hitleri, festivalin belkemiği sayılabilecek bu bölümde buluşuyor. 'All The Real Girls' All The Real Girls / Tüm Gerçek Kızlar ‘Tüm Gerçek Kızlar’, bir ilk aşk deneyiminin duygusal kasırgasının öyküsü. Ama gül pembe klişeler yerine ilk aşkın tüm mucizesini, tedirginliğini, yoğunluğunu ve incitici sözlerini anlatan bir öykü. Film, Noel ve Paul’un aşkını en gerçekçi sinema diliyle anlatıyor. Noel ve Paul’ün tanışmalarını görmüyoruz, önemli olan birbirlerine duydukları arzuyu ortaya koyarlarken yaşadıkları korku ve şaşkınlık, ilk öpüşmelerine yaklaşırken duydukları uysal heyecan. Tüm Gerçek Kızlar’ı izlediğinizde, filmin Sundance Film Festivali’nde ‘duygusal samimiyet’i için ödül almış olmasına hiç şaşırmayacaksınız. De Grønne slagtere / Çaylak Kasaplar / The Green Butchers Kahramanlarımız Bjarne ve Svend biraz garipler. Nörotik Svend çok hırslı ama bir o kadar ezik, Bjarne ise içine dönük ve dünyaya küs. Ukala patronlarına daha fazla dayanamayınca kendi kasap dükkanlarını açmaya karar verirler. İlk başta sinek avlarlar. Derken bir gün Svend yanlışlıkla elektrikçiyi buz dolabına kilitler. Ertesi gün cesetten kurtulmak için onu kıyma yapar. Senaryo yazarı ve yönetmen Jensen son on yılda özellikle Dogma filmleri Mifune ve Açık Kalpler’e yazdığı senaryolar ile Danimarka sinemasına damgasını vuranlardan. Jensen diğer Dogma yönetmenleri gibi, hem son derece komik hem de düşündürücü olabilen bir kara mizah anlayışına sahip. The Mother / Anne Altmış yaşında bir kadını ekranda sevişirken görmeye hiç de alışık olmayan izleyiciler için rahatsız edici olabilir. Anne, aslında bir aşk öyküsü olarak nitelendirilebilir, yaşamını ailesine adamış bir kadının uyanışı olarak da izlenebilir, ancak film, tartışmasız bir şekilde, sevgisizliğin, bencilliğin ve kayıtsızlığın da öyküsünü anlatıyor. 'The Mother' Yazar Hanif Kureishi’nin her zamanki gibi insan acısını ve zaaflarını titizlikle ele alan senaryosu filmin belkemiğini oluşturuyor. The Secret Lives of Dentists / Dişçilerin Gizli Yaşamları Dr. Dave Hurst (Campbell Scott) ve karısı Dana (Hope Davis) üç çocuk büyüten ve aynı işi paylaşan diş hekimleridir. Sıkıntı ve yorgunluğa karşın evliliklerini yürütmeye çalışmaktadırlar. Bir akşam Dave, Dana’nın tiyatro gösterisinde, sahne arkasında bir adamın karısını okşadığını görür gibi olur. Aldatılıyor olma ihtimali karşısında paranoya kuyusunun dibine düşen Dave, kendine Slater adında maço karakterli hayali bir alt benlik yaratır. 'The Secret Lives of Dentists' Filmde yönetmen Alan Rudolph ve yazar Craig Lucas, evlilik yaşamının ince detaylarını ustalıklı bir şekilde yakalarken, hem komik hem karanlık bir film yaratmayı başarmışlar. Belleville Rendez-vous / Belleville’de Randevu Champion babaannesi Madam Souza tarafından büyütülen yalnız bir çocuktur. Torununun en çok bisiklete binerken mutlu olduğunu gören babaannesi, onu sıkı bir antremana sokar. Yıllar sonra Champion adına yakışır bir kondisyona gelir, artık ünlü bisiklet yarışı Tour de France’a katılmaya hazırdır. Fakat yarış esnasında siyahlar giyinmiş iki gizemli adam Champion’u kaçırır. Madame Souza ve sadık köpeği Bruno onu kurtarmak için hazırlanırlar Yönetmen Sylvian Chomet’nin bu ilk uzun metraj animasyonu, yılın en çok konuşulan filmlerinden biri oldu ve Cannes’daki prömiyerinde ayakta alkışlandı. Film, bir yandan Terry Gilliam, Jeunet ve Caro, Tim Burton, Jacques Tati ve Buster Keaton gibi yaratıcı öncülere göz kırparken, tüm bu farklı etkileşimlerin sentezinden tamamen özgün bir estetik yaratmayı başarıyor. Wu jian dao / Cehennem Kıskacı / Infernal Affairs Aksiyonun dozu film boyunca giderek artsa da gerilimi baştan sona ayakta tutan asıl öğe kimin neyi ne kadar bildiği konusundaki sonsuz belirsizlik. 'Internal Affairs' Hong Kong’un daha önce de bir araya gelmiş iki ünlü oyuncusu Tony Leung ve Andy Lau’yu yeniden buluşturan ‘Cehennem Kıskacı’, Hong Kong’da gişe rekorları kırmanın yanı sıra katıldığı festivallerde de büyük ilgi gördü. Bir yıl içinde ikinci ve üçüncü bölümleri çekilen filmin yeniden yapım hakları da Warner Bros. tarafından satın alındı. Kaynak: NTV-MSNBC