9 Milyon 997 bin... Bu rakam İstanbul’da 30 Mart 2014’de sandığa gidecek olan seçmen sayısı. Türkiye genelinde oy kullanacak seçmenin yüzde 19’u yani Türkiye’de seçmenlerin 5’te 1'i İstanbul’da sandığa gidecek. Bu nedenle, Eylül ayında Recep Tayyip Erdoğan'dan, Kasım ayında da Kemal Kılıçdaroğlun'dan, ‘İstanbul’u alan Türkiye’yi alır’ cümlesini duyduk. Milli Görüş geleneği 27 Mart 1994’de Recep Tayyip Erdoğan ile kazandığı İstanbul’u 20 yıldır kaptırmıyor. AK Parti, Kadir Topbaş ile tekrar devam kararı aldı. AKP cephesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçiminin kaybedileceğine dair bir endişe havası da hakim değil. Asya ve Avrupa’yı yer altından birbirine bağlayan Marmaray’ın faaliyete geçmesi, yeni metro hatları, 3. Boğaz Köprüsü AK Parti’nin seçime yönelik büyük kozları. İstanbul’un en büyük sorunu olan ulaşım üzerine atılan bu adımlar AKP’nin seçim kampanyasının bel kemiğini oluşturuyor. 2004 seçimlerinde yüzde 45 oy alan Topbaş, 2009 seçimlerini yüzde 44 ile kapadı. Aynı oy oranını koruması AK Parti’ye İstanbul’u tekrar getirebilir. 2009 yerel seçimlerinde CHP, Kemal Kılıçdaroğlu ile İstanbul’u zorladı ama alamadı. 2004 yerel seçiminde yüzde 29 olan CHP’nin oy oranını Kılıçdaroğlu yüzde 37’ye taşıdı. CHP için pek tahmin edilmeyen bu oy oranı ‘başarı’ olarak tanımlandı. Bu ‘başarı’ Kılıçdaroğlu’na İstanbul Belediye Başkanlığı koltuğunu getirmedi ama CHP içinde liderlik pozisyonunun önünü açtı. Şimdi CHP, İstanbul’u Şişli’de rakipsiz sayılan Mustafa Sarıgül ile zorlayacak. Sarıgül, İstanbul’u alırsa 20 yıllık geleneği İstanbul’da yenen isim olacak. İstanbul’da Sarıgül’ün kazanması İstanbul seçimlerini sadece İstanbul seçimi olmaktan çıkaracak potansiyele sahip. Bu sonucun Ankara’da hem CHP’de hem AKP’de büyük yankılar uyandıracağı, Türkiye siyasetinin en önemli kırılma noktalarından biri olacağı aşikar. Sargül yarışı kazanamasa da, Kılıçdaroğlu'nun İstanbul yarışında aldığı oydan daha fazla oy alması da başka bir tartışmayı gündeme taşıyacak: Sarıgül CHP liderliğine mi gelecek? CHP kulislerinde konuşulan bu tartışmaları Sarıgül'ün Kılıçdaroğlu'ndan daha fazla oy alması alevlendirecek. Meclis’de grubu bulunan partilerden MHP seçime işadamı Rasim Acar ile girdi. MHP, iddialı olmasa da önceki seçimlere hep kamuoyunca bilinen isimlerle girmişti. Bu kez MHP’nin tercihi kariyerinde şehir bölge plancılığı, ulaşım ve afet konularında uzmanlık bulunan 1976 doğumlu genç Rasim Acar oldu. Acar aday olduktan sonra gündeme Gezi Parkı eylemlerine verdiği destekle geldi. İstanbul'daki çatışmaların en yoğun olduğu dönemde polis müdahalesine karşı çıkan Acar, 2 Haziran tarihinde de "Eskinin efsane süper kahramanları, Süpermanleri gitti yerine #ÇARŞI aldı. İyi ki varsın Çarşı" diye tweet attı. Meclis’de grubu bulunan bir diğer parti Barış ve Demokrasi Partisi İstanbul seçimlerine ‘kardeş’ partisi Halkın Demokratik Partisi (HDP) ile giriyor. Adayıysa Sırrı Süreyya Önder. Kürt sorununa ilişkin çözüm sürecinin aktörleri arasında yer alan Sırrı Süreyya Önder, Gezi Parkı eylemleri sırasında dozerin önüne çıkması ile dikkatleri çekmişti. Önder, İstanbul’da Kürt siyasi hareketine yakın kesimlerin yanı sıra kentli, eğitimli, solcu kesimlerin de oylarına talip. Bu kesimlerin oylarını alarak 2011’de bağımsız milletveklili seçilen Önder aynı başarısını tekrar etme peşinde. Önder'in adaylığına yönelik eleştiriler de yok değil. CHP'nin Sarıgül'le AKP'yi yenebileceğini düşünenler Önder'in adaylığını Sarıgül'e darbe olarak yorumluyorlar. AKP karşısında çoğunluğunu sol seçmenin oluşturduğu kesim Önder ve Sarıgül arasında tercih yapmak zorunda kalacak. Bunun da AKP'nin adayı Topbaş'ın elini güçlendireceği yönünde yorumlar sıkça dile getiriliyor. İstanbul’da 39 ilçede belediye başkanlığı seçimi yapılacak. Mevcut durumda 26 belediye AKP’nin, 13 belediye CHP’nin. Geçmiş seçimlerdeki oy oranları farkı dikkate alındığında İstanbul’da her iki partinin de kaybetmesinin epey zor olduğu, alışılagelmiş deyimle ‘kale’leri var. Türkiye’deki güncel politik gelişmeleri ve aday niteliğini bir kenara bırakıp sadece 2009 yerel ve 2011 genel seçimleri oy oranları dikkate alındığında İstanbul’da bu seçimlerde çekişme beklenen ilçe sayısı aslında çok da fazla değil. Bu ilçeler Ataşehir, Avcılar, Büyükçekmece, Kartal, Maltepe, Silivri. Tümü şu anda CHP’li olan bu belediyelerde 2011 seçimlerinde, Maltepe ve Silivri hariç AKP birinci parti çıkmış durumda. AKP, 2009 yerel seçimlerinde sadece Beyoğlu ve Üsküdar’ı yüzde 40’ın altında oy alarak kazandı. Diğer kazandığı 24 ilçede de yüzde 40’ın üzerine çıktı. Rakamların lehine olduğu AK Parti mevcut belediye başkanlarını çoğunlukla tekrar aday gösterdi. Sadece Üsküdar, Küçükçekmece ve Gaziosmanpaşa belediye başkanları tekrar aday gösterilmedi. AK Parti bu hareketiyle İstanbul’da rahat olduğu mesajını verdi. 2009’da iddialı adaylarla girdiği CHP’nin ‘kale’leri olan Beşiktaş, Kadıköy ve Bakırköy’de ise aynı yaklaşımı göstermedi. Şişli’de uzun süre AK Parti’ye mesafeli duran eski Refah Partisi Milletvekili Mukadder Başeğmez AKP adayı olarak gösterildi. Bazı ilçelerde yıllardır süregelen bu AK Parti üstünlüğüne CHP İstanbul’da ‘muhafazakar’ müdahale ile son vermeyi hedefledi. Üsküdar’da eski müftü CHP Milletvekili İhsan Özkes, Fatih’de Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan’ın yeğeni Sabri Erbakan ve Bağcılar’da ise yine CHP Milletvekili ilahiyatçı Muammer Çakmak CHP’nin adayı oldu. CHP, ‘kale’si olan yerlerde de kan değişimine gitti. Bakırköy, Kadıköy, Beşiktaş ve Şişli’de CHP adaylarını yeniledi. 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun yol açtığı / açacağı gelişmeler İstanbul seçimlerini nasıl etkiler? Bu konudaki yaklaşımlar ikiye ayrılmış durumda. Kimi yorumlara göre AK Parti seçmeni çözülecek, kimi yorumlara göreyse daha da kenetlenecek. Bu öngörülerin hangisinin doğru olduğunu anlamak için 30 Mart akşamını beklemek gerekiyor. (Kaynak: El Cezire)