İstanbul trafiğine karşı çözüm önerileri
Abone olÇıldırtan İstanbul trafiğine karşı Haberciler.com sitesinden Tünyel Yılmaz'ın önerileri var.
İstanbul’da maşallah öyle bir trafik sorunu var ki; öyle yol yapmayla filan aşılacak gibi değil.
Zira kentin büyük bölümü eski, yeni yerlerde belki ama eski yerleşim alanlarında yeni yollar yapmak çözüm olamıyor maalesef.
Köprülü kavşaklar, üst geçitler filan da yine aynı...
Trafikte sorun olan unsurlara bakalım şimdi...
1. Personel servisleri... Dünyanın hiçbir yerinde personel servisi diye bir şey yok. Belediyelerin görevi olan toplu ulaşım için otobüsler, metrolar, banliyö trenleri işler; o kadar... Oysa Türkiye’de yatırım yapanların boğazına bir de servisçiler sarılır. Okul servisleri bir nebze de personel servisleri parazitlikten başka bir şey değil...
2. Özel Halk Otobüsü-Minibüsler ... Taksiler dışındaki hatlı minibüs ve özel halk otobüsleri yine trafik karmaşasının başlıca sorumlularıdır...
3. Dağıtım kamyonları... Günün en işlek saatleri trafikte bir de colasından bisküvisine kadar pek çok değişik ürünün dağıtımını yapan kamyonlar dolaşır. En işlek caddelerde mal verirken yolu kapatır...
4. Trafik Kuralları .... Polis sayısının yetersizliği, eldekilerin de “ben mi kurtaracam bu memleketi” anlayışı nedeniyle artık kimse kırmızı ışıkta durmuyor. Trafik kurallarına uymanın sağlanması.
5. İki tekere geçiş... Dört tekerlekli araçları ulaşımda kullanan vatandaşlarımızın, trafiği hem genel anlamda hem de kendileri açısından rahatlatacak; yakıt tüketimi ve çevre kirliliğini de azaltacak motosiklet-bisiklet kullanması da ciddi bir rahatlama getirecektir.
Şimdi öncelikle Belediye’nin metro sistemini ne yapıp edip birincil konu olarak ele alıp genişletmesi; olanakları yetmiyorsa da genişletilmesi için yap-işlet-devret modelini devreye sokması gerekir.
Ancak bu yeterli değildir. İşyerlerinden adeta haraç toplayan personel servisleri kaldırılmalıdır. Peki nasıl olacak bu?
İşyerlerinin belli bölgelerde ikamet eden personeli istihdam etmesi teşvik edilmelidir. İnanın bu durumda servis için ödediği paranın yarısını personeline zam olarak ödemek patronlar için zevk olur... Ya da mesela devlet, işyeri ile gerçek ikametgahı yakın yerlerde (aynı ilçe olabilir) olan personelin istihdam vergilerinde bazı teşvikler getirebilir.
İki tekerlekli ulaştırma araçları da (motosiklet-bisiklet) bu durumda zaten tercih edilmeye başlanacaktır.
Özel halk otobüsü ve minibüslerin kaldırılmasına umarım devletin gücü yeter... Bu mafyanın ortadan kaldırılması halinde zaten alternatif çözümler uygulanmaya başlanacaktır, başta metro olmak üzere...
Dağıtım kamyonları... Toptancı firmaların dağıtım işlerini gündüz değil gece yapmaları sağlanmalı. Özellikle belediyelere bu anlamda büyük görev düşüyor. En işlek caddelerde en işlek saatlerde asla bu tip kasalı araçların bekleme yapmasına izin verilmemesi gerekiyor. Bu sayede hem trafikteki yoğunluğun bir bölümü geceye kayacak hem de geceleri bu dükkanlarda çalışacak kişiler (mesela öğrenciler-part time ek iş arayan yetişkinler için) için de istihdam olanakları doğacaktır.
Türkiye’de devlet ne yazık ki motosiklet kullanımını adeta cezalandırmaktadır. Oysa hem trafik yükünü azaltan hem de yakıt tüketimi ve çevre kirliliğini en aza indiren motosiklet-bisiklet kullanımının teşvik edilmesi halinde yine önemli bir gelişme kaydedilecektir.
Dikkat ederseniz tüm bu modellerin her biri tek başına bile küçük ferahlamalar yaratacaktır. Ama toplu olarak uygulanması halinde (ki başka uygulamalar da mutlaka olacaktır) başta İstanbul olmak üzere büyük kentlerimizde hem trafik rahatlayacak hem de kaynak kullanımında optimum verim sağlanacaktır.
Ekonomi kıt kaynakların optimum kullanımı sanatıdır. Para kadar insan da kıt kaynaktır. Dolayısıyla trafik sorununun çözümünde atılacak adımlar hem kaynak sarfiyatını engelleyecek, zamandan ve insan emeğinden kazandıracaktır.
Ne dersiniz? Böyle bir amaç için devletin mesela bazı vergilerden vazgeçmesine değmez mi?
Kaynak: