İstanbul Sözleşmesi maddeleri! İstanbul Sözleşmesi'nde eşcinseller ve LGTB var mı
Abone olİSTANBUL Sözleşmesi muhafazakar kesimi hayli rahatsız ediyordu. Peki İstanbul Sözleşmesi maddelerinde ne vardı? Neden istenmedi?
Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve
Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, bilinen
adıyla İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve aile içi
şiddetle mücadele amacıyla, Avrupa Konseyi tarafından 11 Mayıs
2011'de İstanbul'da imzaya açılan sözleşmedir. Türkiye'de bu
sözleşmeye imza koydu. 20 Mart 2021 tarihi itibariyle de Türkiye
sözleşmeden ayrıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasını
taşıyan karar Resmi Gazetede yayınlandı.
İstanbul Sözleşmesi
nedir? Neyi amaçlıyordu?
- Avrupa Konseyi’nin,
kadınlara yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla
mücadeleye ilişkin bu yeni sözleşmesi, ciddi bir insan hakları
ihlali oluşturan bu sorunu en kapsamlı şekilde ele alan bir
uluslararası anlaşmadır. Bu tür şiddete sıfır tolerans
gösterilmesini hedeflemektedir ve Avrupa ile onun sınırlarını da
aşan geniş bir alanda daha güvenli yaşanabilmesini sağlama yolunda
önemli bir adımdır.
- Şiddetin önlenmesi, mağdurların korunması ve şiddet uygulayanların adalete teslim edilmesi, bu sözleşmenin temel taşlarını oluşturmaktadır. Ayrıca, toplumun her ferdini, özellikle de erkekleri ve erkek çocuklarını, tutumlarını değiştirmeye davet ederek, bireylerin vicdanlarını ve düşüncelerini değiştirmeyi amaçlamaktadır. Esas itibariyle, erkeklerle kadınlar arasında daha fazla eşitlik sağlamaya yönelik çağrının yeniden yapılmasıdır; zira, kadınlara yönelik şiddetin kökleri, toplumda erkek ve kadın arasındaki eşitsizliğe dayanmakta ve bir hoşgörü ve inkar kültürünün sonucu olarak sürdürülmektedir.
İstanbul Sözleşmesi'nden eşcinseller ve LGTB var
mı?
Muhafazakar kesimin İstanbul Sözleşmesi'ne tepki göstermesinin
temel sebebi bu iddiaydı. İstanbul Sözleşmesi, LGBTİ bireylerden
açıkça söz etmemesine rağmen, Taraf devletlerce Sözleşme’de
öngörülen korumanın (toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, toplumsal
cinsiyet kimliği dahil), hiçbir ayrıma yer vermeksizin bütün
gruplara sağlanması gerektiğini öngördüğünden (m.4/3)[37], ev içi
şiddet mağduru LGBTİ bireylerin de, Sözleşme’nin sağladığı
korumanın kapsamında olduğunun kabul edilmesi gerekir.
Sözleşmede;“Taraflar bu Sözleşme hükümlerinin, özellikle de
mağdurların haklarını korumaya yönelik tedbirlerin, cinsiyet,
toplumsal cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi veya başka tür
görüş, ulusal veya sosyal köken, bir ulusal azınlıkla bağlantılı
olma, mülk, doğum, cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet
kimliği, sağlık durumu, engellilik, medeni hal, göçmen veya mülteci
statüsü veya başka bir statü gibi, herhangi bir temele dayalı
olarak ayrımcılık yapılmaksızın uygulanmasını temin edeceklerdir”
denmektedir.
İstanbul Sözleşmesi'nin
devlet düzeyindeki talepleri
Önleme
- Kadınlara yönelik şiddetin kabullenilmesine neden olan
tutumların, toplumsal cinsiyet rollerinin ve klişelerin
değiştirilmesi;
- Mağdurlar üzerinde çalışan profesyonel kadroların eğitilmesi;
- Farklı şiddet türleri ve bunların travma yaratıcı özellikleri
hakkında farkındalık yaratılması;
- Eğitimin her kademesinde, eşitliği ele alan konuların ders
müfredatına dahil edilmesi;
- Halka ulaşabilmek için STK’larla, medyayla ve özel sektörle
işbirliği yapılması.
Koruma
-Tüm tedbirler içinde, mağdurların ihtiyaçlarına ve güven içinde
olmalarına en büyük önemin verilmesinin sağlanması;
- Mağdurlara ve çocuklarına psikolojik ve hukuki danışmanlığın yanı
sıra tıbbi yardım da sağlayan özelleşmiş destek hizmetlerinin
düzenlenmesi;
- Yeterli sayıda sığınma evinin tahsis edilmesi ve günün her saati
kullanılabilecek ücretsiz telefon yardım hatları sağlanması.
Yargılama
- Kadınlara yönelik şiddetin suç sayılmasının ve gerekli cezaların
verilmesinin sağlanması;
- Gelenek, töre, din, yada “namus” gerekçelerinin, herhangi bir
şiddet eyleminin bahanesi olarak kabul edilmemesinin
sağlanması;
- Soruşturma ve yargılama sürecinde mağdurların özel koruma
tedbirlerinden yararlanmalarının sağlanması;
- Kolluk kuvvetlerinin yardım isteyenlere anında yardıma
gidebilmelerinin ve tehlikeli durumlara yetkinlikle müdahale
etmelerinin sağlanması.
Bütüncül politikalar
- Yukarιda belirtilen tüm tedbirlerin kapsamlı ve koordineli
politikaların bir parçası olmasının sağlanması ve kadına karşı
şiddete karşı bütüncül bir mukabelede bulunulmasının temin
edilmesi.
İstanbul Sözleşmesi kapsamındaki suçlar
Sözleşme taraf devletlere, aşağıda belirtilen davranışlara yönelik cezai veya başka bir hukuki yaptırım öngörmeyi zorunlu kιlmaktadιr:
- ev içi şiddet (fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik)
- taciz amaçlı takip;
- tecavüz dahil, cinsel şiddet;
- cinsel taciz;
- zorla evlendirme;
- kadınların sünnet edilmesi;
- kürtaja zorlama ve kısırlaştırmaya zorlama.
Burada açıkça verilmek istenen mesaj, kadınlara yönelik şiddetin ve ev içi şiddetin özel hayatta saklı kalacak konular olmadığıdır. Aksine, mağdur olan kimse failin eşi, hayat arkadaşı yada ailenin bir ferdi ise, aile içinde işlenen suçların özellikle travma yaratıcı etkisini vurgulamak üzere bu kişinin cezası daha da ağırlaştırılabilir.