İstanbul Sanayi Odası Başkanı'ndan ekonomiye eleştiri! Büyüme pahasına enflasyon Türkiye'nin yararına değil!
Abone olİstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan enflasyon-kur-faiz göstergelerindeki dalgalanmalarına ilişkin eleştirilerde bulundu.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin ekim ayı olağan
toplantısı, “İstikrarlı, Nitelikli ve Sürdürülebilir Bir Ekonomik
Büyüme İçin Fiyat İstikrarı ve Güvenin Önemi” ana gündemi ile video
konferans yöntemi üzerinden gerçekleştirildi. Bahçıvan toplantıda
"Son 20 yıldır elde ettiğimiz kıymetli kazanımlardan asla
vazgeçmemeliyiz, bunun karşılığı büyüme olsa bile. Büyüme pahasına
enflasyon görüşü ülkemizin yararına değil, asla kabul etmemeliyiz"
diye konuştu.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, fiyat istikrarına vurgu yapan açıklamalarına devam etti.
Bahçıvan enflasyon-kur-faiz göstergelerindeki değişimler nedeniyle geleceğe yönelik öngörü yapmakta zorlandıklarına dikkat çekerek “Sürekli fiyat istikrarı ve finansal istikrara vurgu yapmamızın nedeni, enflasyonist bir büyüme yapısının nitelikli ve sürdürülebilir olamayacağının farkında olmamızdır. Son 20 yıldır elde ettiğimiz kıymetli kazanımlardan asla vazgeçmemeliyiz, bunun karşılığı büyüme olsa bile. Büyüme pahasına enflasyon görüşü ülkemizin yararına değil, asla kabul etmemeliyiz” dedi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin ekim ayı olağan toplantısı, “İstikrarlı, Nitelikli ve Sürdürülebilir Bir Ekonomik Büyüme İçin Fiyat İstikrarı ve Güvenin Önemi” ana gündemi ile video konferans yöntemi üzerinden gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, İSO Meclisi Üyeleri de katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Merkez Bankamızın temel amacı fiyat istikrarından
uzaklaşıldığı görülüyor"
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, konuşmasında ekonomi gündeminin ilk sıralarını oluşturan enflasyon-kur-faiz göstergelerindeki değişimler nedeniyle geleceğe yönelik öngörü yapmakta zorlandıklarını vurguladı.
Kovid 19 pandemisi ile mücadele kapsamında aşılamanın etkisiyle güçlenen talebin, tedarik zincirlerindeki aksamaların, ham madde fiyatlarındaki artış eğiliminin ve enerji fiyatlarının rekor seviyelere yükselmesinin enflasyonu körüklediğine dikkat çeken Bahçıvan “Enflasyonun yüzde 20’ler bandına yerleştiğini, politika faizinin ise son indirimlerle birlikte yüzde 16 seviyesine çekildiğini görüyoruz. Bu gelişmeler sonrasında diğer ülkelerden farklı olarak her gün döviz kurlarının yeni rekorlar kırdığına tanık oluyor ve küresel enflasyonist baskıyı çarpan etkisiyle çok daha fazla hissediyoruz. Pek çok sorunun bir arada yaşandığı ve belirsizliklerin arttığı bu zor dönemde, bizim normal dönemlerdeki Merkez Bankası anlayışından çok daha farklı, çok daha titiz, çok daha dikkatli bir anlayışla hareket etmemiz gerekiyor. Oysa tam tersine, Merkez Bankamızın temel amacı olan fiyat istikrarından uzaklaşıldığını görüyor ve bu durumun, bankanın destekleyici amacı olan finansal istikrarı da risk altına aldığına tanık oluyoruz. Bugün fiyat istikrarı ve finansal istikrar konusunda yaşadığımız sorunların çözümü keşke sadece Merkez Bankası’nın faizleri indirmesi veya artırmasıyla çözülebilecek kadar basit ve kolay olsaydı. Her ne kadar faizlerin düşmesini hepimiz arzu etsek de diğer tarafta serbest piyasa koşullarında gerçekleşen fiyatlamalar var. Belirsizliği ortadan kaldırmadığınız, güven ve öngörülebilirliği artıramadığınız sürece düşük faizlerin olumlu etkilerinin kısa süreli olacağını, orta vadede finansal istikrar risklerinin artacağını asla unutmamalıyız” dedi.