İstanbul-Pentagon krizinin perde arkası
Abone olİstanbul-Pentagon hattında kriz yaratan kaçırma olayının perde arkası gün yüzüne çıktı
Irak savaşı'nda tanıştığı kıza aşık olduktan sonra
ABD'ye kaçıp evlenen ve 2 çocuğu olan Amerikan Binbaşı Van Wey'in
birlikte geldiği çocukları ve eşi İstanbul Havalimanı'nda
bavullarını almak üzereyken kayboldu. Binbaşı Wey bu olayın
öyküsünü anlattı.
Irak'a Savaşı'nın önemli isimlerinden Amerikalı Binbaşı Deniss Franklin Van Wey, savaş sırasında Irak'lı bir kıza aşık oldu. İki aşık genç kızın ailesinin karşı çıkması üzerine Amerika'ya kaçarak evlendi. Evlilik öncesi Müslüman olan ve Iraklı eşinden de 2 çocuğu bulunan Binbaşı, uzun yıllar sonra eşinin ısrarları sonucu ailesi ile barışmak için İstanbul'a geldi. Ancak bu teklif eşi ve ailesi tarafından iyi planlanmış bir tuzaktı. Binbaşı Van Wey Havalimanı'nda bavullarını bulmaya çalışırken karısı ve iki çocuğu esrarengiz bir şekilde ortadan kayboldu. Ne yapacağını şaşıran Van Wey ailesini bulmak için Türk polisi ve Amerikan Konsolosluğu'na başvurdu. Ancak, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gelen bir ihbar maili işi iyice içinden çıkılmaz hale getirdi.
İhbarda, sahte pasaportlu bir Amerikan vatandaşının Türkiye'ye gelerek Iraklı karısı ile iki çocuğunu öldürdüğü iddia ediliyordu. İhbar üzerine Türk polisi ve Amerikan Konsolosluğu, FBI ve Pentagon arasında sıcak saatler yaşandı. Binbaşı Denis Van Wey konsoloslukta iki gün boyunca sorgulanırken, kayıp eş ve çocukların gizemini Türk polisi çözdü. Vatan gazetesinin haberine göre, Iraklı kadının havalimanında Iraklı kardeşiyle buluştuğu ve Binbaşı bavullarını ararken kaçtığı ortaya çıktı. Ailesini kaybeden ve bavullarıyla ortada kalan Denis Franklin Van Wey ise, iki çocuğunu bir daha görüp göremeyeceğini bilemeden 14 Nisan'da yine Atatürk Havalimanı'ndan Amerikaya döndü. Karısını ve çocuklarını bulmak için çalışmaya başladı.
"ASLA HOMOSEKSÜEL OLMADIM"
Irak'a kaçan eşini zaman zaman yalan söylerken yakaladığını
belirten Binbaşıo Van Wey, "Her zaman inkar etti. Yalan söylemek
daha mı kolay? İslam, onun davranışlarını desteklemiyor. Beni
itaatsizlikle suçladı, homokseksüel olduğumu ve evlenmeden önce
çıktığım bir kadına vurduğumu ve bunun raporlarını gördüğünü öne
sürdü. Ona bağlıydım ama herhalde o birisiyle bir şeyler yaşamıştı.
Hareketlerinden bunlar anlaşılıyor. Asla homoseksüel olmadım ve
asla kimseye zarar vermedim. Aslında ben vejeteteryanım, kimseye
zarar vermemek, bir canlıyı öldürmemek için. Evet, ben bir insanım
ve kızıyorum, deliriyorum. Mükemmel değilim ama son iki yıldır
iddia ettiği şeylerin hiçbirini asla yapmadım.
"DAHA ÖNCE DE KAÇMIŞTI"
Eşinin çocuklarıyla birlikte kaçmasına neden olacak şeyleri düşündüğünü belirten Binbaşı Van Wey, "İnanılmaz derecede Irak'taki annesi ve ailesini özlüyordu. Onlarla 7 yıldır fiziksel olarak görüşmüyordu. Telefon, internet ve webcam kullanıyordu. Çocuklarımıza bakmak için kişisel hedeflerini gerçekleştiremedi ve çocuklarımıza benim haricimde kimsenin bakmasını reddetti. Sanırım Amerikan kültürünün bazı özellikleri onu hayalkırıklığına uğrattı. Çocuklarımızın iyi bir özel okul yerine bir medreseye gitmesini istiyordu. ABD vatandaşlığı istiyordu ama ben bunu berbat ettim. Çünkü 2009 yılı Ekim ayında da çocuklarımı alıp kaçmıştı ve ben göçmen bürosuna gidip durumu anlatmıştım" diye konuştu.
"İPUÇLARINI TOPLUYORUM"
Eşinin ve çocuklarının kaçtığı 2 Nisan tarihinden bu yana olumlu hiçbir gelişme yaşanmadığını belirten Binbaşı, "Ailem hala uzakta. Karım ve onun Iraklı ailesi çocuklarıma el koydu. Bu bir yıldan beri planlanan bir durumdu. Neden bu kadar aşırı bir tepki verdi bilmiyorum ama yaptı. Yıkıldım ve ABD'ye geri dönmüş olsam da onu ve çocuklarımı bulmak için her türlü ipucunu bulmak için çalışıyorum. Bazı kuruluşlar bana eşimi ve çocuklarımı bulmam için gereken desteği verdi. Böylece hukuki yollardan hakkımı arayacağım. Bana başka seçenek bırakmadı" dedi.
"KIZ KARDEŞİ PLANLADI"
Eşiyle daha önce yaptığı konuşmaları dikkate alarak olabilecekleri sıralayan Amerikan Binbaşı, "Çocuklarımızı Irak'a götürecek ve isimlerini değiştirecek.Iraktaki Aşireti de onları saklayacak. Ne yazık ki eşimin Arizona'da yaşayan kız kardeşi ve eşi (Faris Dawood Al Rubaye ve Zainab bana yardım etmeyi reddediyor. Eşimin kaçış planını ve finansmanını da onlar yaptı" dedi.
"BEN MÜSLÜMAN OLDUM, O İFTİRA ATTI"
Kaçak eşinin ve çocuklarının peşine düşen Deniss Franklin Van Wey ise Amerika'dan VATAN'a yazdığı mektupta, 2003 yılından bu yana yaşananları anlattı. Eşiyle Irak'ta 2003 yılında tanıştığını belirten Amerikalı Binbaşı, "Çok iyi kalpli, dini bütün, dürüst, çalışkan ve benim onu sevdiğim kadar beni sevdiğini söyleyen biriydi. 2005 yılında evlenmeden önce din değiştirdim ve Müslüman oldum. İçki içmiyorum, kumar oynamıyorum ve uyuşturucuya da bulaşmam. Karıma ne vurdum ne de şiddet uyguladım. Ama karım benim hakkımda çok aşırı ve tamamen yalan iddialarda bulundu. Onu asla tehdit etmedim. Ona ve çocuklarıma şiddet uygulamadım, uygulamaya da çalışmadım. Benim hayatım ailem ve çocuklarım. Tanrı, elbette ilk sırada geliyor ama hayatımı ailem belirliyor. Sorumluluk sahibi, iyi kalpli ve dürüst bir adamım. Beni dini bütün bir adamım ve inanan bir Müslüman'ım" dedi.