İstanbul mezarlarının kötü kaderi: Altında kaldığı binanın pis suyu da üzerine akıyor
Abone olİSTANBUL'un kaderine terk edilen mezarlarından biri de Beyoğlu Emekyemez Camii'nin bahçesinde bulunuyor. Cami bahçesinde kalan ancak üzerinde camiye bitişik bir bina bulunan mezar, görenlerin yüreklerini sızlatıyor. Tarihçi- yazar Mehmet Dilbaz, "Kabrin üzerinde bina yapılması ve bunun üzerinden yağmur oluklarının geçirilmesi son derece kötü, ecdat yadigarına saygısızlık örneği. Şu an kabirlerin üzerine basıyoruz. O mezar taşı oradan çıkartılmalı ve temizlik yapılmalı" dedi.
Beyoğlu Emekyemez Camii'nin bahçesinde bulunan mezarın üzerinde
camiyle bitişik bir bina bulunuyor. Binanın atık su gideri de
üzerine dökülen mezarın kime ait olduğu, taşı boyandığı için tespit
edilemiyor. Binanın altında kalan mezar taşı, bakımsızlıktan
neredeyse görünmeyecek durumda.
Mahalle sakinleri kendi çabalarıyla düzenleme yapmaya çalıştıklarını söylerken, oluşan görüntüye acilen müdahale edilmesi gerektiğini belirtiyor. Yine cami bahçesinde kime ait olduğu belli olmayan başka mezarlar da bulunuyor.
"Sözün bittiği yerdeyiz"
Tarihçi- yazar
Mehmet Dilbaz, "Derler ya hani sözün bittiği yer diye. İstanbul'da
tarihi ve kültürel mirasa, Osmanlı ve Bizans eserlerine saygısızca
yapılan pek çok uygulama var. Büyük bir kısmı onarıldı ama 2021
yılında olduğumuz şu günlerde, bu kabrin üzerine binanın yapılması
ve bunun üzerinden yağmur oluklarının geçirilmesi son derece kötü,
ecdat yadigarına saygısızlık örneği. Üzerinde bulunduğumuz yer
Emekyemez Mahallesi. Burası İstanbul'un fethinden sonra Galata'nın
içinde kurulan ilk mahallelerden biri. Arkadaki ise muhtemelen
camiyi yaptıran ya da onun ailesinden birine ait olduğunu tahmin
ettiğimiz kabir, bu semte ismini veren muazzam bir hikayenin
örneği" dedi.
"Emekyemez" ismi nereden geliyor?
Dilbaz,
Emekyemez isminin nereden geldiğini de şöyle anlattı: Bu camiyi
yaptıran ve muhtemelen burada yatan kişi, o kadar kul hakkına
riayet eden bir insanmış ki, bu mahallede ve kendi yaptığı özel
işlerinde alnının teri kurumadan hemen emeğinin karşılığını verdiği
için 'Emekyemez' diye bir lakap almış. Ve bu kadar kıymetli bir
şahsiyetin yaptırdığı caminin, 400 yıllık bir caminin avlusunda,
2021 yılında karşılaştığımız görüntü maalesef utanç verici. Buraya
koydukları caminin yapılma tarihi bile yanlış. Bu caminin yapılma
tarihi 1590."
"Hak ettiği saygıyı gösterecek bir hazire düzenlemesi
yapılması gerekiyor"
Hazire içinde acilen düzenleme
yapılması gerektiğini vurgulayan Dilbaz, "Arkadaki duvar, bu
şekilde yapılmamalıydı. Üzerinden yağmur oluğu akıtılmamalıydı.
Caminin duvarının dibinde zaten. Muhtemelen bu mezar taşı, buraya
nakildir ama şu anda üzerinde bulunduğumuz yer bu caminin
haziresine ait. Şu an kabirlerin üzerine basıyoruz. O mezar taşı
oradan çıkartılmalı, temizlik yapılmalı. Üzerindeki yağlı boyalar
zarar veriyor. Mezarın onarılması, buranın da gerekli hak ettiği
saygıyı gösterecek bir hazire düzenlemesi yapılması gerekiyor" diye
konuştu.
"İleride bizim çocuklarımız hiç bakmayacaklar
bunlara"
20 yıldır Emekyemez Mahallesi'nde esnaf olan
Aydın Gür, "Klimanın gideri, tuvaletin gideri burada. Aşağıda zaten
tuvalet var. Anıtlar, ilgilenmiyor. Mermerleri burada üst üste
koymuşlar, Atalarımız, dedelerimiz ama maalesef. Bizim çocuklarımız
hiç bakmayacaklar bunlara. Yapacak bir şey yok, böyle gelmiş böyle
gidiyor" dedi.