İstanbul için korkutan uyarı: 7 ve üstü deprem olasılığı yüzde 65'e ulaştı
Abone olİstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeofizik Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, "30 yıl içinde Marmara Denizi'nin kuzeyinde 7 ve daha büyüklüğünde bir depremin olma olasılığı yüzde 65'e ulaşmış durumda" dedi.
TÜRK Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)
İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, İstanbul Deprem Çalıştayı
düzenledi. Katılımcıların olası İstanbul depremi ve
sonrasında yaşanabileceklere dikkat çektiği çalıştaya katılan
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeofizik Bölümü Emekli Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Demirören Haber Ajansı'na (DHA)
değerlendirmelerde bulundu.
''Kuzey Anadolu Fayı' Marmara Bölgesi'ni bir pençe gibi
sarıyor''
"Marmara Bölgesi'nde her zaman deprem olasılığı var" diyen Prof.
Dr. Haluk Eyidoğan, şöyle konuştu:
"Biz tabii büyük depremleri konuşmalıyız. Çünkü küçük depremler devamlı oluyor. Depremlerin olduğu yerlere, faylara baktığımız zaman, özellikle Marmara'nın son 2 bin yıllık tarihine baktığımız zaman, son 20 yılda yapılan araştırmaları da göz önünde bulundurduğumuz zaman, 'Kuzey Anadolu Fayı' Marmara Bölgesi'ni bir pençe gibi sarıyor. Bu pençenin en aktif ve tehlikeli kolu 'Ana Marmara Fayı' olarak karşımıza çıkıyor. Kocaeli körfezinden, Ege Denizi'ne kadar uzanıyor. Bunun üzerine büyük deprem olma olasılığı çok yüksek" ifadelerini kullandı.
"7 ve daha büyük bir depremin olma olasılı yüzde
65''
Yapılan çalışmaların büyük bir depremi işaret ettiğine değinen
Eyidoğan, önümüzdeki 30 yıla dikkat çekerek şunları söyledi:
"Bugüne kadar yapılan çalışmalara baktığımız zaman önümüzdeki 30 yıl içinde Marmara Denizi'nin kuzeyinde 7 ve daha büyüklüğünde bir depremin olma olasılığı yüzde 65'e ulaşmış durumda. Bu durum giderek de artıyor. 26 Eylül 2019'da meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki deprem ana Marmara fayının üzerindeydi. Bu da gösteriyor ki bazı yerleri az, bazı yerleri çok hareket etmesine rağmen bu fay önümüzdeki yıllarda İstanbul'u ve tüm Marmara Bölgesi'ni ciddi derecede etkileyecek büyük bir deprem yaratma potansiyeline sahip. Buna en kısa zamanda hazırlanmamız gerekiyor. Deprem risklerini azaltmamız gerekiyor. Güvenli bir yerleşim oluşturmamız gerekiyor. Burada hem merkezi hem de yerel yönetimlere önemli görevler düşüyor."
''Küçük depremler, büyük depremlerin enerjisini
azaltmıyor''
Yaşanan küçük depremlerin, büyük depremleri etkilemediğini onların
yerini işaret ettiğini belirten Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, "Küçük
depremler, büyük depremlerin enerjisini azaltmıyor. Küçük depremler
bize büyük depremlerin olacağı fayların yerlerini gösterme
açısından çok yararlı. Küçük depremleri izleyerek, büyük depremin
olasılığı konusunda, fayların yerlerinin doğru belirlenmesi
konusunda çalışmalar elde ediliyor. Küçük depremler daha büyük
depremlerin nerelerde olabileceğini işaret ediyorlar. Bizim
çözemediğimiz sorun depremin ne zaman ve ne büyüklükte olacağını
bilememek. 6 büyüklüğündeki bir depremin ne zaman olacağını
bilemiyoruz. Bir gün ana Marmara fayının İstanbul başta olmak üzere
tüm Marmara Bölgesi'ndeki yerleşimleri önemli derecede etkileyecek
bir deprem yaratacağı konusunda çok belirgin kanıtlar var" diye
konuştu.