İstanbul Havalimanı için karalama kampanyası
Abone ol29 Ekim'de açılışı gerçekleştirilen İstanbul Havalimanı'yla ilgili dış basında önceleri "havalimanının zamanında açılamayacağı" yönünde yapılan haberler, açılışın ardından yerini, manipülatif rakamlarla sunulan işçi ölümleri ve doğaya zarar verildiği yönündeki karalama kampanyalarına bıraktı.
İstanbul Havalimanı'nın 5 yıldır yürütülen engelleme
operasyonlarına rağmen vaktinde bitirilmesinden rahatsızlık duyan
dış basın, yayınlarında, havalimanının finansal ve teknik
detaylarının yanı sıra manipülasyon içerikli haberlere geniş yer
ayırdı.
Havalimanı inşaatı başladığından itibaren dünyanın dikkatini çeken dev projeyi yakından takip eden yabancı basın, 29 Ekim’deki açılışa geniş yer verdi. Finansal ve teknik detaylarıyla ilgili ayrıntılı bilgiler verilen haberlerin önemli bir bölümünde, karalama yorumları yapıldı. Bu karalama kampanyaları genellikle "işçi ölümleri, ücretler, kötü çalışma koşulları, doğaya zarar verildiği ve havalimanının beklenen tarihte açılamayacağı" iddialarını içerdi.
Açılış tarihi yaklaştıkça kampanyalar
arttı
İstanbul Havalimanı’yla ilgili ilk kara propaganda haberleri 2014
yılında başladı.
BBC Türkçe'de 8 Haziran 2014'de yer alan ''İstanbul'da üçüncü havalimanı için ilk adım" başlıklı haberde havalimanı ile ilgili üretilen şaibelere yer verilerek, "Havalimanı ihalesi Türkiye'de daha önce tartışmalara neden oldu. Projenin ismi 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda da geçti" ifadeleri kullanıldı.
Açılış tarihi yaklaştıkça havalimanıyla ilgili haberler de
yoğunlaşmaya başladı.
DW Türkçe’nin 15 Eylül 2018 tarihli "3. havalimanı inşaatına baskın: Yüzlerce işçi gözaltında" haberinde, "Güvenlik güçleri İstanbul'da yeni havalimanı inşaatındaki kötü çalışma koşullarını protesto eden işçilerin koğuşlarına sabaha karşı baskın düzenledi. İnşaat-İş Sendikası 543 işçinin gözaltına alındığını duyurdu." denildi.
Mesnetsiz iddialara yer verilen haberde, "Geçen Şubat ayında havalimanı inşaatında çalışan bir işçi, şantiyede iş kazası sonucu bugüne kadar 400 işçinin öldüğünü, bu durumun yetkililer tarafından gizlendiği iddiasını ortaya atmıştı. Bu iddia üzerine açıklama yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ölen işçi sayısının 27 olduğunu bildirmişti." ifadeleri kullanıldı.
Şantiye alanına OHAL benzetmesi
yapıldı
Yine DW Türkçe’nin 18 Eylül 2018 tarihli "İstanbul'da panzerler
eşliğinde havalimanı inşaatı" başlıklı haberinde, "İstanbul’daki
üçüncü havalimanı inşaatı işçileri, insani koşullar altında
çalışmadıkları gerekçesiyle eylem başlattı. Gözaltılara karşın
mücadelelerini sürdürmekte kararlı olan işçilere göre, şantiye OHAL
bölgesi gibi." denildi.
DW Türkçe’nin 21 Eylül 2018 tarihli yayınında "Mega projede sessiz ölümler" başlığıyla bir habere yer verildi.
Haberde, "Bu memlekette emekçinin canının bir kıymeti yok ve bu bir sır değil. Binalar, mega mega projeler bu insanların sırtında yükseliyor. En büyüğü, en görkemlisi, en fazlası, en para getireni olsun diye durmadan dönen çarkların arasında ezilen, varsın ezilsin. Koşullar mı kötü, varsın olsun. Ölenin de gidenin de yerine yenisi gelir diye düşünülüyor. Maalesef öyle oluyor. İnsanüstü bir tempoyla 29 Ekim'e yetiştirilmesi istenen üçüncü havalimanı inşaatında olduğu gibi." yorumları yapıldı.
İstanbul Havalimanı’nın açılışını ise "Tartışmalı 3. havalimanı hizmete açıldı" başlığıyla duyuran DW, haberde şu ifadeleri kullandı:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 'zafer anıtı' diye tarif ettiği İstanbul’un 3. havalimanı hizmete açıldı. Ancak 10 milyar avroluk bu dev proje, 15 milyon nüfuslu İstanbul için yeni sorunların başlangıcı olabilir.
Gerek hükümet gerekse havacılık sektörü tarafından büyük bir heyecanla karşılanan 3. havalimanı, pek çok soru işaretinin gölgesinde faaliyete geçecek. Uzmanlara göre, İstanbul’un oksijen deposu olan Kuzey Ormanları’na verdiği zarar ve inşaat alanındaki işçi ölümlerine kadar pek çok konuda eleştirilerin hedefi olan 3. havalimanı, İstanbul’un giderek zayıflayan yaşam kalitesine ağır bir darbe vuracak."
"Doğaya zarar verdiği"
iddiası
DW Türkçe’nin aynı tarihli "Yeni havalimanının adı İstanbul"
başlıklı haberinde de "Hükümetin İstanbul'u havacılık açısından
küresel bir merkez haline getireceğini savunduğu havalimanı
temellerinin atıldığı Haziran 2014'ten bu yana çevreye verdiği
zarar, İstanbul'a getireceği yük ve inşaat alanındaki işçi ölümleri
nedeni ile yoğun eleştirilerin hedefi oldu." ifadeleri
kullanıldı.
Amerika’nın Sesi (VOA) haber kanalında 30 Ekim 2018’de yayınlanan haberde ise "İstanbul’un üçüncü havalimanı açıldı ama itirazlar sürüyor." yorumu yapıldı.
Haberde, Amerika’nın Sesi’ne konuşan iktisatçı ve yazar Mustafa Sönmez'in şu görüşlerine yer verildi:
"Dış hat yolcu başına verilen 20 avro, garanti dışında. Dıştan gelip dışa giden yolcu için 5 avro, iç hat yolcusu için de 3 avroluk garantiler var. Bu trafiğe ulaşılmadığı taktirde Türkiye merkez bütçesi üstünde kara delik oluşturacaktır. Ayrıca para bulmada dış finansman temin edilememiştir.
İstanbul Havalimanı'nda bir ilk:
Güvenlikte üst seviye
Dış kaynaklar projeyi yeterince rantabl ve sağlam görmemiştir. Bu dış finansmanı içeriden temin etmek zorunlu hale gelmiştir. Erdoğan inisiyatif kullanarak kamu bankalarının bunu finanse etmesini istemiştir. Devlet hava meydanları taraf olarak masaya oturmuştur. 5,2 milyar dolar dış finansman kullanılmıştır. Bankalara eğer üstlenici firma, krediyi geri çevirmede güçlüğe girerse devletin bu borcu üstleneceği garanti edilmiştir. Devlet garantör olmuştur. Bir kere sözleşmede böyle bir şey yok."
VOA’daki yazının devamında ise "Kuzey Ormanları Savunması: Kuzey Ormanları ekosistemi parçalandı" başlıklı bölüm yer aldı.
"Yalnız ekonomik çerçevede değil, yeni havalimanının çevresel etkileri hakkında da itirazlar sürüyor." iddiasında bulunulan haberde, "İstanbul’un Karadeniz kıyılarında bulunan Kuzey Ormanları’nı bozduğu gerekçesiyle 3’üncü köprü ve bağlantı yolları ile birlikte yeni havalimanının yapılmasına da karşı çıkan Kuzey Ormanları Savunması (KOS), bu mega inşaatların kentin akciğerlerine büyük zarar verdiği iddiasında." denildi.
Türkçe yayın yapan Euronews kanalı da 29 Ekim’de "Dört başlıkta İstanbul'daki 'en büyük havalimanı' tartışmaları" başlıklı bir haber yayınladı.
Uçmak için sabırsızlandıran 16
yeni havalimanı!
Haberde "Dünyanın en büyük havalimanı hedefiyle yapımına başlanan ve ilk fazı bugün açılacak olan İstanbul 3. Havalimanı farklı tartışmalarla gündeme geldi. İsim tartışmaları da açılışına kadar süren havalimanının yapım aşamasında işçilerin kötü çalışma koşullarını protesto etmesi de eleştirilere neden oldu. Havalimanı dünyanın en pahalı havalimanları sıralamasında ilk basamaklarda bulunuyor." iddiasında bulunuldu.
The Independent, Reuters, BBC, CNN, gibi birçok İngilizce yayın organı da havalimanının açılışına yayınlarında geniş yer veridi. Bu yayın organları havalimanı etrafında dolaşan asılsız iddialara da yer vermekten kaçınmadı.
HRW ve Kati Piri'den karalama
paylaşımları
Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Kati Piri, sosyal
medyada ''En az 38, bazı hesaplara göre 400 işçi hayatını
kaybetti'' şeklindeki paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
"İstanbul’un 3’üncü havalimanının açılışı çok yüksek bir fiyata mal oldu. En az 38, bazı söylemlere göre 400! inşaat işçisi havalimanının inşasında hayatını kaybetti, 24 işçi grev eylemi yaptığı için hapiste ve yüzlercesi hala maaşını alamamış durumda.''
Human Rights Watch (HRW) İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi birtakım örgütler de 29 Ekim'deki paylaşımlarında havalimanının yapım süreci ile ilgili iddialara geniş yer verdi.
HRW'nin Direktörü Kenneth Roth ise sosyal medya paylaşımında açılış törenine katılan Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir üzerinden açılışı karalama yoluna gitti. Roth, Ömer el-Beşir'in Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından arandığını yazdı.