ESENYURT Belediye Başkanı Ahmet Özer, PKK bölücü terör örgütüne üye olduğu suçlamasıyla çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Cumhuriyet Başsavcılığımızca PKK/KCK terör örgütünün mensup ve faaliyetlerinin tespit edilmesine yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında; Esenyurt ilçesi Belediye Başkanı olarak görev yapan Ahmet Özer’in;
Terör örgütü mensuplarından ele geçirilen ve aynı zamanda örgütün Kuzey Irak Kandil bölgesinde yer alan yönetici kadrosuna da ulaştırılan örgütsel dokümanlar,
İletişimin dinlenmesi tedbiri sonucu elde edilen konuşma dökümleri,
Fiziki takip tutanakları,
Hesap hareketlerinin içerikleri,
Terör örgütü mensubiyetleri nedeniyle adli işlem kaydı bulunan (694) farklı tekil kişi ve ayrıca özellikle terör örgütü yöneticileri ve Kırmızı Bültenle aranan şahıslarla 14 kez iletişim ve irtibat kurduğu,
Terör örgütü ile süreklilik ve yoğunluk arz edilecek şekilde organik bağ kurduğu,
PKK/KCK Silahlı Terör Örgütü Üyesi Olmak suçunu işlediği,
İle ilgili başlatılan soruşturmada gözaltına alınan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, emniyetteki işlemlerinin ardından Cumhuriyet Savcılığı’nda ifade verdi.
Cumhuriyet Savcılığı’nda yapılan işlemlerin ardından nöbetçi mahkemeye sevk edildi.
TUTUKLANARAK CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ
Cinayette İlkel Buluşlar İşe Yarar mı? Hocam!
21 Ağustos’ta kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni Eğertutmaz deresinde çuval içinde bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın katillerini bulmak için yapılan soruşturma nihayet tamamlandı.
Detaylı yapılan inceleme ve sorgulamalar sonucunda nihayet sona gelindi. Lakin çok ilginç ve bir o kadar da akıldan, ilimden, bilimden uzak bir gelişme ortaya çıktı. Jandarma Suç ve Araştırma Timleri’nden (JASAT) iki personel Narin’in kaybolmasından altı gün sonra yani 27 Ağustos’ta, Diyarbakır’da “kayıp insanları bulduğu” iddiasında olan hocanın kapısını çalıyor. JASAT’ın personeli, yanına Narin’in annesini, ağabeyini ve amcası Salim’i de alıyor. Üfürükçü okuyor bunlar inanıyor. Ancak bir ize ulaşamıyor.
Skandal ll
Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde yaşadıklarını söyleyen Mehmet Ali ve Hasan Taşçı, Güran Ailesi’ne Narin’i bulmak istediklerini bunun içinde icat ettikleri aletle çevrede tarama yaparak bir ize rastlayabileceklerini söylüyor.
Anne Yüksel Güran’dan, alınan kanı aletlerine koyup arazide arama yapılırken üç jandarma nezaret ediyor. Viranşehir Suriye sınırına kadar gidiliyor.
Narin’in ölümünün neden aydınlatılamadığı ilkelliklerle tescilleniyor.
Kamera görüntüleri zamanında toplanamaması, Narin’i gömdüğünü itiraf eden Nevzat’ın eşinin ifadesinin atlanmasının sebebi; üfürükçülerle ve düzenbazlarla birlikte anlamsız zaman kaybediliyor olmasındandır.
Narin Güran Davası’nda Narin’in annesi, ağabeyi ve amcası ile komşu Nevzat Bahtiyar olmak üzere 4 sanık var.
Bahtiyar, Narin’i dereye gömdüğünü kabul ederken, cesedi amca Salim’den teslim aldığını ileri sürüyor.
Nevzat Bahtiyar, ifadesinde, amca Güran’ın cesedi kendisine yolda verdiğini savunuyor. Cesedi alıp evine getirdiğini ve çuvala koyup dereye götürdüğünü iddia ediyor. Bütün bu ifade ilk günden belliydi, bunca zaman sadece olayı soğutmak adına yapılan, kamuoyu baskısı konusunda tansiyon düşürme çabası olsa gerek.
Okul Müdürüne Öğrencisini İstismardan Dava Açıldı
13 yaşındaki E.Y. Adana’nın Kozan ilçesinde ortaokulda okuyan bir kız çocuğu.
Okul müdürü H.A.’nın odasına gitti E.Y.
İddia o ki H.A., öğrencisinin dudaklarını öpmeye başladı ve cinsel saldırıda bulundu.
Bu saldırı bir ay içerisinde iki defa tekrarlandı.
E.Y., iddiaya göre arkadaşlarıyla H.A.’nın odasına girdi.
H.A., diğer çocukları odadan çıkardı, kapıyı kilitleyerek, E.Y.’ye cinsel saldırıda bulundu.
E.Y’ye para verdi. Sonra da odasından gönderdi.
E.Y. durumu ailesine taşıdı ve aile şikayetçi oldu.
İfadesi alınan H.A., suçlamaları reddetti.
H.A. hakkında 12 yaşını tamamlamış çocuğun cinsel istismarı suçundan Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Çocuğun muayenesinde travmatik bir lezyona rastlanılmadığı tespit edildi. Saldırının gerçekleşmesi ile ailenin durumdan haberdar olup dava açması arasında geçen zamanın oldukça uzun olduğu dikkate alınmalıdır.
E.Y. kendisine yapılan tacizi detaylı ve tutarlı bir şekilde anlattıysa,
Arada bir husumet yoksa,
Açığa alınan H.A. tutuksuz yargılanması ne kadar doğru?
Bu ülkede; kadına, çocuğa, hayvana şiddet uygulayan, taciz eden kim varsa gerekli ceza en uygulanabilir şekilde verilmelidir. Caydırıcı olmalıdır. Ertelenmemelidir. Toplumsal düzen için bu mutlak gereklidir.
Böyle eğitimciler daha kendini eğitememişken bu toplumun dokusuna fayda sağlaması mümkün mü?