İstanbul depreminin tarihini verdi
Abone olProf. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Marmara bölgesinde potansiyel deprem tehlikesinin bulunduğunu belirtti.
Doğal Afet Sigortaları Kurumu'nun yeni iletişim
kampanyası çerçevesinde, Zorunlu Deprem Sigortası'nın önemini
anlatmak için DASK gönüllüsü de olan Kızılay Genel Başkanı
Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara ve Mahalle Afet
Gönüllüleri Taksim Meydanı Gezi Parkı'nda oluşturulan yaşam
barakasının inşasına katıldı.
Akşam gazetesinin haberine göre, DASK'ın yaptığı araştırmalara
göre, olası bir İstanbul depreminden sonra halkın yüzde 95'inin
hayatta kalacağını dile getiren Işıkara, ancak depremden sonra
barınma ve beslenme ihtiyacının ortaya çıkabileceğini ifade etti.
Işıkara, geçici konutlar ve beslenme konusunda da Kızılay ve sivil
toplum kuruluşlarının hazır olduğunu, ancak esas olanın
"daimi konutlara" geçmek gerektiğini söyledi.
Vatandaşların deprem gerçeğine uygun yaşamayı öğrenmesi gerektiğine
dikkat çeken Işıkara, 15 milyona yakın insanın yaşadığı İstanbul'da
depremin ardından daimi konutlar konusunda sıkıntı yaşanmaması için
zorunlu deprem sigortası yapılması gerektiğini vurguladı. Işıkara,
İstanbul'daki olası deprem sonrası barakaların sıklıkla
görüneceğini kaydetti.
Bir gazetecinin "Geçmiş dönemlerde 2010-2014 yılları
arasında İstanbul'da olası bir deprem olma olasılığının halen
geçerli olduğunu söylemiştiniz. Bu halen geçerli mi?"
sorusu üzerine Işıkara, şunları söyledi:
2010-2014 YILLARI ARASINDA
"İstanbul depreminin, 2010-2014 yılları arasında meydana
gelebilme olasılığı halen geçerli. 'Deprem olacak mı?' sualini
sormak yerine, olacak gerçeğini kabul edip, depremle birlikte
yaşamak zorundayız. Depremle birlikte yasamamın bir yolu da
malımızı güvence altına almaktır. Burada güvenli yapı çok önemli.
Malımızı da zorunlu deprem sigortası yaptırarak
koruyabiliriz" dedi.
Etkinlikte yer alan DASK Yönetim Kurulu Başkanı İdris Serdar ise
amaçlarının bu etkinlik aracılığı ile deprem konusunda
'halkı bilinçlendirmek ve hazırlıklı hale getirmek, bunun
yanı sıra DASK'ın sunduğu zorunlu deprem sigortasını halka tanıtmak
ve sigortayı yapmaya teşvik etmek' olduğunu söyledi.
Depremden sonra hayatın devam edeceğini sözlerine ekleyen Serdar,
konutların zorunlu deprem sigortası güvencesi altına alınmasını
önerdi. Serdar, bu şekilde konutlarını koruma altına almayanların,
deprem sonrası bu tür baraka tarzı yapılara geçebileceklerine
dikkat çekerek, "Bu sigortayı yaptıranların, DASK'tan
alacakları tazminatla hayatlarını belirli bir noktadan sonra daha
modern bir şekilde devam ettireceklerinin önemini vurgulamak
istiyoruz" dedi. Mahalle Afet Gönüllüleri, etkinlik
nedeniyle inşa edilen barakada, dönüşümlü olarak 3 gün boyunca
yaşayacak.