İstanbul depremine 1 saniye kaldı
Abone olİstanbul'da 1 saniye sonra bile deprem olabileceğini belirten Prof. Dr. Celal Şengör, hükümetin önlem almak yerine kadrolaşma peşinde koştuğunu iddia etti...
Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Celal
Şengör, İstanbul'da 1 saniye sonrasında bile bir deprem
olabileceğini ve bu durum karşısında en duyarlı kesimin Türk
Silahlı Kuvvetleri olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Şengör, Amerika'nın
Sesi Radyosu Türkçe Yayınlarının sorularını yanıtladı. Türkiye'nin
deprem konusunda bilince yönetsel açıdan ulaşamadığını vurgulayan
Prof. Dr. Şengör "Yönetimi ikiye ayırmak lazım. Bir kere sivil
yönetimin ulaşmadığı kesin. Fakat Türkiye'de askeri cephe bu işi
çok ciddiye alıyor. Onlar gayet iyi hazırlanıyor. Dolayısıyla şöyle
diyebilirim; bilim adamları olarak bizim askerlerden şikayetimiz
yok bilakis kendilerinden çok memnunuz. Fakat sivil yönetim aynı
hassasiyeti, aynı bilinci ve aynı bilgili yaklaşımı gösteremiyor"
diye konuştu. Prof. Dr. Şengör, asker askerlerin, kendileriyle çok
sıkı dirsek temasında bulunduğunu ifade etti. Prof. Dr. Şengör,
"Ordu, hem askeri tesislerin iyileştirilmesi sağlamlaştırılması,
hem de askerin çevresindeki sivile vereceği hizmet konusunda çok
hazırlıklı" dedi. "HÜKÜMET KADROLAŞMA PEŞİNDE" Prof. Dr. Şengör,'ün
hükümetin hazırlık seviyesine ilişkin açıklamaları ise şöyle:
"Hükümet kademesi tam bir felaket. Çünkü, bu işlerde hassasiyetle
görev yapan kurumların çalışmasına politik müdahale ediyorlar.
Mesela TÜBİTAK'ın başından çok kıymetli bir bilimadamı alındı,
yerine uluslararası bilim dünyasında ismi hemen hemen bilinmeyen
bir kişi getirildi ve bunun hiçbir gerekçesi sunulmadı topluma. MTA
içerisinde, yani Türkiye'nin jeolojik araştırmalar içerisinde
politik bir hareket yapıldı. Orada çalışanların hepsi huzursuz
edildi. Bu maddi bir getiri değil, bu bir kadrolaşma hareketi.
Gayet açık görünen bir tablo. Yani benden olanlar, senden olanlar
mantığıyla kurumların ele geçirilmesi. Ama bunun yanında TÜBİTAK
gibi kurumların aynı zamanda maddi getirileri de var. İşçi ve memur
istihdam etme kapasiteleri var, MTA da aynı durumda, MTA'nın mesela
çok yaygın tesisleri var Türkiye çapında. Bunlar her zaman bütün
partilere cazip gelmiştir. Ve bu yüzden bu kurumların rahat
çalışmasına izin vermiyor politikacılar. Biz bundan çok
şikayetçiyiz." DEPREM TÜRKİYE'NİN BAĞIMSIZLIĞINI TEHDİT EDER" Prof.
Dr. Şengör, Marmara depreminin zamanlamasına ilişkin bir soruya
ise, "İki saniye değil, bir saniyede de olabilir. Şu anda da deprem
olabilir ama bizim bilebildiğimiz büyük bir olasılıkla yüzde 70'e
yakın bir olasılıkla; önümüzdeki 50 sene içinde herhangi bir an
olabilir. Ve bu deprem olduğu takdirde çok büyük zarar verir. Ben
bunu birkaç kere dile getirdim. Türkiye'nin bağımsızlığı tehdit
eder böyle bir deprem. Yani düşünün Türkiye bir günde İstanbul gibi
bir şehirde ciddi yıkım görecek. Yaklaşık 30 ile 50 milyar dolar
arasında paraya ihtiyaç gösterecek. Beceriye ihtiyaç duyulacak.
İstanbul'un baştan imarı ne kadar zordur, düşünün. Türkiye ister
istemez dışarıya el açmak zorunda kalacak. zaten şu anda el açmış
durumda." Prof. Dr. Şengör, İstanbul'da oturanların, oturduğu yere
baktırması ve en acil tedbirlerin önceden alınması gerektiğini
vurguladı. Prof. Dr. Şengör, "politikacıların her şeyi bilbildiğini
ve büyük bir cehalet içerisinde izlediklerini" de savundu. Prof.
Dr. Şengör, medyanın da politikacılardan farklı olmadığını
söylerken, sorunun kaynağının, "Atatürk'ün çizmiş olduğu eğitim
planından sapılmasından" kaynaklandığını vurguladı. Prof. Dr.
Şengör, "Atatürk'ün en çok korktuğu şey başımıza geldi" dedi.