İstanbul Barosu'ndan yasalara tepki
Abone olKolcuoğlu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 24. maddesinin kesinlikle kabul edilemezolduğunu kaydetti.
İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu, Ceza Muhakemesi Kanunu
(CMK) ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’da
yapılması planlanan değişikliklerin, yasalaşması halinde, savunma
hakkı ve mesleğine ağır bir saldırı teşkil edeceğini bildirdi.
Kolcuoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 24.
maddesinin kesinlikle kabul edilemez bir düzenleme olduğunu
kaydetti. Bu düzenlemenin, öncelikle masumiyet karinesine aykırı
olduğunu, hakkında mahkumiyet kararı verilmemiş olan bir avukatın
mesleğini yerine getirmesini engellediğini savunan Kolcuoğlu,
"Avukat hakkında mahkumiyet kararı verilmesinden önceki aşamadan
bahsedildiğine göre Adli Sicil kayıtları dışında bir tür kayıt
tutulması gerekecektir ki bu durum öncelikle insan haklarına
aykırıdır. Kişilerin fişlenmesi sonucunu doğuracaktır" dedi.
Avukatın, her türlü otoriteden bağımsız, baskı altında kalmadan
vekillik görevini yapması gerektiğini belirten Kolcuoğlu, şunları
kaydetti: "Avukatların işledikleri iddia edilen suçlar ve görevleri
ile ilgili denetim mekanizmaları Barolar olmalıdır. Bir avukatı
geçici veya sürekli işten yasaklama kararı verme yetkisi sadece
Baro Disiplin Kurulu’na verilmiştir. Soruşturma yürüten herhangi
bir başka mercinin bu kararı alma yetkisi olmamalıdır." Ceza ve
Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’da değişiklik
yapılmasına ilişkin teklifin 5 ve 6. maddelerinin de avukatlık
mesleği ve savunma hakkı açısından kabul edilemez nitelikte
olduğunu belirten Kolcuoğlu, bu maddelerin, avukat ile müvekkili
arasındaki görüşmeyi sınırlandırdığını ifade etti. Bu durumun,
avukatlık mesleğinin özüne bir saldırı olduğunu dile getiren
Kolcuoğlu, şunları kaydetti: "Avukatlık Kanunu’nun 1. maddesine
göre avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı
serbestçe temsil eder. Oysa ki avukatın müvekkiliyle yaptığı
yazışmaların denetlenmesi halinde bağımsız savunma, savunma
görevinin serbestçe yapılması, adil bir yargılanma söz konusu
olamayacaktır. Anılan düzenleme ayrıca Anayasa’da belirtilen
eşitlik ilkesine de aykırıdır. Hükümlünün, belirli suçlardan
hükümlü olması halinde savunma hakkının kısıtlanması sonucunu
doğuracaktır." Söz konusu düzenlemelerin tamamının yasalaşmasının
savunma hakkına ve savunma mesleğine açık ve ağır bir saldırı
teşkil edeceğini bildiren Kolcuoğlu, bu konuya ilişkin hazırlanan
raporun, TBMM grup başkanvekilleri ile Adalet Komisyonu başkan ve
üyelerine gönderildiğini kaydetti. TBMM BAŞKANI ARINÇ’IN SÖZLERİ...
Kolcuoğlu, TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın Anayasa Mahkemesi’ne
ilişkin açıklamaları hakkında da şunları kaydetti: "TBMM, elbette
ki istediği yasayı çıkarabilir. Ama bunun kuralları var. TBMM
üyeleri her şeyden önce laik, demokratik hukuk devleti olan
Cumhuriyeti koruyacaklarına ant içmişlerdir. Rahatsızlık duydukları
ilke, Anayasamızın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek
maddelerinden biridir.. Anayasa Mahkemesi’ni kaldırmaya gelince...
Türk demokrasisi çeşitli aşamalardan geçerek bugüne gelmiştir.
Matematik çoğunluğun azınlığa tahakkümü ya da azınlığı yok sayması
artık çağdaş demokrasilerde mümkün değildir. 1950-60 arasında
TBMM’de yaşananlar ve bunun topluma yansımasının faturası acı olmuş
ve Anayasa Mahkemesi’nin kurulması kararlaştırılmıştır. Anayasa
Mahkemesi’ni kaldırırken uluslararası hukuku göz ardı etmek mümkün
değildir. Özellikle hukukun üstünlüğü ve insan haklarına dayalı
çağdaş demokratik ilkeleri kabul ettiğini, uluslararası
sözleşmelere imza atarak ortaya koyan devlet yetkililerinin,
gerekli duyarlılığı göstermeleri gerektiğine inanıyoruz. Dinsel
simgeleri özgür bırakmak uğruna devletin temel ilkelerini
savunanlarla sürtüşmeyi ve polemiğe girmeyi yeğleyenleri,
taşıdıkları sıfatla bağdaşır sorumluluk içinde görmek
istiyoruz."