İstanbul Avrupa'nın Tango başkenti mi oluyor?

İstanbul'da çok güçlü bir Tango turizmi var ve her geçen gün daha da büyüyor...

Sevkan Arlı Orbay sevkanarli@internethaber.com

İstanbul'da çok güçlü bir Tango turizmi var ve her geçen gün daha da büyüyor...

Bir önceki yazımda, değerli organizatör arkadaşım Güralp Diner ile yaptığım röportajda, milongalardan bahsedip merak edenleri bilgilendirmeye çalışmış, bu hafta İstanbul milongaları ve uluslararası Tango festivallerinden bahsedeceğimizi duyurmuştuk.

En az kırk yabancı ülkeden katılımcıların olduğu, muhteşem organizasyonlar bunlar.

İstanbulun en gözde mekanlarında yapılan, gelenlerin büyülenmiş gibi hayran olarak, bir sonraki yıl yine gelmesini sağlayan, rüya festivaller..

"Biz bunları duymadık, nasıl haberdar olabiliriz?" mi diyorsunuz?

O halde geçen yazımda yarım kalan röportaja devam edelim;

SAO – Sevgili Güralp, geçen sene başlattığın bir çalışman var, bunun üzerine tüm Avrupa, Uzakdoğu ve Amerika'dan, İstanbul Tango gecelerini merak ederek gelenler olmaya başladı. Bize bu çalışmandan bahseder misin?

GD - İstanbul Tango Rehberi (Istanbul Tango Guide)’nden bahsediyorsunuz . Evet, bu çalışmayı yapmak gerektiğini, ilk olarak Buenos Aires'e gittiğim zaman düşündüm. Arjantin çok uzak ve ulaşımı zor. Halbuki İstanbul, özellikle Avrupanın her yerinden kısa sürede gelinecek mesafedeBuenos Aires'de artan fiyatlar ve azalan popülerliği fırsata dönüştürmek için en uygun zamanları yaşıyoruz. Yeterince duyurabilirsek, İstanbul sadece Tango festivallerinde değil, Tango dersleri almak ve haftalık milongalara gitmek için deAvrupa ve Rusya'nın tercihi olabilir. Sadece bu da değil, Türk erkek tangocularının tüm Avrupalı erkek dansçılarından daha iyi olması, Tangokonusundaki ünümüzü bir kat daha artırıyor.Bu nedenle geçen yılİstanbul'daki Tango aktivitelerini içeren bir rehber/harita hazırladım. Bu rehber, kendi konusundaki ilk çalışmaydı. 2011 Kasım ayında düzenlenen İstanbul Ritüele kadar bu çalışmamı tamamladım ve reklam verenlerden gelen destekle13.000 adet bastırdım. Festivale gelen yabancı katılımcılar ve yurt dışına çıkan tangocularımız sayesinde İzlanda'dan Uruguay'a, Kanada'dan Avustralya’ya kadar sayısız ülkede dağıtım yapıldı. Yıl boyunca Arjantinden bile elinde “İstanbul Aires” logolu haritamızla milongalaragelenler oldu.Bu yıl bastırdığımız rehber sayısı 15 bine çıktı.

SAO – Bu Tango rehberinde tam olarak neler var?

GD – Bu yılki rehberimizi yine bu ay içinde dağıtmaya başladık.Yeni rehberde geçen yıldan farklı olarak yabancı dansçıların neden İstanbul’a gelmeyi tercih edebilecekleri ve geldiklerinde de "İstanbul'da yapılacaklar listesi" konusundaki önerilerimiz de eklendi. Tabiki geçen yılki gibi tüm milongaların, festivallerin, tango ayakkabısı ve kıyafet satanların listesi de yer alıyor.

SAO – İstanbul Tango Guide'ın logosu çok hoş ve ilginç, bize bunun anlamını açıklar mısın, neden bir ters bir düz ünlem var ?

GD – Tango Guide, “Istanbul Aires” diye adlandırdığım bir konseptin ürünü. Kelime anlamı "İstanbul Havaları", ama ses olarak Buenos Aires ve tangoyu anımsatıyor.İstanbul’un Tango konusunda tanıtımını yaparken yabancılar tarafından kolaylıkla anlaşılıp benimsenecek olan bir markaya dönüşmesini hedeflemiştik. İspanyolcada ünlemle bitecek cümleye ters ünlem işareti koyarak başlanıyor. Bundan yola çıkarak dikkat çekmek için ünlem, ünlemler içinde İstanbul ve Aires kelimelerini kullandık. Ayrıca kırmızı beyaz Türkiye'yi, mavi-beyaz renkler Arjantin'i simgeliyor. Bu isim ve logo yurt içinde çok destek bulmazken yurt dışından gelen tüm Tangoseverlerin büyük beğeni kazandı. Zaten önemli olanın hem yabancılar tarafından benimsenmesi hem daha da önemlisi isim değil, içeriğinin sevilmesidiye düşünüyorum.

Evet değerli Tango sevenler, bu yazımda İstanbul'daki Tango mekanları, adresleri ve erişim bilgilerini yazmayı düşünmüştüm ama bunun öylesine güzel bir çalışması var ki benim yazmama gerek bırakmıyor. Ben sadece arkadaşımız Güralp Diner' in linkini paylaşayım, oradan istediğiniz her türlü bilgiye zaten ulaşacaksınız!

Evet İstanbul dünya Tangosunda yerini almak üzere hızla ilerliyor, şimdi de İstanbulun üç büyük dev festivalinden bahsedelim, özellikle büyük diyorum, çünkü irili ufaklı birçok değerli organizasyon da var, keşke hepsini bu yazımda anlatabilsem. Emin olun, fırsat buldukça hepsinden bahsetmeye çalışacağım.

Bu üç büyük festival de aynı amaca hizmet ediyor, İstanbul'u tüm dünyaya tanıtmak, dünyaca en kaliteli eğitmenleri getirterek, Türkiyedeki eğitmen ve dansçı kalitesini yükseltip, gelişmelerden haberdar etmek.

İlk Uluslararası Tango festivalimiz, 2004 yılında değerli eğitmen ve organizatörlerimiz Şule & Aydoğan Arkis tarafından yapıldı.."İstanbul Tango Festival" adı ile başlatılan bu ilk adım, gerçekten başarılı ve önemli bir ilk oldu...Her sene yazın başlangıcında, bütün coşkusu ve güzelliği ile tekrarlanıyor.

Tabii ki İstanbul katılımcı açısından büyük bir potansiyel. Gelen talepler üzerine, ikinci bir festivalin daha yapılması gerektiğine karar verildi ve gerçekten çok başarılı bir organizasyon daha hayat buldu.. "İstanbul Tango Ritual", 2006 yılındaSerdar Sungar ve Attila Arsan, Nevra Hatipoğlu ve Sema Sungar tarafından, Kasım ayında başlatıldı ve her yıl sonbahar festivali olarak heyecanla bekleniyor.

Üçüncü büyük festivalimiz, 2009 yılında, değerli tango eğitmenlerimizden Eşref Tekinalp & Murat Elmadağlı'nın hazırladığı bir organizasyon ile başladı. Başlangıçta sadece İstanbul Milongalarını Dünyaya tanıtmayı hedeflediler. Öylesine başarılı çalışmalar yaptılar ki, dünya çapında tanınan bir ekip oldular. "TanGOto Istanbul" adı ile, her sene Mart ayında tekrarlanan bu festival, bu sene yaptığı ataklar ile, dünyanın en büyük üç festivalinden biri olmayı hedefliyor!

Sizler için Festival sahibi arkadaşlarıma en merak edilen soruyu sordum;

- Sizce İstanbul Avrupanın Tango Başkenti mi oluyor?

Hepsinden de benzer cevalar aldım ;

- Şu an için başkenti demesek bile Tango yapmak için gitmek istenen yerlerin listesinde ilk sıralarda. Avrupa demek yerine, yakın bölge diyebiliriz, çünkü; Moskova festivalinden daha fazla Rus, istanbul'a geliyor. Ruslar, Lübnan, Libya, Ukrayna, Arap Yarım Adası ve Avrupa ülkeleri ile birlikte, en az kırk farklı ülkeden gelen dansçılar var. İstanbul'un en büyük avantajı, iyi dansçı seviyesi olarak Buenos Aires'ten sonra dünyanın en iyi yeri olması. Katılımcı sayısı bakımından daha ütünlüğü olan yerler var , örneğin; Roma, Paris gibi, ama buralardaki dans kalitesi, İstanbuldaki kadar yüksek değil.

Bizim yapmamız gereken en önemli şey, Tango'yu daha fazla tanıtmak ve dansa katılımı artırmak. Böylece dünyaca ilk tercih edilen yer olabiliriz...

Festivaller için yaptığım röportajlardan sizlere aktarmak istediğim çok güzel ve çok önemli konular var. Maalesef ki bu yazıma sığdıramadım... Benimle bütün içtenlikleri ile paylaştıkları tüm detayları, devam eden yazılarımda mutlaka sizlere ulaştıracağım... Tango ve İstanbul adına yapılan tüm çalışmaları, verilen tüm emekleri tek tek anlatmak istiyorum...

Her şeyin gönlünüzce olduğu, güzel bir hafta geçirmeniz dileği ile, şimdilik hoşçakalın..