İsrail'in tetiklediği Kızıldeniz krizi navlun fiyatlarını tırmandırdı
Abone olKızıldeniz'de Yemen'deki Husilerin ticari gemilere yönelik saldırıları sonrası denizcilik şirketlerinin rotalarını Ümit Burnu'na çevirmesiyle 40'lık konteynerin spot navlun fiyatı 4 Ocak itibarıyla son 2 haftada yüzde 61 arttı.
Denizcilik araştırma ve danışmanlık şirketi Drewry'nin Dünya
Konteyner Endeksine göre, uluslararası konteyner şirketlerinin
Kızıldeniz'den geçişleri askıya alması ve rotalarını daha uzun bir
mesafe olan Ümit Burnu'na çevirmesi navlun fiyatlarının
yükselmesine yol açtı.
4 Ocak itibarıyla 40'lık konteynerin ortalama spot navlun fiyatı 21 Aralık'a göre yüzde 61 artışla 2 bin 670 dolara çıktı. Geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 25 yükseliş görüldü.
Fiyatlar, salgın öncesi ortalaması olan 1420 dolar seviyesinin de yüzde 88 üzerinde bulunuyor.
Spot navlun fiyatlarında en sert yükseliş Şanghay-Rotterdam hattında görüldü. 40'lık konteynerin spot navlun fiyatı, söz konusu dönemde yüzde 115 artışla 3 bin 577 dolara kadar yükseldi. Şanghay-Los Angeles hattında ise fiyat artışı yüzde 30'u bularak 2 bin 726 dolara, Şanghay-New York hattında yüzde 28 yükselişle 3 bin 858 dolara çıktı.
Drewry'nin öngörülerine göre, gelecek 4-5 haftalık dönem
Asya'dan Avrupa'ya ve Akdeniz'den Asya'ya küresel nakliye ve
konteyner trafiği için kritik önem taşıyor.
Teslimat aksaklıkları ile başa çıkmak için yeterli kapasitenin olduğu tahmin ediliyor
Çin Yeni Yılı öncesinde yaşanan aksaklıklar nakliyeciler açısından genel anlamda endişe kaynağı olarak görülürken, mevcut durumun küresel tedarik zincirlerinde halihazırda darboğaza yol açtığı ancak ekipman sıkıntısı ve olası teslimat aksaklıklarıyla başa çıkmak için yeterli kapasitenin olduğu tahmin ediliyor.
Buna rağmen, konteyner ekipmanlarının gelecek birkaç hafta içinde yer değiştirmeye devam etmesi, teslimat programlarında aksamaların kötüleşmesi ve bölgesel güvenlik endişelerinin sürmesinin enflasyonist baskılara yol açması bekleniyor.
Yemen'deki Husilerin Kızıldeniz'de Babu'l Mendep Boğazı'nda "İsrail ile bağlantılı" gemilere saldırıları sonrası Danimarkalı denizcilik şirketi Maersk, dünyanın en büyük konteyner şirketi İtalyan-İsviçre ortaklı Mediterranean Shipping Company (MSC), Alman taşımacılık şirketi Hapag-Lloyd, Fransız gemicilik şirketi CMA CGM ve İngiliz enerji şirketi bp, bölgedeki seferlerini askıya alma kararı almıştı.
Maersk, gemilerinden birinin Husilerin saldırısına uğramasının ardından 5 Ocak'ta yaptığı açıklamada, Kızıldeniz/Aden Körfezi'nden geçiş yapacak tüm gemilerinin yakın gelecekte Ümit Burnu çevresinden güneye yönlendirilmesine karar verildiğini bildirmişti.