İsrail'in küstah sözlerine Türkiye'den sert cevap
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kudüs hakkındaki değerlendirmesi üzerine küstah sözler sarf eden İsrail'e Türkiye'den tepki gecikmedi. Dışişleri Bakanlığı'ndan, 'haddini bilmez açıklamayı kınıyoruz' denildi.
İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcülüğü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın grup toplantısındaki konuşmasıyla ilgili küstah sözler sarfetmişti. Konuyla ilgili açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı israil'e sert bir cevap verdi. Açıklamada, "Sayın Cumhurbaşkanımızın Harem-i Şerif'teki son gelişmeler hakkında ifade ettikleri hususlara ilişkin olarak İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü tarafından yapılan haddini bilmez açıklamayı kınıyoruz." denildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu haftaki grup toplantısında Mescid-i Aksa'da İsrail'in yaptığı Müslümanlara yönelik skandal uygulamalarla ilgili şu değerlendirmeyi yapmıştı: “Osmanlı'nın elinden çıkmasıyla başlayan Kudüs'ün sıkıntılı günlerinin bölgede İsrail devletinin kuruluşuna yönelik hadiselerle birlikte adeta kâbusa dönüştü. Müslümanların Mescid-i Aksa'ya girişini zorlaştırmak için her türlü yola başvuran İsrail yönetiminin, işi Harem bölgesini Müslümanlara yasaklayarak fiili işgale kadar götürmesi bardağın taşmaya başladığının işaretidir”
İSRAİL SÖZCÜLÜĞÜNDEN KÜSTAH AÇIKLAMA
İsrail Dışişleri sözcülüğünün resmi Twitter hesabından yapılan ve Türkiye’yi hedef alan küstah açıklamada ise, “Erdoğan kendi ülkesinin zor sorunlarıyla ilgilense daha iyi olur” denildi. Açıklamada, Kudüs’teki Müslümanlar’dan “azınlık” olarak bahsedildi ve Kudüs’ün “Yahudilerin başkenti olduğu” öne sürülmüştü.
Açıklamada şöyle denildi; “Osmanlı İmparatopluğu günleri geçti. Kudüs geçmişte de, şimdi de, gelecekte de her zaman Yahudilerin başkenti olacaktır. Geçmişteki uygulamalardan çok farklı olarak, Kudüs'teki yönetim güvenliğe, serbestliğe, ibadet özgürlüğüne ve tüm azınlıkların haklarına saygılıdır."
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN SERT CEVAP
Dışişleri Bakanlığı'nın tüm bu yaşananlar üzerine İsrail'e cevap verdi. Açıklamada şöyle denildi: "Osmanlı döneminde Filistin'de farklı dinlere ve mezheplere mensup cemaatler yüzyıllarca barış içinde birlikte yaşamış ve ibadetlerini özgürce yerine getirmiştir. Bu bağlamda, Osmanlı döneminde sergilenen benzersiz hoşgörüyü en iyi Musevilerin bilmesi ve takdir etmesi beklenir.
Bugün de Türkiye Cumhuriyeti'nde Musevilerin inanç ve ibadet özgürlükleri devletimizin güvencesi altındadır.
Tüm Müslümanlar için en kutsal üçüncü mekan olan Harem-i Şerif bütün İslam Âleminin en öncelikli konularının başında yer almaktadır.
Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze'de süregiden İsrail işgali 50. yılını doldurmuşken Doğu Kudüs'ün işgal altında olduğu gerçeğini örtbas etmeye çalışmanın bölgede barış ve istikrarın sağlanmasına ve Filistin-İsrail ihtilafının çözülmesine faydası olmayacağı açıktır.
İsrail'e düşen sorumluluk, biran önce aklıselimi hâkim kılıp, Harem-i Şerif’te statükoya dönmek ve ibadet özgürlüğünün önündeki engelleri tümüyle kaldırmaktır.