İsraili korkutan satış

Rusya'nın İran'a 250 adet son teknoloji ürünü uzun menzilli Sukhoi-30 savaş uçağı satmayı planladığı haberleri İsrail'i endişelendirdi.

İsrail gizli servisine yakınlığıyla bilinen Debka sitesinde yer alan habere göre, avcı uçaklarına ek olarak Tahran ayrıca Sukhoi savaş jetlerine uyumlu ve bunların menzillerini kilometrelerce artırabilecek yakıt tankeri uçakları da almayı planlıyor.

İsrail basınında yer alan haberlere göre de Savunma Bakanlığı ve hükümet yetkilileri, Sukhoi uçaklarının, İran'ın uzun menzilli savunma kapasitesini önemli ölçüde artıracağını belirterek, haberlerle ilgili endişelerini dile getirdi.

İsrailli yetkililer, bunu Rusya'nın, Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkelerine 20 milyar dolarlık silah satacağını açıklayan ABD ile rekabet etme girişimi olarak değerlendirdi.

İsrail ve ABD'nin muhalefetine rağmen, Rusya kısa süre önce İran'a nükleer tesislerini korumasında kullanacağı gelişmiş hava savunma sistemleri satmış, bu silahların savunma özelliğinden ötürü İran'a silah satma hakkı bulunduğunu savunmuştu.

Çok amaçlı ve iki pilotlu Sukhoi-30 jetleri, kötü hava koşullarında dahi ana üsten önemli uzaklıkta görev yapabilme ve bombardıman kapasitesine sahip bulunuyor.

Hindistan da 40 adet Sukhoi-30 satın almıştı

Hindistan Hava Kuvvetleri, yıllar süren görüşmelerden sonra 1996'da 40 adet Sukhoi-30 satın almış ve 2000'de de Rus şirketten 140 savaş uçağı üretmek için lisans almıştı.

Washington Post gazetesi, hafta sonunda, ABD'nin Suudi Arabistan ve petrol üreticisi beş Körfez ülkesine 20 milyar dolar tutarında silah satacağını yazmış, ayrıca 10 yıl içinde de İsrail'e 30 milyar dolar, Mısır'a da 13 milyar dolar askeri yardım sağlamayı planladığını iddia etmişti.

Bu sözleşmelerin Washington'ın Ortadoğu'daki müttefiklerini güçlendirmeyi ve İran'ın bölgede giderek artan etkisini azaltmayı hedeflediği belirtilmişti.

Washington Post gazetesi, havadan havaya füzeler ile akıllı bomba teçhizatlarının teslimini de öngören silah sözleşmelerinin, George W. Bush yönetiminin en önemli müzakerelerinden birisi olarak kabul edildiğini yazmıştı.