İsraile peşini bırakmayacağız mesajı
Abone olDevlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye'nin İsrail siyasetinin peşini bırakmayacağını söyledi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İsrail'in
Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısı hakkında, ''Türkiye
olarak bu işin peşini bırakmayacaklarını, bundan sonraki
siyasetlerini İsrail'in tavrının belirleyeceğini''
söyledi.
Bağış, İsveç Sarayı'nın açılışının ardından İsveç Dışişleri Bakanı
Carl Bildt ile birlikte, basın mensuplarının İsrail saldırısına
ilişkin sorularını yanıtladı.
Bir soru üzerine, Türkiye'nin tavrının İsrail halkına karşı
olmadığını kaydeden Bağış, bu tür konularda Türkiye'de partiler
arasında görüş farkı bulunmadığını, nitekim bu olayda da farklı
siyasi parti liderlerinin yaptığı açıklamaların doğulu-batılı,
Alevi-Sünni, genç-yaşlı ayrımı yapmadan hemen hemen herkesin
açıklamalarında benzer noktalar bulunduğunu ifade etti. Bağış,
''Çünkü yapılan saldırı gerçekten terör korsanlığı, son
derece insanlık dışı. Uluslararası sularda sivil gemilere yapılan
bir saldırıdır. Türkiye'deki 72 milyon vatandaşımızın tamamının
vicdanını yaralamış, hepimizin moralini bozmuştur'' diye
konuştu.
Bağış, olaydan birkaç saat sonra Türkiye'deki Musevi cemaatinin
lideri ile Hahambaşı'nın kendisini arayarak üzüntülerini
ilettiğini, İsrail'de de birçok insanın ve siyasetçinin bu olaydan
büyük üzüntü duyduğuna ilişkin kendilerine bilgi geldiğini
söyledi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, dün de TBMM'de uzun bir
süreden sonra ilk defa bütün partilerin katılımı sonucu oy
birliğiyle bir kınama mesajının yayınladığını ve bunun da toplumun
hassasiyetini çok net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.
Egemen Bağış, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bundan sonra siyasetimizi İsrail'in tavrı belirleyecektir.
Türkiye olarak biz bir an önce oradaki yaralı ve şehitlerimizin
Türkiye'ye iade edilmesini talep etmiştir. Orada rehin tutulan
insana hakları savunucularının da ülkemize gönderilmesini
istemiştik. Bu sabah erken saatlerde bu talebimiz gerçekleşti.
İsrail'in özür dilemesini bekliyoruz. Hayatını kaybedenlerin
yakınlarının tazmin edilmelerini bekliyoruz. Uluslararası camia,
İsrail'in yapacağı bir araştırmayı gerçekçi bulmayacaktır, ama
Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve uluslararası kurumların
denetiminde, konunun çok net bir şekilde incelinmesini
bekliyoruz.''
Bağış, şu anda kendilerine gelen, ancak inanmak istemedikleri
duyumlara göre, gönüllülerin çok kötü muamele gördüklerinden
bahsedildiğini, gelen görgü tanıklarının hem Adli Tıp Kurumu hem de
yardım mekanizmaları tarafından görüşlerine başvurulduğunu
kaydetti.
Egemen Bağış, ''Türkiye olarak biz bu işin peşini bırakmayacağız.
Eğer her ülke kafasına estiği zaman uluslararası sularda sivil
gemilere teknelere saldırı yapma, insanları öldürme hakkını
kendinde görmeye başlarsa, bu dünya çekinilmez olur. Bu yüzden
uluslararası hukukun mutlaka korunması ve bunu ihlal edenlerinde
cezalandırılması gerekiyor'' dedi.
Bir gazetecinin, bundan sonraki sürecin ne olacağına ilişkin sorusu
üzerine Bağış, devletler arası ilişkilerin hep sürdüğünü, ama kimi
zaman iyi ilişkilerin, kimi zaman da daha iyi ilişkilerin olduğunu
söyledi.
Kendilerinin İsrail halkı ve devletine karşı bir tavırlarının
olmadığını kaydeden Bağış, İsrail'in, 32 ülkeden insan hakları
savunucularının bulunduğu gruba uluslararası sularda saldırdığını
vurguladı. Bunun bir dünya meselesi olduğunu ifade eden Bağış, ''Bu
küresel diplomasi krizidir. Hiçbir kriz sonsuza kadar sürmeyeceği
gibi bu kriz de sürmeyecektir. Eğer İsrail devleti bu haleti
ruhiyeyle devam ederse, eminim onlar da bunun neticelerini iyi kötü
takdir ederler'' diye konuştu.
Bakan Bağış, yeni bir devlet olmayan Türkiye'nin, bin yılı aşkın
bir süredir devlet olma geleneği bulunduğunu ve herkesin bu işin
nereye varacağını iyi kötü takdir ettiğini söyledi.
Bağış, bir başka soru üzerine, AB adına yapılan yazılı açıklamanın
çok net bir şekilde İsrail'i kınadığını, bu olayın tarafsız ve
bağımsız kişilerce incelenmesi talebini dile getirdiğini vurgulayan
bir metin olduğunu söyledi. Egemen Bağış, ''Bazı bölge ülkelerinin,
Müslüman ülkelerin beklediğimiz tepkiyi vermemesi de bizi üzen bir
yaklaşımdır. Artık yıllardır söylediğim, iki devletli bir çözümün
bir an önce gerçekleşmesinin vakti gelmiştir. Filistinlilerin başka
bir ülkenin iradesine bağlı olamayan, egemenliğinin sorgulanmadığı,
dünya ile rahat ulaşım ve iletişim sağlayabileceği, ihtiyaç duyduğu
gıda, ilaç, inşaat malzemelerini rahat girip çıkabileceği bir
devlete kavuşmasının vakti artık gelmiştir. Bu aşamada ilk
yapılması gereken iş Gazze'ye ambargonun kaldırılması ve oradaki
insanların ihtiyaç duydukları gıda ve ilaca bir an önce kavuşması,
daha sonra da Orta Doğu'da kapsamlı barışı sağlayacak iki devletli
çözümün gerçekleşmesi gerekiyor. Bu konuda uluslararası camianın da
üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz'' şeklinde konuştu.
Bu arada, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın akşam
saatlerinde gerçekleştirileceği ABD Kongre üyesi William Delahunt'u
kabulünün iptal edildiği bildirildi.