'Yolumuz Filistin, Rotamız Gazze" kampanyası çerçevesinde, Filistin'e yardım götüren Mavi Marmara adlı gemide 16 Türk gazetecinin arasında Habertürk Gazetesi muhabiri Şefik Dinç de yer alıyordu. Dinç çektiği fotoğrafları kaçırmayı başardı. İsrail komandolannın baskınını saniye saniye yaşayan Şefik Dinç, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Gazze'ye varmak üzere 22 Mayıs'ta Sarayburnu'ndan yola çıkan filonun amiral gemisi Mavi Marmara'da, 16 basın mensubu arasında Habertürk'ü temsilen ben de bulunuyordum. Geminin ikinci katındaki güvertede gazeteci arkadaşlarımla konuşurken, aniden zodyakların geldiğini gördük. Geminin diğer tarafındaki arkadaşlara da anons ederek İsrail askerlerinin geldiğini söyledim. Gelen cevap ise 'diğer tarafta da zodyaklar var' şeklindeydi. Her birinde yaklaşık 10 asker olan 15 kadar zodyak, gemiyi iki yandan ve arkadan ablukaya alırken, geminin 2 mil kadar açıklarında da iki firkateyn belirdi. Zodyaklardan gemiye gaz, ses ve sis bombaları atılmaya başlandı. Atılan bombaların bazıları gemiye çarpıp denize düşerken, bazıları da sancak tarafındaki güverteye geldi. Gaz bombalarıyla birlikte güvertede oturanlar arasında panik yaşandı. Bir grup yangın hortumuyla zodyaklara su sıktı, kimisi de projektörle ışık tuttu. Zodyakların saldırısından kısa bir süre sonra da gemiye doğru Sikorsky helikopteri yaklaşmaya başladı. Geminin üzerine gelen ve yavaş yavaş alçalmaya başlayan helikopteri görünce, hemen daha iyi fotoğraf çekebilecek bir yere geçtim. Yanımda ne çelik yelek, ne gaz maskesi ne de can yeleği vardı. Helikopter kaptan köşküne doğru alçaldı ve 3 metre kadar yaklaştıktan sonra komandolar halatlarla inmeye başladı. Halatlarla kaptan köşkünün olduğu yere inen üç İsrail komandosu ile burada bekleyen gemideki gönüllülerden oluşan grup arasında arbede yaşandı. Çıkan arbedede bir asker denize atılmaya çalışıldı, ancak gruptan bazıları buna karşı çıktı. Etkisiz hale getirilen askerler, daha sonra ikinci kattaki salona indirildi. Açılan ateş sonucu yaralanan bir yardım gönüllüsü sedyeyle güverteden alt kata indirildi. İsrail askerlerinin etkisiz hale getirilmesiyle birlikte, helikopterden gelen silah sesleri değişmeye başladı, önceleri plastik mermiyle ateş eden İsrail komandoları, artık gerçek mermiler kullanıyordu. Çoğu gönüllü işte bu ateş sırasında öldü. Ben bir yandan yaşanılanları fotoğraflamaya çalışırken, bir yandan da kendimi korumak için uygun bir yere saklanmaya çalışıyordum. Gemideki iki yolcunun yaralı olarak yerde yattığını görünce, mermilerin olduğum kata da ulaştığını anladım. Vurulanların çoğu, geminin üst tarafında olanlardı. Ancak alt güvertede olup da yaralanan ve hayatını kaybedenler de vardı. Hatta ölüleri gören doktorlar ve bazı aktivistler, iki kişinin kafalarına isabet eden kurşunlarla öldüğünü söyledi.