İsrail'den geri adım sinyali

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'ndan, Batı Şeria'da Yahudi yerleşimciler için yapılması planlanan 20 bini aşkın yeni konut projesinin bir kez daha gözden geçirilmesini istedi.

ABD Ariel'in açıklaması sonrası, söz konusu planların kendilerini "derinden endişelendirdiği" açıklamasında bulunmuştu.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jen Psaki, Amerika'nın İsrail'den "daha fazla açıklama" talep edeceğini de eklemişti.

Filistinliler ise İsrail'in böyle bir girişiminin mevcut barış görüşmelerini çökerteceğini söyleyerek BM'ye başvuracaklarını açıklamışlardı.

Filistin Özerk Yönetimi lideri Mahmud Abbas, İsrail'le zaten duraklamış haldeki barış görüşmelerinin inşaat projesi devam ettiği takdirde, fiilen sona ereceği yorumunu yapmıştı.

Başbakan Netanyahu yaptığı açıklamada "söz konusu planların Yahudi yerleşimlerine bir katkısı olmayacağını ve İran'la daha iyi bir anlaşmaya varmak için uluslararası toplum içindeki kimi öğelerin ikna edilmesi çabaları sürerken gereksiz bir ihtilaf yaratacağını" savundu.

Netanyahu'nun, bu sözleriyle Tahran'ın tartışmalı bulunan nükleer faaliyetlerine ilişkin Cenevre'de yapılan ve herhangi bir anlaşmaya varılamadan sona eren görüşmeleri kastettiği anlaşılıyor.

Açıklamada ayrıca bakan Ariel'in başbakanın talebini kabul ettiği bilgisine yer verildi.

GELİNEN NOKTA

İsrail ile Filistinliler arasında Temmuz ayında başlatılan doğrudan barış müzakerelerinde şimdiye dek fazla bir ilerleme sağlanamadı. Bir önceki müzakere turu, 2010 yılının Eylül ayında İsrail yerleşimlerinin yarattığı anlaşmazlık nedeniyle çökmüştü.

Netanyahu Filistinlilerin İsrail'i Yahudi devleti olarak tanımaları konusuna öncelik verirken Filistin tarafı, sınırlar ve güvenliğin baş gündem maddeleri olduğunu söylüyor.

Filistinliler, kurulacak bir Filistin Devleti'nin İsrail'in 1967'de işgal ettiği tüm bölgeyi kapsamasını istiyor. Ancak bugün, Doğu Kudüs dahil Batı Şeria'daki 200'ü aşkın yerleşimde yaklaşık 500 bin Yahudi yaşıyor.

Netanyahu ise 1967 öncesi sınırlara dönülmesinin, "mevcut demografik değişikliklerin" hesaba katılmaması anlamına geleceğini ve "savunulamayacak bir yanı olmadığını" söyleyerek reddediyor.

Geçmişte bu soruna çözüm amacıyla karşılıklı toprak takasına yönelik tercihler gündeme gelmişti.