İsrailden EN KANLI SALDIRI
Abone olİsrail uçakları sivillerin sığındığı bir binayı bombabadı. Bilanço korkunç oldu.
İsrail, Güney Lübnan'daki Kana kasabasına bu sabah hava
saldırıları gerçekleştirdi. Hava saldırılarında 22'si çocuk 57 kişi
öldü.
Bölgedeki sivil savunma yetkilisi Selam Tahir, hava saldırısının
ardından yaptığı açıklamada, "En az 57 kişi öldü. Ölenlerin 22'si
çocuk" şeklinde bilgi verdi. Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora da,
İsrail'in Kana kentine düzenlediği saldırıdan sonra Meclis Başkanı
Nebih Berri ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Sinyora, "Arap
dünyası seyrediyor. Bugünkü saldırıyı da seyretsinler. İnsanlık
susuyor. İsrail savaş suçu işliyor. Hiç kimse bizi yenemeyecek,
teslim olmayacağız. İsrail Amerika'nın suçlu yüzüdür. İsrail
Kana'ya bilerek saldırdı. Sivil yerleşim yerlerine İsrail'in bu ilk
saldırısı değil. İsrail ateşkes yapmadığı sürece görüşmelere
katılmayacağım ve ateşkes şartlarını görüşmeyeceğiz" dedi.
Beyrut'taki Başbakanlık Sarayı'nda çok sert konuşan Sinyora,
"Öncelikle Arap dünyası olmak üzere herkesin insanlık görevini
yerine getirmesi gerektiğini" savundu. Lübnan Başbakanı Fuad
Sinyora, İsrail'in, Güney Lübnan'da 22'si çocuk 57 kişinin öldüğü
hava saldırılarıyla "savaş suçu" işlediğini söyledi. Lübnan
Başbakanı Sinyora, İsrail saldırıları sürdüğü müddetçe görüşme
yapmayacaklarını ifade ederek, "Bu sabah gerçekleşen olaydan sonra
acil ve şartsız olarak ateşkes sağlanmadığı ve İsrail'in Lübnan'da
işlediği katliamlarla ilgili olarak hakkında uluslararası
soruşturma başlatılmadığı sürece herhangi bir görüşmeye mahal
yoktur artık" şeklinde açıklamada bulundu. Lübnanlı yetkililer,
bölgede bulunan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı
Condoleezza Rice'ın, İsrail saldırılarından dolayı artık ülkeye
gelmesini beklemediklerini de kaydetti.
"ARTIK OYUNUN KURALLARI DEĞİŞTİ"
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri ise, İsrail saldırısında ölen 57
kişinin ailelerine başsağlığı, yaralananlara acil şifalar ve geçmiş
olsun dileklerini sundu. Berri, İsrail'in Güney Lübnan'daki Kana'ya
gerçekleştirdiği hava saldırılarından sonra "artık oyunun
kurallarının değiştiğini" söyledi. Daha önce Hizbullah'ın,
kaçırdığı 2 İsrail askeri karşılığında İsrail hapishanelerindeki
Lübnanlı tutukluların serbest bırakılmasını istemesine karşın
Berri, yaptığı açıklamada, 22'si çocuk 57 sivilin öldüğü
saldırılardan sonra artık esir mübadelesiyle yetinmeyeceklerini
ifade etti.
İsrail'in 12 Temmuz'dan bu yana Lübnan'da gerçekleştirdiği
saldırılarda toplam 750 kişinin öldüğü açıklandı. Sağlık Bakanı
Muhammed Halife, şimdiye kadar 750 kişinin öldüğünü, bunların büyük
çoğunluğunun siviller olduğunu söyledi. Hava, kara ve denizden
yapılan saldırılarda 2 bin kişinin de yaralandığı açıklandı.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı Condoleezza
Rice, İsrail'in Kana'da bir köyün bombalanması esnasında, masum
insanların ölmüş olmasından dolayı "Derin üzüntü duyduğunu"
söyleyerek, "Ateşkes zamanı geldi" şeklinde konuştu. Amerikalı
Bakan, yine de bunun "Acil olarak ateşkese gidilmesi manasına
gelmediğini" ifade etti. Rice, sivil can kayıplarının önlenmesi
gayesiyle İsrail'in olağanüstü dikkat sarf etmesini isteyerek, 57
sivilin öldüğü hava saldırısından dolayı Beyrut'a yapacağı ziyareti
de iptal ettiğini açıkladı. Rice'ın ziyareti iptal etmesinde
Sinyora'nın İsrail saldırıları sürdükçe görüşme yapmayacağı
açıklamasının etkili olduğu kaydedildi.
İSRAİL'E KINAMA MESAJLARI YAĞIYOR
Kana'daki katliam, şimdiye kadar İsrail'e büyük destek veren
ülkeler de dahil olmak üzere dünyanın tepkisini çekti. İsrail'in
Lübnan'daki saldırılarına hep destek veren İngiltere de, İsrail'in
Kana bombardımanını kınayanlar arasında. İngiltere Dışişleri Bakanı
Margaret Beckett, 22'si çocuk 57 sivilin öldüğü saldırıları "şok
edici" olarak nitelendirdi. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac da,
İsrail'in Kana saldırısını kınayarak, "Bu haksız eylemle, acilen
ateşkese gidilmesi gerektiği ortaya konmuştur" şeklinde konuşurken,
Birleşmiş Milletler'in de saldırıyı kınadığı açıklandı.
Öte yandan İran da, Kana'daki katliamın ABD Dışişleri Bakanı
Condoleezza Rice'ın bölgeye yaptığı ziyaretin bir sonucu olduğunu
iddia etti. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hamid Rıza Asefi, "Kana
katliamı Rice'ın bölgeye ziyaretinin sonucudur. Siyonist rejim
yetkilileriyle ABD yöneticileri işledikleri suçlardan dolayı
yargılanmalıdır" dedi.
Ürdün Kralı Abdullah da, Kana'da uluslararası hukukun ihlal
edildiği ve suç işlendiğini ifade etti.
Kana'daki saldırıları protesto eden Lübnanlılar, Beyrut'taki
Birleşmiş Milletler (BM) karargahına taşlarla saldırıda bulundu.
Karargahın camlarını kıran ve içeriye girerek mobilyaları tahrip
eden protestocular, daha sonra karargah önünde eylemlerini
sürdürdü. Protestolarını Riyad El Sulh Meydanı'nda devam ettiren
Lübnanlılar'ın sayısı daha sonra yaklaşık 15 bine ulaştı. BM binası
önüne ve meydana takviye Lübnan asker ve polisi yerleştirildi.
Binanın giriş kısmında büyük çaplı hasar meydana geldiği
gözlenirken, hafta sonu olmasından dolayı binada kimsenin
bulunmadığı bildirildi. Meydanda toplanan göstericiler, İsrail, ABD
ve Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek aleyhine sloganlar attı.
İSRAİL HEM SUÇLU HEM GÜÇLÜ
İsrail, sivillerin katledildiği bu sabahki saldırılardan ötürü
Hizbullah'ı suçladı. Ordu Sözcüsü Yakup Delal Hizbullah'ın Kana'yı,
İsrail'e yönelik füze saldırılarında üs olarak kullandığını ifade
ederek Hizbullah'ın sorumlu olduğunu iddia etti. İsrail Başbakanı
Ehud Olmert, Lübnan'da 22'si çocuk, 57 kişinin öldüğü hava
saldırılarından sonra yaptığı açıklamada, ateşkes için acele
etmeyeceklerini söyledi. Haftalık Bakanlar Kurulu Toplantısı'nda
konuşan Olmert, daha önceden koydukları hedefe ulaşmadan ateşkese
gitmeyeceklerini ifade ederek, diplomatik sürecin olgunlaşması ve
Lübnan'a yerleştirilmesi düşünülen çok uluslu güç konusunda detaylı
bir anlaşma yapılmasının gerektiğini belirtti. Olmert, Kana'nın,
İsrail'e roket atan militanların sığındıkları bir yer olduğu için
bombalandığını da savundu. İsrail Başbakanı, daha sonra yaptığı
açıklamada da, ateşkes çağrılarını reddetti.
Filistin'in hükümeti elinde bulunduran direniş hareketi Hamas,
İsrail'in Güney Lübnan'da Kana kasabasında gerçekleştirdiği hava
saldırılarından sonra İsrail'e karşı "tüm seçeneklerin açık olduğu"
uyarısında bulundu. Hamas Sözcüsü Münşir El Masri, yaptığı
açıklamada, "Kana saldırısıyla tüm kırmızı çizgilerimiz geçildi. Bu
terör suçuna Filistin ve Lübnan direnişinin cevabı için tüm
seçeneklerin açık olduğunu bildiririz" dedi. Hizbullah da,
İsrail'in Kana'daki bombardımanını "katliam" olarak nitelendirdi ve
İsrail'i "cezalandıracağını" bildirdi. Hizbullah, "İsrail katliamın
sonuçlarına katlanacaktır" ifadesini kullandı.