İsrail'de belirsiz günler

Abone ol

Peretz'in İşçi Partisi'nin lideri olması ve erken seçim baskılarına dayanamayan Başbakan Şaron'un parlamentonun feshini istemesi İsrail'i belirsiz bir döneme itti.

İsrail'de siyasi yapılanma, Amir Peretz'in İşçi Partisi'nin lideri olması ve erken seçim baskılarına dayanamayan Başbakan Ariel Şaron'un parlamentonun feshini istemesiyle belirsiz bir döneme girdi. Peretz, takvime göre Kasım 2006'da yapılması planlanan genel seçimlerin öne alınması için koalisyon hükümetine baskı yaparak hükümetten ayrılma kararı alırken, Şaron'un Likud Partisi'ni bırakarak olası seçimlerde yeni bir oluşuma liderlik edeceği açıklandı. Şaron'un yeni bir partinin başına geçmesinin ardından en uygun senaryo, Cumhurbaşkanı Moşe Katsav'ın başka bir parti liderine yeni bir hükümet kurma görevi vermesi olarak gösteriliyor. Katsav'ın, Şaron ile görüştükten sonra, parti liderleriyle ''alternatif bir hükümet oluşumunu veya seçim ihtimalini'' ele almak üzere bir araya geleceğini açıklaması, buna işaret ediyor. Görev verilen parti liderine 21 gün süre tanınıyor. Siyasi gözlemciler, hiçbir parti liderinin çoğunluğu sağlayamayacak olmasının erken seçimleri kaçınılmaz kıldığı konusunda birleşiyor. İsrail anayasasına göre Katsav'ın parlamentoyu feshetmesi halinde 90 içinde seçimlere gidilmesi gerekiyor. Karar verilmesi halinde seçimlerin, İşçi Partisi lideri Peretz'in de istediği gibi Mart ayında yapılması bekleniyor. ŞARON, POLİTİKASINI DEĞİŞTİRECEK Mİ? İsrail'deki siyasi değişiklikler, İsrail-Filistin sorunu başta olmak üzere, bu ülkenin bölge ülkeleriyle ilişkilerini ve barış çabalarını doğrudan etkiliyor. Şaron, liderlik edeceği yeni partinin seçimleri kazanması halinde, daha önce açıkça belirttiği çizginin dışına çıkmayacağı izlenimi veriyor. İsrail askerlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesi projesini, İsrail'deki aşırı sağcı kesimin sert bir şekilde karşı çıkmasına rağmen uygulayabilen Şaron'un, Filistin yönetimiyle, militanlar silahsızlandırılmadıkça masaya oturmama eğiliminden vazgeçmeyeceği yorumu yapılıyor. ŞARON'UN KAZANMA ŞANSI Likud'un lidersiz kalmasından önce yapılan kamuoyu yoklamaları, Şaron'un, İsrail'in siyaset tarihinde bir ilke imza atabileceğine ve tek başına hükümet kurma şansına sahip olabileceğine işaret ediyordu. Ancak oğlunun isminin, bir önceki seçimin kampanyasıyla ilgili skandala karışması, Şaron'un zor bir sınavdan geçmek zorunda kalacağını gösteriyor. Şaron'un, Likud Partisi'nin 40 milletvekilinden 14'ünü, yeni kuracağı partiye geçmeleri konusunda ikna ettiği bildiriliyor. Bu isimler arasında, 5 kabine üyesi de bulunuyor. Başbakan'ın, aralarında Şimon Peres'in de bulunduğu bazı İşçi Partili yetkililerle flört ettiği ve bu partiden de destek bulabileceği belirtiliyor. Şaron'un, ''rüya takımı'' olarak görmek istediği partisine, birçok kesimden, İsrail'in önde gelen siyasetçilerini dahil etmek istediği biliniyor. ŞARON KAYBEDERSE... Ariel Şaron'un en büyük rakibi olarak, İşçi Partisi gösteriliyor. İşçi Partisi'nin, Amir Peretz'in lider olarak seçilmesinin ardından güç kazandığı gözleniyor. Şaron'un, İşçi Partisi ile koalisyona yanaşabileceği, ancak terk ettiği Likud Partisi'nin seçimlerde başarı kazanması halinde siyaset hayatına son verebileceği belirtiliyor.

Günün Önemli Haberleri