İsrail uçakları SURİYE SINIRINDA

İsrail savaş uçakları, Lübnan'ın güney, kuzey ve doğusundaki köprüleri, benzin istasyonlarını ve yakıt tanklarını bombaladı. Hizbullah televizyonu, Bekaa vadisi yakınlarındaki Hermel'de 3 sivilin öldüğünü duyururken, güvenlik yetkilileri ve görgü tanıkları, 16 kişinin yaralandığını söyledi.

Güney Lübnan'ın en büyük kenti Sidon'da düzenlenen saldırıda, bir benzin istasyonunun havaya uçurulduğu, ülkenin doğusunda ise iki köprünün yıkıldığı belirtildi. İsrail uçaklarının ayrıca, radyo ve uydu antenlerinin bulunduğu
Suriye sınırı yakınlarında uçtukları kaydedildi.

12 SİVİL ÖLDÜRÜLDÜ

Hizbullah örgütünün iki askerini kaçırmasının ardından Lübnan sınırını karadan geçen ve bu ülkede hava akınları düzenleyen İsrail, harekatın 4. gününde de saldırılara devam ediyor. Görgü tanıkları, ülkenin güneyinde, bölgeden kaçan köylülerin içinde bulunduğu araca saldırı düzenlendiğini ve 12 köylünün öldüğünü söyledi.

İsrail, saldırıdan kısa süre önce köylülerden bölgeyi terk etmelerini istemişti. Ölenler arasında kadın ve çocukların da bulunduğu belirtildi. Lübnan polisi de İsrail savaş uçaklarının Lübnan-Suriye sınırındaki başlıca geçiş noktası Masnaa yakınlarına hava taarruzu düzenlediklerini bildirdi. Masnaa sınır kapısına giden yolda büyük bir çukur açılması nedeniyle geçişin olanaksız hale geldiği hava saldırısında bir kişinin öldüğü belirtildi. Öte yandan İsrail'in, Beyrut-Şam karayolu üzerindeki bir köprüye düzenlediği saldırıda 3 sivilin öldüğü bildirildi. Güvenlik yetkilileri, hedef olan köprünün, İsrail'in, Suriye sınırı yakınlarındaki Bekaa vadisinde bulunduğunu ifade etti.

TÜRK KAFİLESİ GÖZYAŞLARI İÇİNDE

İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırıları nedeniyle hava yoluyla ülkeden ayrılamayan ve Türkiye'nin Beyrut Büyükelçiliğinin organize ettiği otobüsle dün saat 17.00'de Beyrut'tan yola çıkan ikisi Fransız vatandaşı 34 kişi, Suriye üzerinden Türkiye'ye ulaştı. Hatay'ın Yayladağı Sınır Kapısından Türkiye'ye giriş yapan Türk işadamları ve Lübnan'da turist olarak bulunan Türklerin çoğunlukta bulunduğu kafile, sınır kapısında Kaymakam Enver Ünlü ve diğer yetkililer tarafından karşılandı.
   
Saat 05.00 sularında Türkiye'ye giriş yapan, aralarında 9 çocuk ve bebeğin de bulunduğu kafiledekilerin bir bölümü, stresli ve yorucu yolculuğun ardından güvenli bir yere ulaşmanın mutluluğuyla gözyaşlarını tutamadı.

Lübnan'daki saldırıların korkusunu halen yüzlerindeki ifadelerde taşıyan kafileyi Yayladağı Sınır Kapısındaki VIP Salonunda ağırlayan Kaymakam Ünlü, misafirlerine çay ikram etti. Bunun son günlerde karşılaştıkları en güzel manzara olduğunu belirten Türk vatandaşları, özellikle Lübnan'dan ayrılana kadar korku dolu saatler geçirdiklerini ifade etti.

Beyrut'a 10 gün önce tatil için gittiklerini anlatan Adnan Keifati, saldırıların başlamasıyla korkudan kaldıkları otelden dışarı çıkamadıklarını söyledi. Keifati, bombaların şiddetini yakından hissettiklerini belirterek, ''O anda öleceğimizi sandım. Dün sabahtan beri kızım ve eşim sürekli ağladı. Lübnan'dan bir daha çıkamayacağımızdan korktuk. Büyükelçilik yetkililerinin özverili çalışmasıyla Türkiye'ye geldik. Hepsine çok teşekkür ediyoruz'' dedi.
Son 2 günde Beyrut'ta yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına boğulan ve bomba seslerinin halen kulağında olduğunu ifade eden Mine Keifati ise Lübnan halkının bombaları fazla umursamadığını kaydetti. Bir ara Türkiye'ye asla geri dönemeyecekleri düşüncesine kapıldığını söyleyen Mine Keifati, ''Bombalar kaldığımız binanın üzerinden geçiyordu. Korkudan başımızı pencereden bile dışarı çıkartamıyorduk. Büyükelçiliği arayarak, bizi kurtarmalarını istedik. Onlar da ellerinden geleni yaptılar ve Türkiye'ye ulaşmamızı sağladılar. Burada olmaktan çok mutluyum'' diye konuştu.

Sınır kapısında otobüsten indikten sonra VIP Salonu önünde bebeği Dalya'nın karnını doyuran Özge El Hakim ise Lübnan'da yaşananların bir
film sahnesine benzediğini anlattı. El Hakim, İsrail'in Lübnan'a saldırı başlatmasıyla kendileri için korku dolu dakikaların başladığını dile getirdi. İsrail'in saldırıyı Hizbullah'a karşı yaptığı yönünde açıklamalarda bulunduğunu anımsatan El hakim, şunları kaydetti:

''Saldırılarda Hizbullah zarar görmüyor. En çok halk etkileniyor. Bizim yerel medyadan ve yetkililerden öğrendiğimiz kadarıyla şimdiye kadar 60'tan fazla kişi öldü. Bunların arasında çocuklar da bulunuyor.Gece gündüz sürekli bombalamaya devam ediyorlar. Dün akşam bombalar devam edince korkarak büyükelçiliğe telefon açtık ve yardımcı olmalarını istedik. Otobüs olduğunu söylediler. Birkaç saat içinde eşyalarımızı hazırlayıp, büyükelçiliğe gittik, sonra otobüsle önce Suriye'ye daha sonra Yayladağı'ndan Türkiye'ye giriş yaptık. Havayoluyla gelmek istedik ancak saldırılarda Lübnan havaalanı zarar gördüğü için bunu yapamadık.''