İsrail sandık başında
Abone olİsrail genel seçimlerinde oy verme işlemlerine başlandı. Seçimin iki ana rakip parti arasında başa baş geçmesi bekleniyor.
İsrail genel seçimlerinde oy verme işlemlerine başlandı. Seçimin
iki ana rakip parti arasında başa baş geçmesi bekleniyor. Kamuoyu
yoklamaları İsrail'in bu seçimde bir adım sağa doğru kayacağını
gösteriyor.
Dışişleri bakanı Tzipi Livni'nin lideri olduğu merkez Kadima
partisi ile Benyamin Netanyahu'un önderlik ettiği sağ kanat Likud
partisi 120 sandalyeli İsrail parlamentosu için yarışan iki ana
parti olarak öne çıkıyor.
En son anketler, arayı giderek kapatan Kadima ile önde görünen
Likud arasında başa baş bir seçimin yaşanacağına işaret ediyor.
İsrail Evimiz adlı aşırı sağcı partinin de sandıklarda ciddi
kazanımlar elde edeceği tahmin ediliyor.
Muhabirler, seçimden sonra hükümet pazarlıklarının belki haftalarca
sürebileceğine dikkat çekiyorlar.
Şu anki Başbakan Ehud Olmert, bir süre önce yolsuzluk iddiaları
nedeniyle hakkında açılan soruşturmaların ardından, görevden
çekileceğini açıklamıştı.
Aşırı sağı temsil eden İsrail Evimiz partisinin, hükümet
pazarlıklarında kilit rol üstlenmesi olasılığı var.
Moldova göçmeni Avigdor Lieberman liderliğindeki parti, İsrail'in
sınırlarının yeniden çizilmesini talep ediyor.
Libermann, İsrail kontrolündeki Arap bölgelerinin denetimi
Filistinlilere devredilirken, işgal altındaki Batı Şeria'da yer
alan başlıca Yahudi yerleşim yerlerinden bazılarının ise İsrail
tarafından ilhak edilmesini savunuyor.
Lieberman'ın başbakanlık koltuğuna oturması çok zayıf bir olasılık
olarak görülse de, seçim sonrası bir koalisyon hükümeti kurulması
aşamasında önde gelen bir oyuncu olacağı anlaşılıyor.
OLAĞANÜSTÜ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
İsrail'de 5,3 milyon dolayında kayıtlı seçmen, yerel saatle
07.00'den itibaren açılan sandıklarda oy kullanmaya başladı. Oy
kullanma süreci büyük şehirlerde saat 22.00'de son bulacak.
İsrail'de güvenlik kuvvetleri seçimler nedeniyle dün akşamdan
itibaren alarm durumuna geçti. Savunma Bakanı Ehud Barak'ın
kararıyla dün geceden başlayarak bugün gece yarısına kadar Batı
Şeria'ya Filistinlilerin girişleri, acil sağlık durumları dışında
tamamen yasaklandı.
Seçimlerde 16 bin dolayında polisin genel güvenlik için görev
yapacağı bildirilirken, bunlara ek olarak 2 bin 500 dolayında
gönüllü ve 4 bin 500 güvenlik elemanı da seçim istasyonları
çevresinde hazır bulunacak.
Güvenlik görevlileri kalabalık merkezlerde yoğunlukla yer alırken,
güvenlik kuruluşlarının da özellikle ülkenin güneyinde roket
saldırılarına, kaçırma eylemlerine, ihtihar eylemcilerine ve her
türlü ateş açmalara karşı hazırlık yaptığı belirtildi. Araplar ve
İsrailllilerin birlikte yaşadığı Ramle, Lod ve Tel Aviv
yakınlarındaki Yaffo gibi bölgelerde de özel önlemler alındı.
İsrail'in kuzeyindeki Arap kentlerinden Umm El Fehm'de, İsrailli
aşırı sağ eylemci Maruh Marzel'in seçim istasyonunda gözlemci
olarak bulunmasına Merkez Seçim Komisyonunun onay vermesinden sonra
polis burada da alarma geçti. Marzel'in seçim gözlemcisi olarak Umm
El-Fehm'e gitmesi, bölgedeki Araplar için ciddi bir provokasyon
olarak görülüyor.
Ordu radyosuna göre Baruh Marzel, Umm El Fehm'de seçim gözlemcisi
olarak görev yapmasını polisin engelleme hakkı bulunmadığı söyledi.
Polis, yine de durumu değerlendirerek, eğer Marzel için kentte
hayati bir tehlikenin bulunacağı sonucuna varırsa, Marzel'in kente
girişini engellemeyi düşünüyor.
SEÇİME NASIL GELİNDİ?
2010 yılında yapılması gereken seçimlerin bir yıl öne alınması
süreci, İsrail Başbakanı Ehud Olmert'in, hakkındaki yolsuzluk ve
rüşvet suçlamaları nedeniyle Başbakanlıktan istifa etmesi ve
partisi Kadima'nın başkanlığına da aday olmayacağını açıklamasıyla
başladı.
Olmert'in yerine Kadima başkanlığına seçilen Dışişleri Bakanı Tzipi
Livni, Cumhurbaşkanı Şimon Peres tarafından verilen hükümeti kurma
görevinde başarısız olunca Peres erken seçim çağrısında bulundu ve
parlamento, oylama için 10 Şubat tarihini belirledi.
İsrail yasalarına göre seçimler dört yılda bir, nispi temsil
esasına göre yapılıyor. 18 yaşını tamamlamış her vatandaşın seçme
hakkına sahip olduğu ülkede, İsrailli Arapların da içinde bulunduğu
tüm etnik gruplar da dahil olmak üzere, tüm vatandaşlar seçime
katılabiliyor. 21 yaşını doldurmuş, sabıka kaydı bulunmayan her
İsrailli, seçilme hakkına sahip.
120 sandalyeli Knesset'te, bir partinin temsil edilebilmesi için,
oyların asgari yüzde 2'sini toplaması gerekiyor.
Seçime girecek olan partiler adaylarını ön seçimle belirliyor.
SEÇİMLERE 34 PARTİ KATILIYOR
Bu seçimlere 34 parti katılacak. Bunlar arasında Kadima, Likud -
Ahi, İşçi partisi (Ha'Avoda) Yisrael Beiteinu, Şas, Meretz ve Yeni
Hareket, Birleşik Tevrat Yahudiliği, Ulusal Birlik, Habayit
Hayehudi, Arap partilerinden Balad, Hadaş, Birleşik Arap Listesi
(Ra'am) - Ta'al yer alıyor.
Yeni partiler arasında "Koah Lehaşpia (Etkinin Gücü), engelliler
için kurulan tek parti olan Tzabar, İsraelim gibi partiler var.
Seçimlere katılacaklar arasında Soykırım kurbanlarının çıkarlarını
savunma, marihuana için serbesti sağlama, boşanmış erkeklerin
hakları için mücadele verme amacıyla kurulan partiler de var.
Son seçimde, bu tür küçük partiler için oy kullananların sayısı 180
bini buldu. Ancak, bu partiler yüzde 2 oy barajını aşamadığı için
hiçbiri meclise temsilci sokamadı.
Halen Knesset'te üyeleri bulunan 12 partinin de, bu seçimlerde
parlamentodaki varlıklarını sürdürecekleri tahmin ediliyor.
Seçimlerle oluşacak yeni parlamento, ilk toplantısını 2 Martta
yapacak. Kurulacak hükümetin güvenoyu alabilmesi için, 120 üyeli
parlamentoda 61 üyenin desteğini sağlaması gerekiyor.
SEÇİM KAMPANYALARINDAN
Seçim kampanyalarına 27 Aralık'ta Gazze Şeridi'ne düzenlenen 3
hafta süreli operasyondan önce başlanan İsrail'de, söz konusu süre
içinde seçim adeta unutuldu, hatta ara ara seçimin ertelenmesi
çağrıları yapıldı. Ancak, 18 Ocakta önce İsrail'in ardından
Hamas'ın tek taraflı ateşkes kararı almalarıyla, ülke seçim
ortamına hızlı bir dönüş yaptı.
Seçim kampanyaları döneminde sağ kanat liderlerinden Avidor
Lieberman'ın Yisrael Beiteniu partisi, "Sadık olmadan vatandaş
olamazsınız" sloganı ve aşırı sağ söylemi ile tartışmaların odağına
oturdu.
Partisi ve Lieberman'ın kendisi özellikle genç seçmenlerden büyük
destek görüyor ve partisi, İşçi Partisini de geride bırakıp Likud
ve Kadima'nın ardından Meclis'te en fazla sandalyeye sahip üçüncü
parti olacak gibi gözüküyor.
Siyasi yorumcular, 2009 seçiminin "hikayesini" Avigdor Lieberman'ın
yazacağını söylüyorlar.
Lieberman (50), eski Sovyetler Birliği göçmeni. Moldova'da doğan
Lieberman, 1978 yılında İsrail'e göç etti. Aşırı sağda yer alan bir
çok liderin aksine, Filistinlilerle iki devletli çözüme destek
veriyor. Buna karşılık İsrail'de Arapların yoğun yaşadığı yerlerle,
Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimleri için karşılıklı toprak takası
istiyor. Böylece, İsrail nüfusundaki Yahudi oranını arttırmayı
amaçlıyor.
Bu arada, aşırı dindar kesimin yoğun olarak yaşadığı Kudüs'te,
Kadima'nın çoğu posterlerinde, parti başkanı ve Dışişleri Bakanı
Tzipi Livni'nin yüzü kazındı veya boyalarla kapatıldı.
Geçmiş dönemlerde ve belediye seçimlerinde de aşırı dinci toplumdan
bazı gruplar, kadın resimlerinin afişlerde yer almasına tepki
göstermişler, belediye otobüslerine kadın adayların resimlerinin
asılmasına izin verilmemişti.
Likud, seçim posterlerinde, Kadima lideri Tzipi Livni'nin başı
ellerinin arasında düşünen bir resmini de kullandı ve resmin
altındaki yazılarda, Livni'nin güvenlik sorununun üstesinden
gelemeyeceğine atıf yapılan "güvenlik, ona bir beden bol gelir"
sloganları kullanıldı.
Livni ise "Farklı bir Başbakan" sloganını kullandı.
ŞEYTAN'A DESTEK
Aşırı dinci kesimin partilerinden Şaş'ın ruhani lideri Haham Ovadya
Yosef ise Lieberman'a ve partisine adeta savaş açtı; Lieberman'ı
"Şeytan" olarak tanımladı.
Yosef, partisinden bu partiye seçmen kaçışını önlemek için, Avigdor
Lieberman'ın partisine kim oy verirse asla affedilmeyecek bir
şekilde günaha girmiş olacağı uyarısını yaptı.
Haham, açıklamalarında, İsrail Evimiz için "Kim ki asimilasyonu
savunan, domuz eti satışından yana olan bir partiye oy vermeyi
düşünüyorsa bilsin ki, altından kalkamayacağı bir günaha girecektir
ve bu günah asla affedilmeyecektir" deyip, bu partiye destek
verenlerin aslında "Şeytan'a destek vermiş olacağını" ifade
etti.
Şas'ın Lieberman'a yönelik asıl eleştirilerinden biri de
Lieberman'ın medeni nikah yapılmasına verdiği destek. İsrail
devletinin kuruluşundan bu yana İsrailli Yahudilerin tüm evlilik ve
boşanmaları hahamlıkların yetkisinde.
Tüm bunlara karşın Şas partisinden bir kaynak, partinin Lieberman'a
en az 2 sandalye kaptırdığı tahmininde bulundu. Şas'ın halen
mecliste var olan 12 olan sandalye sayısı, anketlere göre seçimden
sonra 10'a düşecek.