İsrail o 3 Türkü denize mi attı?
Abone olÖlenlerin 9'u da Türk çıktı. Üstüne üstlük 3 Türk de kayıp. İHH Başkanı'na göre İsrail onları denize attı!
İHH kaynaklarından elde edilen bilgiye
göre, yardım gemilerinde bulunun 3 Türk vatandaşının kayıp olduğu
öğrenildi. Yurda getirilen 9 cenazenin de Türk vatandaşı olduğu
ortaya çıktı.
Kayıp 3 vatandaşın gemiye çıkarma yapan İsrail askerlerince denize
atıldığı söyleniyor.
İHH Başkanı Bülent Yıldırım da dün gece yurda ayak bastıktan sonra
yaptığı açıklamada askerlerin yardım gönüllülerini denize attığını
kaydetmişti.
İstanbul'a indikten sonra Atatürk Havalimanı'nda gazetecilere
açıklama yapan İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı
Başkanı Bülent Yıldırım, 19 yaralı ve 466 yolcuyla Türkiye'ye dönen
yardım gönüllüleri arasında eksikler olduğunu söyledi.
Bülent Yıldırım, şu açıklamayı yaptı: ''Şu ana kadar bize 9 şehit cenazesi verdiler ama bizdeki liste daha kabarık. Kayıplar var. 38 yaralıyı doktor arkadaşlar elleriyle teslim etti, dönüşte bize 21 yaralı var diyorlar.''
YARALILARI SUYA ATTILAR
Yaralıların suya atıldığını Gazze Gemisi'nde bulunan Konyalı aktivist 24 yaşındaki Yücel Köse de şöyle teyid etti:
"Ben çimento ve demir taşıyan Gazze Gemisi'ndeydim.
Gazze Gemisi'ne saldırı olabilir düşüncesi ile bizi diğer gemiler
koruyordu. Zaten bu yüzden Mavi Marmara Gemisi önümüzdeydi.
Yanımızdan siyah botlarla geçen İsrail askerleri Mavi Marmara'ya
bir anda saldırı düzenledi. Bombalı ve helikopterli saldırıydı.
Gemi görünmedi. Mavi Marmara'dan bize hemen haber verdiler. Gerçek
mermi kullanıldığı belirtildiği için biz İsrail askerlerine
direnmedik, teslim olduk. Ellerimizi başımıza koyup teslim olmamıza
rağmen İsrail asrekleri silahları başımıza dayayıp, bizi adeta esir
aldı. Mavi Marmara'da ise yaralıların suya atıldığını
öğrendik. Sebebinin ise arkadaşlarımızın iki askeri
tutmalarıymış. Gazze gemisini Aşdod limanına çekmemizi
söylediler. Zorla oraya götürdüler. Ardından bizleri ikişer üçerli
gruplara ayırıp, zırhlı arabalarla bir yerlere götürdüler. Nereye
götürüldümüzü bilmiyorduk. Bizi hücreye attılar. Türk Hava
Yolları'na ait uçağa binene kadarde ne ekmek, ne su verdiler.
Bizimle konuşmadılar bile. En son bizlere kağıt imzalattılar.
Tercümana sorduğumuzda bizim sınır dışı edilmemiz için evraklar
olduğunu, bizden önce imza atanların kağıtlarının Türkçe çevrili
olduğunu söylediler. Baskı altında imza attık."