İsrail MİT ve TSK'ya çoktan sızmış!
Abone olProf. Dr. Laçiner, ‘Dışımızdaki PKK İçimizdeki İsrail’ isimli son kitabında Türkiye’nin en stratejik kurumları olan MİT ve TSK’ya sızma ve etkileme girişimlerini anlattı.
Kitapta Türkiye’de uzun yıllardır çeşitli
çevrelerde dile getirilen fakat çok sesli olarak söylenemeyen
Türkiye’nin stratejik kurumlarındaki İsrail varlığı ve etkisini ele
alıyor.
Türkiye’nin devleştiğini söyleyen Prof.
Laçiner, “Tüm engellemelere rağmen Türk dış ve iç
politikalarında devrim niteliğinde değişimler yaşanıyor. Bu
değişimleri ‘Türkiye’nin ekseni kayıyor’ veya ‘Türkiye Batı’dan
uzaklaşıyor’ gibi yüzeysel ve derinlikten yoksun cümlelerle
açıklamak mümkün değil” dedi.
Türkler insanlığı son vicdanı
Türklerin insanlığın vicdanı olduğunu söyleyen Laçiner, 21. yüzyılın Türk yüzyılı olacağına, hatta muhteşem yüzyıl olacağına dair kanaat taşıdığını belirtiyor. Laçiner, Türkiye’deki İsrail etkinliğine ilişkin ise şunları söylüyor:
AKP-İSRAİL KAPIŞMASI
“TSK içeride istediği müttefikleri
bulamayınca, dışarıda özel ilişkiler geliştirdi. İsrail de Türkiye
içerisinde doğal müttefiki olarak generalleri gördü. Çünkü
demokratik unsurlar İsrail’in işine yaramazdı. Görebildiğim
kadarıyla TSK’nın üst yönetimi, hükümet ile İsrail arasındaki
kapışmayı Türkiye ile İsrail arasındaki kapışmadan ziyade AK Parti
ile İsrail arasında kapışma olarak gördü ve öyle kalmasını istedi.
İsrail’i asıl endişelendiren nokta şu:
Türkiye’de ordunun, istihbaratın, kısaca tüm stratejik kurumların
ve medyanın İsrail’e, Erdoğan gibi bakmaya başlaması. Bu
endişelerini açıkça söylediler.
İSRAİL PKK FLÖRTÜ, DAVOS'TAN SONRA AŞKA DÖNÜŞTÜ
İsrail-PKK flörtü Davos’tan hemen sonra
bir aşk haline geldi ve işbirliği İsrail Kabinesi’nde tartışılacak
kadar derinleşti. Düşünebiliyor musunuz, bir devletin bakanları
kabine toplantısında bir terör örgütüne nasıl destek
verebileceklerini tartışıyorlar. İsrail’in bakışında Türkiye’nin
İslam’dan uzaklaştırılması veya en azından İslami unsurların
‘zararsız’ hale getirilmesi önemli bir rol
oynamıştır. Tohumların ıslah edilmesi, kısırlaştırılması gibi bir
durumdur bu. Türkiye’nin de-islamizasyonu meselesi daha doğrusu
‘ehlileşmiş’, ‘ılımlı İslam’ projesi, sadece
İsrail için değil Batı dünyası için de önemli bir projedir.”