İsrail karşı tarafı yıldırmak istiyor
Abone olİsrail'in belli aralıklarla karşı tarafı yıldırmak istediğini ifade eden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ''altyapıyı yok etmek ve işgal politikasını bir gettolaşmaya yönlendirmek istiyorlar'' şeklinde konuştu.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İsrail'in Gazze'ye
yönelik saldırılarına ilişkin "İsrail'in bu yöntemleri herkes
tarafından biliniyor ve o da belli aralıklarla karşı tarafı
yıldırmak, o kısa dönemde çok zor şartlar altında oluşan altyapıyı
yok etmek ve işgal politikasını bir gettolaşmaya yönlendirmek"
dedi.
Davutoğlu, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının etnik kıyım ve insanlık suçu olduğunu ve uluslararası hukuk anlamında hiçbir gerekçenin bu saldırıları mazur gösteremeyeceğini söyleyen Davutoğlu, saldırıların zamanlanmasına dikkati çekti.
Bakan Davutoğlu, "İsrail öyle oportünist bir tavır sergiliyor ki İslam dünyası ve özellikle Ortadoğu'daki ülkeler zayıf düşmüşken, fırsattan istifade, var olan statükoyu derinleştirmek ve Filistin halkını tekrar tekrar cezalandırmak yolunu tercih ediyor" diye konuştu.
"Artık Filistin halkının devlet olma iradesini kimse
engelleyemez" diyen Davutoğlu, "Özellikle İsrail'in dikkate alması
gereken husus şu: eğer Ortadoğu'daki iç mücadeleler dolayısıyla bu
dönemden istifade 'Filistin halkını tümüyle tasfiye ederek Hamas'ı
yok ederim ve kendime yakın bir yönetim kurarım' diye düşünüyorsa
çok büyük bir aldanma içinde olur" ifadesini kullandı.
EL-CUBURİ TÜRKİYE'YE GELİYOR
Davutoğlu, Irak'ta dün meclis başkanlığına seçilen Selim el-Cuburi'nin yakında temaslarda bulunmak üzere Türkiye'yi ziyaret edeceğini bildirdi. Irak'ın eski Meclis Başkanı Usame el-Nuceyfi'nin bu dönemde meclis başkanlığına devam etmesinin söz konusu olduğunu ancak Türkiye ile istişarelerinin ardından, Başbakan Nuri el-Maliki'nin feragatinin önünü açmak için feragat ettiğine işaret etti.
SINIRLAR KÖTÜ ÖRÜLMÜŞ BİR DUVAR GİBİ
Irak'ın toprak bütünlüğüne ilişkin olarak, Türkiye'nin bulunduğu bölgede sınırları kötü örülmüş bir duvara benzeterek bu duvarı barışçıl hamlelerle düzeltmenin mümkün olduğunu belirten Davutoğlu, "Bizim için mümkünse bütün Irak'la -ki onun için hep çalışacağız- değilse yakın bölgemiz olan eski Musul'un da içinde olduğu Erbil, Kerkük ve Musul'la çok yakın ilişkiler içine girmek bizim tarihi bir sorumluluğumuz" diye konuştu.
Önemli olanın, Irak'ın kendi halklarının haklarını teminat altına aldığı bir çözüm olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Ne Irak içinde herhangi birisi ne de dışarıda Türkiye ile Kürt bölgesinin veya Musul'un kurduğu özel ilişkileri kendine tehdit olarak görmeli" ifadelerini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın büyükelçiler toplantısında paralel yapıya ilişkin eleştirilerinin hatırlatılması üzerine, bugünkü manşetleri hatırlatan Davutoğlu, Erdoğan'ın uzun konuşmasında Filistin'i savunmasını öne almak yerine "İsrail milletvekilini Hitler'e benzetmesi"nin başlığa çekilmesinin bir yere mesaj vermek anlamına geldiğini vurguladı.
Ahmet Davutoğlu, paralel yapıya karşı verilen mücadelenin herhangi bir sivil toplum kuruluşuna yönelik mücadele olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayarak "Bu mücadele Türkiye'yi ve halkın iradesiyle meşruiyet kazanmış bir yönetimi dünyaya şikayet ederek itibarsızlaştırmak isteyen çeteye karşı verilmiş bir mücadeledir" şeklinde konuştu.
Davutoğlu, Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olması halinde, kendisinin de başbakan adayı olarak isminin geçtiğinin hatırlatılmasına ilişkin "Görelim Mevla'm neyler, neylerse güzel eyler" dedi.
KILIÇDAROĞLULAŞMA EĞİLİMİ
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun son dönemde kaçırılan diplomatlara ilgili "Sadece bizim mi pilotlarımız var? Sadece bizim mi diplomatlarımız var? Sadece bizim mi şoförlerimiz var? Neden bizimkiler kaçırılıyor?" yönündeki eleştirilerini değerlendiren Davutoğlu, "Bir bilim adamı olarak da objektif vakalara dayalı yorumlar yapmak lazım. Açıkçası çok tehlikeli bir eğilim görüyorum Ekmeleddin Bey'de. Bu Kılıçdaroğlulaşma eğilimi" diye konuştu.
Davutoğlu, "Kılıçdaroğlulaşma eğilimi"ni şöyle açıkladı:
"Yani dikkat ederseniz Kılıçdaroğlu'nun söylediği bazı şeylerin vakayla hiç alakası yoktur. Der ki mesela 'Bir sabah kalktık Suriye ile düşman olmuşuz'. O bir sabah dediği arada 10 ay geçmiş binlerce insan ölmüş, hala ölüyor. Bu tamamıyla zaman ötesi bir algı."