İsrail Çevre Bakanı’ndan Filistin açıklaması
Abone olİsrail Çevre Bakanı Amır Peretz, "Şuna kesinlikle inanıyorum ki Filistinlilerin kendi devletlerini kurma hakkı var. Burada da iki devlet ik...
İsrail Çevre Bakanı Amır Peretz, "Şuna kesinlikle inanıyorum ki
Filistinlilerin kendi devletlerini kurma hakkı var. Burada da iki
devlet iki ulus çözümünü benimsiyorum. Bundan yaklaşık 4 ay kadar
önce 4 yıllık barış süreci dondurulmuştu. Yeniden çözüldü ve
görüşmeler yeniden başladı” dedi.
Akdeniz’e kıyısına olan 21 ülkenin çevre yetkilileri, İstanbul’da
düzenlenen 18’inci taraf ülkeler toplantısında bir araya geldi.
Toplantıda İsrail Çevre Bakanı Amir Peretz konuşma yaptı. Bakan
Amir Peretz, "Ülkeler bugüne kadar uyguladıkları bir takım
politikaları sadece kendi ülkeleri için değil herkes için uygulamış
olsunlar. Her hâlükârda kendi aramızdaki işbirliğini arttırmamız
lazım. Aramızdaki duvarları yıkmak için önlemler bulmak lazım. Yeni
bir takım iletişim yöntemleri bulmamız lazım. Burada herkesin
oynaması gereken rol var" dedi.
İsrail’de barış cephesinde olduğuna vurgu yapan Peretz, "Şuna
kesinlikle inanıyorum ki Filistinlilerin kendi devletlerini kurma
hakkı var. Burada da iki devlet iki ulus çözümünü benimsiyorum.
Bundan yaklaşık 4 ay kadar önce 4 yıllık barış süreci
dondurulmuştu. Yeniden çözüldü ve görüşmeler yeniden başladı.
İsrail ve Filistin arasında müzakereler başladı. Şunu biliyoruz ki
basit bir şey olmayacak ama her şeye rağmen iyimserim bu durumda.
Cenevre’de İranlılarla yapılan anlaşmalar sayesinde de bizim
Filistinlilerle sürdürdüğümüz müzakereler olumsuz etkilenmedi.
Önümüzdeki 5 ay içerisinde oldukça kritik zamanla yaşayacağız.
Çünkü önümüzde 5 ay var ve biz bu süre içerisinde bu müzakereleri
tamamlamamız lazım. Dolayısıyla Batıyla ve İran’la bir şekilde
uzlaşmaya varmamız lazım. Her halükarda İran’ın nükleer
silahlanmasını istemiyoruz" şeklinde konuştu.
Türkiye’nin son derece önemli bir ülke olduğunu ifade eden Peretz,
"Benimde umudum şu çok yakın bir gelecekte Türkiye ile İsrail
arasındaki sorunları da çözebileceğimize inanıyorum. İncil’de
Akdeniz o kadar merkezi bir mekandı ki insanlar için o yüzden
Akdeniz’e büyük deniz denirdi. Bizim hedefimiz büyük denizi
korumaktır. Türkiye’deki ev sahiplerine çok teşekkür ediyoruz. Son
derece etkileyici bir toplantı düzenlemişler. Umarım ki bu
toplantıdan çıkacak en önemli sonuç bütün dünyayı kapsayacak olan
sosyal adalet, çevre adaleti ve barış olacak" dedi.
İsrail’de 7 yıldır ’temiz kıyı projesi’ uyguladıkları belirtten
Peratz, "Kıyı şehirlerin önemine vurgu yapan Peretz, "Buralarda
kamuya açık alanlar, yeşil evler, yeşil parklar ve temiz plajlar
yapılmalıdır" şeklinde konuştu.
Peretz, "Ben Akdenizliyim ve Akdenizli olarak birbirimize çok
bağlıyız. Ekonomilerinin, tarihleri ve kültürlerinin hep denize,
Akdeniz’e bağlıdır. İsraillilerin yüzde 90’nı kentlerde, yüzde 60’ı
kıyı şeridinde yaşıyor. Ülkenin nüfus yoğunluğunun kilometrekarede
253 kişi olarak göründüğünü vurgulayan Peretz, Tel Aviv’de kıyıda
kilometre kareye 2 bin kişinin düştüğünü belirtti. İsrail’in
nüfusunun, gelişmiş ve kalkınmış ülkelere oranla daha fazla
artığını belirten Peretz, bütün bu sorunların, sürdürülebilir
kalkınma için bir takım baskılara yol açtığını kaydetti.
Kıyı şeridinin büyük baskılar altında olduğunu ifade eden Peretz,
şunları söyledi: "Yüksek yoğunluklu kentleşme planlaması ve
yenileşme. Mümkün olduğu kadar kendi içinde tutarlı kent
toplulukları oluşturmamız lazım. Bunun için kent merkezlerinde
temiz hava, temiz ulaşım, gürültüyü azaltmak, iklim
değişikliklerine karşı özellikle kent merkezlerinde mücadele etmek
gerekir. Sanayi alanlarının şehir dışında olması lazım. Yeşil
binaların, yeşil parklar ve mümkün olduğu kadar açık kamu
alanlarını olması lazım. Kent planları tasarımlarına girmemiz,
yayalara ve bisikletçilere yol açmamız lazım. Kıyı alanlarında bunu
iyi yapmamız lazım."
"DENİZ SUYUNU ARITIP KULLANACAĞIZ"
Peretz, 2030 yılında, İsrail’in bütün sularının denizden arıtılan
sulardan geleceğini söyleyerek, yapılan araştırmaların, doğal
kaynakların özellikle de suyun azalacağını ortaya koyduğunu ileri
sürdü. Katı atık suların temizlenmesinin önemine de değinen Peretz,
temiz bir su ürettiklerini ve bu suyu tarımda, evlerde ve özellikle
de yerel yönetimlerin bu suları çok iyi bir şekilde
kullanabildiğine işaret etti. 7 yıldır uyguladıkları Temiz Kıyı
Şeridi Projesi’nde, bölgesel anlaşmaların gerekliliğini anlatan
Peretz, katı atıkların bir ülkeden bir başka ülkeye taşınmasının
söz konusu olduğuna işaret etti.
Bütün bunların Akdeniz havzasında gerçekleştiğini dile getiren
Peretz, " Bu durumda bizim çıkarlarımıza uygun bir şekilde her
ülkenin bu kapasiteye sahip olması ve plajlarını temizlemesi çok
iyi bir şey olacaktır" dedi.
Peretz, çevre adaletinin hem bölgesel, hem global düzeyde son
derecede önemli olduğunu vurguladı." Kendi aramızdaki işbirliğini
artırmamız lazım çünkü biz sorumlu kişileriz" diyen Peretz,
çevrenin, gelecek kuşaklara iyi bir şekilde devredilmesi
gerektiğini dile getirdi. Çevrenin sınırının olmadığını ifade eden
Peretz, "Aramızdaki duvarları yıkmak için yöntemler bulmamız lazım"
dedi.
(İHA)