İslamiyet dünyanın en büyük dini olacak!

Pew'in araştırmasına göre İslam, dünyada en hızlı büyüyen din.

Demokrafik eğilimlerin devam etmesi halinde, dünyadaki ikinci büyük din olan İslam, bu yüzyılın sonuna kadar Hristiyanların sayısını geçebilir. Araştırmada, dünyadaki Müslüman sayısının 1,6 milyar olduğu, buna karşılık 2,17 milyar Hristiyanın yaşadığı ifade ediliyor.

Yapılan nüfus tahmin modellemelerine göre bu sayılar 2050'ye gelindiğinde sırasıyla 2,92 milyar ve 2,76 milyar olacak. 2070 yılındaysa iki dinin mensuplarının eşitlenmesi ve İslam'ın öne geçmesi bekleniyor.

İSLAM'IN BÜYÜMESİNİN NEDENİ 

Pew'ın araştırmasına göre, Müslümanların diğer dinlerle karşılaştırıldığında daha çok çocuğa sahip olması, büyümenin ardındaki nedenlerden biri. Müslüman kadınlar için doğurganlık oranı 3.1 iken, diğer tüm dinler birarada düşünüldüğünde, bu oran 2.3.

İkinci neden, Müslümanların tüm dinler arasında en genç nüfusa sahip olması. 2050'ye kadar nüfus büyüklüklerinde beklenen değişim (%)

Yaş ortalaması 2010'da 23 olan Müslümanlar, diğer dinlere göre 7 yaş daha genç. Yani çocuk sahibi olma aşamasındaki Müslümanlar, dünya nüfusunun en büyük payını sahiplenmeye yakın.

Pew'un raporuna göre, yüksek doğum oranlarıyla beraber bu pay, Müslüman nüfusun büyümesini destekliyor. Bu küresel nüfusu sayısal olarak değiştirmeyecek ancak göç, Müslümanların sayısının Kuzey Amerika ve Avrupa gibi bölgelerde artışına neden oluyor.

ABD VE AVRUPA'DA MÜSLÜMANLARA BAKIŞ

Pew'ın araştırma raporunda öne çıkan bir başka konu, Avrupa ve ABD'de İslam ve Müslümanlara olan bakış. 2017'de yapılan Pew anketi için, Amerikalılar dokuz dinin mensuplarına ilişkin hislerine en olumsuz olan 0'dan 100'e kadar puan verdi.

Amerikalıların Müslümanlara olan hisleri için ortalama notu 48'di. Ateistler için olan puan ise 50'ye yakın. Ancak ankete göre, geçmiş sonuçlara göre ortalama not yükseldi.

Peki Avrupalılar Müslümanları nasıl görüyor?

2016 baharında Pew'ın yaptığı ankete göre, Italya, Polonya, Macaristan ve Yunanistan'da çoğunluk Müslümanlara olumsuz bir yaklaşımı olduğunu söylerken, Fransa, Almanya ve İngiltere ile Avrupa'nın kuzey ve batısındaki bazı ülkeler de olumlu düşünenlerin oranı çok daha fazla.